• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • Muğla 22 °C
  • İzmir 26 °C
  • Aydın 20 °C
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 17 °C

BUTİK BİR ÜLKE

Zeki SARIHAN
Şimdilik Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de yaşayan küçük oğlumuz Dr. Işık'ın daveti üzerine önceki yıl Macaristan'a, geçen yıl Sırbistan'a ailecek birer haftalık gezi yapmıştık. Bu yıl Balkan ülkelerinden hangisini görmek istediğimizi sordu ve orada bize kılavuzluk yapacağını söyledi. Oraları tanıyor sayılır, üstelik İngilizce ve Macarca'dan başka Sırpça da biliyor.
28 Temmuz cumartesi günü, bir aylık bir tatil için dört gün önce geldiğmiz Ayvalık Bizim Köy Tatil Sitesi'nden kalktık. Edremit Havaalanından İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanına, oradan da Makedonya'nın başkenti Üsküp'e uçtuk. Pamuk ve kar yığınlarıını andıran bulutların üstnden ve yanından geçmek çok zevkliydi. Fotoğraf çekmek isterdim, ne yazık ki uçakta telefonlar kapalı oluyor
İstanbul ile Üsküp arası bir saat on dakika çekiyor. Ülkelerimiz arasında da bir saat farkı var.
Şimdiki gençler dijital alemde çok marifetli. Ellerindeki akıllı bir telefonla oturdukları yerden her şeyi kolayca hallediyorlar. Oteller, bunların fiyatları, ülkelerin hatta kentlerin haritaları sokaklarına varıncaya kadar ellerinin altında. Işık'ın bizim için hazırladığı programa göre, bir gün ve gece Üsküp'te, iki gece Ohrid'de, bir gece Manastır'da kalıp farklı bir yoldan Üsküp'e dönecek burada iki gece daha kalacaktık. Böylece Balkanların ortasında ve denizle hiç bir kıyısı olmayan Makedonya'nın ana yollarını izleyerek, doğası hakkında görüş edinecek, gecelediğimiz kentlerin ana meydanlarını ve caddelerini adımlayacak, restoranlarında yemeklerini yiyecektik.
"BİZ FAKİR BİR ÜLKEYİZ"
Sırbistan, Kosova, Arnavutluk, Yunanistan ve Bulgaristan'la çevrelenmiş Makedonya, Yugoslavya'nın dağılmasından sonra 1991'de yeniden bağımsızlığına kavuşmuş bir ülke. Biz Türkler, bu dağılmayı iyi karşılamadık. Galiba başlıca korkumuz bunun Türkiye'nin bir gün Yugoslavya gibi dağılmasına modellik edeceği idi. İki ülkenin şartları ve tarihi kuşkusuz çok farklı ama ben milletler nasıl isterlerse öyle yaşamaya hakları olduğunu düşünüyorum. İster federasyon kurarlar, isterlerse bağımsızlığı tercih ederler. Onların bileceği şey.
Biz yaklaşık 780 bin kilometrekare yüz ölçümüne ve 81 milyon nüfusa sahip bir ülkede yaşadığımız için ölçülerimiz buna göre biçimlenmiş. Türkiye'nin yanında Makedonya hem yüz ölçüsü hem nüfus bakımından minyatür bir ülke gibi. Düşünebiliyor musunuz kapladığı alan Türkiye'nin kırkta biri (25.713 kilometrekare), nüfusu ise Türkiye'nin otuzda biri kadar (2.100.000). Topraklarımızın zekâtını vermemiz gerekseydi, bu Makedonya kadar bir yer tutardı. İç Anadolu bölgesinde iki veya haydi haydi üç ili birleştiriniz Makedonya kadar oluyor.
 Makedonların Skopje dedikleri Üsküp kenti arası 25 km. Otobüsün hareketine bir saat olduğu için taksiyle gitmeyi tarcih ediyoruz. Fiyat 20 Yuro. Yogoslavya'nın milli parası Denar. Her yerde Yuro da geçiyor. Bir Türk Lirasına döviz bürolarında 11 denar, diğer yerlerde 10 Denar veriyorlar.
Günler önceden Arnavutların işlettiği, bizim için tutulmuş gösterişsiz bir motelin dört kişilik odasına yerleşiyoruz. Burası Üsküp'ün daha çok Arnavutların ve Türklerin yaşadığı Eski Çarşı'da. Bit Pazarı'nın yakınında. Tuvaletine teharet musluğu bu nedenle konulmuş olmalı... Vardar Irmağı, Üsküp'ü ikiye bölmüş. Bu tarafında Müslümanlar, öte tarafında Makedonlar yaşıyor.
Otele yerleştikten sonra zaten yakın olan kent merkezine yürüyoruz. 500.000 nüfusluk kentin kalbi burada atıyor. Eski Çarşı dışında yapılar bazı Avrupa kentlerinde olduğu gibi çok eski değil. 1963 yılındaki büyük depremde yıkılanların yerine sosyalist dönemin yapı tarzı olan toplu konutlar yapılmış. Irmağın hemen yanından geceleri ışıklandırılan çepeçevre kale duvarları yükseliyor. Vardar nehri üzerinde bir çok araç ve yaya köprüsü var. Bunların en ünlüsü Taş Köprü bir Osmanlı eseri.
Eski Çarşı, bir veya iki katlı, küçük yapılardan oluşmuş işyerleriyle dolu. Bir çok sokaklara ayrılıyor. Hatıra eşya satanlar olduğu gibi, el sanatlarının yapıldığı dükkanlar, yiyecek içecek yerleri de var. Bit Pazarı denen bölüm ise biraz daha arkaik. Üstü kapalı bu pazarda meyve ve sebze dahil her şey satılıyor. Kabak, şeftali, patates, domates, üzüm, elma, biber fiyatlarına baktım, etiketlerinde 20-40 arası fiyatlar yazılı. Denar olarak. (Türk Lirasına vurunca 2-4 Lira arasında.)
"FAKİR BİR ÜLKEYİZ"
Makedonya, Türkiye'ye göre ucuz mu pahalı mı anlayamadım. Pahalı olarak gördüklerim için Işık, bunun Türk Lirasının Yüro karşısında değer kaybetmiş olmasından kaynaklandığını söylüyor. Taksilerinin bazısında taksimetre var, bir kısmında yok. 4 Lira'ya gittiğmiz yerler de oldu, 70-80 lira verdiğimiz mesafeler de. Bir lokantada üzerimizde oluşan bir yemek lekesini silmek için kolonyalı mendil istediğimizde garsondan önce yan masadan biri dedi ki “Biz yoksul bir ülkeyiz. Bunu parasız veremeyiz!” Bu lokantada yediğimiz dört kişilik yemek bira dahil 950 Denar tuttu. (Kişi başı 24 TL'ye geliyor.) Burada garsona yüzde 10 bahşiş de veriliyor.
Ülkede dilenci görmek insanı üzüyor. Gerçi hemen her ülkede dilenciye rastlamak mümkün. Onlardan Küba'da, Çinde, ABD'de, İngiltere'de, Türkiye'de de var. 
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141