Bugün, 15:05'da
Yayınlanma:
Gün boyu birbirinden uzak iki insan gibi davrandılar birbirlerine..
Buluşalı bi kaç saat olmuştu haydarpaşa garında.
Kadıköye kadar yürüdüler iki yabancı gibi.
Sonra bi kafeye girip çay içtiler.
İki arkadaşı daha gelmişti yanlarına.
İki sevgili..
Nasılda tutkulu bakıyolardı birbirlerine.
Oysa biz birbirimizin gözlerine bakmaya cesaret bile edemiyorduk.
Yıllar sonra bu buluşma pekte iyi gelmemişti belki.
Bugün belkide böyle biticekti iyi yabancı gibi..
Sonra diğer iki sevgilinin isteği üzerine.
Kafeden ayrilip yola koyulmuştuk..
Yağmur delice yağıyordu üzerimize..
İlk kez geçtiğim kadıköy sokakları
Tanıdık geliyo sanki bana.
Geçmiş yıllarda gözümü kapatip
Şimdi yanımda hiç tanımadıgım biri gibi dolaşan.
Eski sevgilimi hayal etttiğim günlerdeki gibi
kADIKÖY..
Kalabalık ama bi okadarda yalnızlık kokan sokaklarla dolu..
Sonra diğer kafenin tersine daha gürültülü bi mekana girmiştik..
İçecekler söylenmiş.
Hiç tiryakiliğim olmadıgı halde.
Belki soğugun
Belkide yanımdaki soğuk bedenin etkisiyle.
Bende bi sigara yakmıştım.
Masadakiler şaşkınlıkla beni izlediler.
İlk dumanı uzun ve çook çekip
Başımı geri yaslayip mekanın karanlık tavanıan doğru bırakmıştım.
Kafamı indirdiğimde yanımdaki eski sevgili napıyorsun sen der gibi baktım.
Bende başımla sen karışma der gibi bi onayladım.
Vakit geçiyordu Artık akşam trenine 1-2 saat kalmıştı.
Eski zamanlardada zaman yetmezdi bize.
Tam gitmeye yakın alışırdık birbirimize
Sonra keşke şunuda yapsaydık bunuda yapsaydık.
Diye söylenirdik..
Benim trendeki geri dönüşlerim hep keşkeler üzerine kurulu olurdu.
Keşke.
Keşke.
Keşke..
Şimdi o keşkeler aklıma düşmüştü..
Gidicektim bi iki saate..
Onca yıldan sonra gelmemin bi anlamı yokmuş demekki.
Oysa bi kere sarılıp
bi kaç saat güzel vakit geçirseydik gözgöze
belkide bu bana çook iyi gelecekti.
Bunca yalnızlıktan sonra..
Zaman hızla ilerliyor.
Biz ise öylece oturuyorduk
Belki o benden
belkide ben ondan bişiler bekliyorduk anlamsızca.
Telefonumu elime alıp msj gönderdim yanımdaki eski sevgilime.
- Daha iyi olabilirdi..
Hiçbirşey yapmayip oda msj atınca inatla elimi cebime atip msjına bakmadım.
Kolumdan tuttu kaşlarıyla telefona bak der gibi işaret yaptı.
O anda bile bişiler sölemeden kaş göz işaretiyle anlaşıyorduk.
Telefona baktıgımda ;
- ne yapmamı bekliyorsun.
msjını görünce artık bu saatten sonra hiçbişi olmayacagını anlamıştım.
Boşver der gibi döndüm sırtımı.
Bi sigara daha yaktım..
Sonra keşkeler geldi aklıma..
Uzunca bi msj yazdım.
Eski keşkelerimizi anlatan..
Sıra arkadasın değilim ben senin dedim.
Yarın sabah okula gittiğinde oturdgun sırada yanında ben olmayacagım.
Yada mahallendeki yan komsunun cocugu değilim
Basını camdan cıkarip baktıgında köse basında beni görmiceksin.
Bi saat sonra trene binip gidicem.
Belkide birdaha beni kaç zaman sonra göreceksin.
Belkide hiç göremiceksin.
Eski keşkelerimiz yine gündeme gelecek
ben trende giderken
sen yine keşkelerle başlayan msjlarla başlıcaksın sözlerine.
Bu sefer izin verme şu keşkelere.
....
Birbirimize baktıgımzda.
Onunda benimde gözlerim dolmuştu.
Sıkıca sarıldık uzun uzun..
Yanagıma iki öpücük kondurdu.
İçnde gizli özlemler bulunduran.
Sabahtan beri susup biriktirdiği özlemleri o öpücükte gizliydi.
Farkına varmıştım..
ÖYlesine içten öpmüştiki.
Gözümden yaşları almıştı..
Sonra uzunca bi süre omzunda öylece yaslı durdum..
Ne konuşuyor nede bişi yapıyorduk.
Hızlı hızlı nefes alıyordum omzunda.
Saçları gözyaşlarımla ıslanmıştı.
O ise benden güçlüydü.
Kendini tutabiliyordu.
Susabiliyordu içindekileri.
Sonra kendimi çekip göz gözgöze geldiğimize yine sarılıyorduk sıkıca.
Karşımızdaki iki sevgili ne olduguna anlam veremeden bize bakıyordu.
