• BIST 9079.97
  • Altın 2324.301
  • Dolar 32.363
  • Euro 34.9365
  • Muğla 9 °C
  • İzmir 16 °C
  • Aydın 13 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 13 °C

BÜYÜK ZAFER’İN ŞİFRELERİ

Zeki SARIHAN

 

 

 

 

 

  1. 1922 yılının 30 Ağustos günü, Dumlupınar’da Yunan ordusunun bozguna uğradığı ve zayıf direnişlerle İzmir’e doğru çekilmeye başladığı gündür. Dört yıla yakın süren Türkiye’nin istilacılara karşı mücadelesinde düğümün çözüldüğü tarih olduğu için Büyük Zafer Olarak anılmaktadır.

 

  1. Büyük Zafer, 20. Yüzyılla birlikte girilen emperyalizm çağında milletlerin bağımsızlık için ayağa kalkacaklarının ve zafer kazanacaklarının ilk örneklerinden biridir. Çin gibi yarı sömürge, Hindistan, Uzakdoğu, Afrika gibi kıtalarda yaşayan sömürge uluslara cesaret aşılamıştır.

 

 

  1. Büyük Zafer, hem dışarıda, hem içeride hasta adam olarak ifade edilen Türk milletinin yaşama azminin kanıtlanmasıdır. Büyük Zafer, yalnız Yunanlılara karşı değil, onu yarı yolda bırakmış olan Fransa ve İtalya’ya, gönlü ondan yana olan ABD’ye ve onu sonuna kadar destekleyen İngiliz siyasetine, dolayısıyla emperyalizme karşı kazanılmıştır. Zaferin önemini küçültmek için onun “üç buçuk Yunan’a” karşı verildiği söylemi yanlıştır.

 

  1. Büyük Zafer, Osmanlı Devletinin yıkılışı, yeni “genç ve dinç” bir yeni devletin bütün dünyada meşruluk kazandığı tarihtir.

 

 

  1. Büyük Zafer, isabetli bir stratejinin eseridir. Bu zafer ne daha erken bir tarihte kazanılabilirdi, ne de daha sonraya ertelenebilirdi. Bu strateji TBMM Başkanı ve orduların başkomutanı Mustafa Kemal Paşa’ya aittir.

 

  1. Büyük Zafer, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmasından beri adım adım onu örgütleyen Mustafa Kemal Paşa’nın saygınlığını en üst düzeye çıkarmış, ona cumhurbaşkanlığı ve yaşadığı sürece “Tek Adam” olmasının yollarını açmış, ona muhaliflerini tasfiye etme fırsatını da yaratmıştır.

 

 

  1. Büyük zafer, 1915-16 Ermeni tehcirinden sonra Rumların da Anadolu’dan sürülüp çıkarılması, kalanların da Yunanistan’daki Türklerle değiştirilmesinin yolunu açmış, Türkiye’yi esas olarak (resmiyette böyle ifade edilmese de) Türklerle Kürtlerin vatanı haline getirmiştir.

 

  1. Büyük Zafer, işbirlikçiler dışında her sınıftan, her cinsten, yaştan ve meslekten insanın seferberlik yapmasıyla kazanılmış olmakla birlikte, onun nimetlerinden çalışan sınıflar yeterince yararlanamamışlar, “terk edilmiş” mallar eşraf tarafından paylaşılmıştır. Büyük Zaferin etkisi ülkede sınıf ilişkilerini burjuvazi lehine değiştirmekle sınırlı kalmıştır.

 

 

  1. Büyük Zafer, Tanzimat’tan sonra girişilen Batılılaşma hareketine, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın başta bulunması nedeniyle yeni bir ivme kazandırmış, muhafazakâr çevrelerin modernleşmeye direnişinin kırılmasını sağlamıştır. Siyasal İslamcılardan bazılarının “keşke Yunan galip gelseydi” söylemi, Yunanlıları sevdiklerinden veya Mustafa Kemal Paşa’nın “Tek Adam”lığından değil, Atatürk’ün modernleşme politikasından nefret etmelerinden kaynaklanmaktadır.

 

  1. Osmanlıların Yükselme Dönemindeki askeri başarılarıyla Büyük Zafer’in farkı, öncekilerin istila amacı taşımaları ve Türklerin yaşamadıkları veya azınlıkta olduğu topraklarda verilmiş, başka halkları boyunduruk altına almaya hizmet etmiş olmaları, Büyük Zafer’in ise bütünüyle savunmaya yönelik olması ve Türkiye’nin kalbinde kazanılmış olmasıdır. Osmanlılar dönemindeki savaşlar tarihsel birer olay olarak kayıtlara geçmiştir. Büyük Zafer ise milletin haklı olarak övüneceği bir başarıdır.

 

 

  1. Büyük Zafer, “Tam bağımsız” Türkiye’yi hedeflemişken, bu hedef 25 yıl kadar korunabilmiş, Türkiye’yi yönetenler, bağımsız olarak yaşanamayacağına karar vererek ülkeyi yükselen büyük bir devletin siyasi, ekonomik ve askeri himayesine sokmuşlardır. Bütün devletlerle normal ilişkiler kurma dışında bu vesayetten kurtulmayı göze alamayanların 30 Ağustos Zaferi’ni kutlamaları “el arı düşmen körü” kabilindendir.

 

  1. Büyük Zafer’le Türkiye, Misak-ı Millî topraklarını ele geçirip Lozan’da ulaslararası bir anlaşmayla tescil ettirmiştir. Tam bağımsızlığını sağlayıp korumak, kalkınmak, milli birliği sağlamak, demokrasiyi kökleştirmek, ulusal gelirin bölüşümünde adaleti sağlamak için yeni bir Savaşa ve 30 Ağustos Zaferi’ne ihtiyacı yoktur. “Şurayı da alalım, orası da bizimdi” gibi anlayışlarla 30 Ağustos kutlanamaz. (30 Ağustos 2020)                 
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141