Gün boyunca hiç konuşmayan biz şimdi yılların özlemini dindiriyorduk !.
Kısaca gülüştük onlara bakıp.
Sonra uzunca bi süre daha omzunda kendimi dinledim.
İçime ince bi huzur dolmuştu...
Artık veda vakti gelmişti.
Yağmurlu kadıkoy sokakları bizi beklerdi.
Feci bi yağmur yağıyordu dışarı cıktıgımıda.
ama ıslatmıyordu..
Minibüs duraklarına geldiğimizde son kez sarıldım uzun uzun.
Ve sol yanagıma bıraktıgı opücüğün aynısını bu sefer ben ona attım
Anlamışmıydı acaba içimden geçenleri.
Gözlerine sonkez baktıgımda gözleri gülüyordu.
İçim rahattı..
El sallayarak veda ettim.
Bi daha hiç dön(e)medim arkamı.
Haydarpaşa yolunu tuttmuştum bir başıma..
Trene bindim..
Keşkeyle başlayan msjlar gelmicekti artık emindim !.
Gözlerim kapanıyordu..
Yavaşca hiç uyanmak istemediğim bi uykuya daldım !.
Gözlerimi açtıgımda şehrime gelmiştim.
Üzerim istanbul kokuyordu !.
Kadıköy !
Yalnız (lık) ve Sen (sizlik) ...
Buluşalı bi kaç saat olmuştu haydarpaşa garında.
Kadıköye kadar yürüdüler iki yabancı gibi.
Sonra bi kafeye girip çay içtiler.
İki arkadaşı daha gelmişti yanlarına.
İki sevgili..
Nasılda tutkulu bakıyolardı birbirlerine.
Oysa biz birbirimizin gözlerine bakmaya cesaret bile edemiyorduk.
Yıllar sonra bu buluşma pekte iyi gelmemişti belki.
Bugün belkide böyle biticekti iyi yabancı gibi..
Sonra diğer iki sevgilinin isteği üzerine.
Kafeden ayrilip yola koyulmuştuk..
Yağmur delice yağıyordu üzerimize..
İlk kez geçtiğim kadıköy sokakları
Tanıdık geliyo sanki bana.
Geçmiş yıllarda gözümü kapatip
Şimdi yanımda hiç tanımadıgım biri gibi dolaşan.
Eski sevgilimi hayal etttiğim günlerdeki gibi
kADIKÖY..
Kalabalık ama bi okadarda yalnızlık kokan sokaklarla dolu..
Sonra diğer kafenin tersine daha gürültülü bi mekana girmiştik..
İçecekler söylenmiş.
Hiç tiryakiliğim olmadıgı halde.
Belki soğugun
Belkide yanımdaki soğuk bedenin etkisiyle.
Bende bi sigara yakmıştım.
Masadakiler şaşkınlıkla beni izlediler.
İlk dumanı uzun ve çook çekip
Başımı geri yaslayip mekanın karanlık tavanıan doğru bırakmıştım.
Kafamı indirdiğimde yanımdaki eski sevgili napıyorsun sen der gibi baktım.
Bende başımla sen karışma der gibi bi onayladım.
Vakit geçiyordu Artık akşam trenine 1-2 saat kalmıştı.
Eski zamanlardada zaman yetmezdi bize.
Tam gitmeye yakın alışırdık birbirimize
Sonra keşke şunuda yapsaydık bunuda yapsaydık.
Diye söylenirdik..
Benim trendeki geri dönüşlerim hep keşkeler üzerine kurulu olurdu.
Keşke.
Keşke.
Keşke..
Şimdi o keşkeler aklıma düşmüştü..
Gidicektim bi iki saate..
Onca yıldan sonra gelmemin bi anlamı yokmuş demekki.
Oysa bi kere sarılıp
bi kaç saat güzel vakit geçirseydik gözgöze
belkide bu bana çook iyi gelecekti.
Bunca yalnızlıktan sonra..
Zaman hızla ilerliyor.
Biz ise öylece oturuyorduk
Belki o benden
belkide ben ondan bişiler bekliyorduk anlamsızca.
Telefonumu elime alıp msj gönderdim yanımdaki eski sevgilime.
- Daha iyi olabilirdi..
Hiçbirşey yapmayip oda msj atınca inatla elimi cebime atip msjına bakmadım.
Kolumdan tuttu kaşlarıyla telefona bak der gibi işaret yaptı.
O anda bile bişiler sölemeden kaş göz işaretiyle anlaşıyorduk.
Telefona baktıgımda ;
- ne yapmamı bekliyorsun.
msjını görünce artık bu saatten sonra hiçbişi olmayacagını anlamıştım.
Boşver der gibi döndüm sırtımı.
Bi sigara daha yaktım..
Sonra keşkeler geldi aklıma..
Uzunca bi msj yazdım.
Eski keşkelerimizi anlatan..
Sıra arkadasın değilim ben senin dedim.
Yarın sabah okula gittiğinde oturdgun sırada yanında ben olmayacagım.
Yada mahallendeki yan komsunun cocugu değilim
Basını camdan cıkarip baktıgında köse basında beni görmiceksin.
Bi saat sonra trene binip gidicem.
Belkide birdaha beni kaç zaman sonra göreceksin.
Belkide hiç göremiceksin.
Eski keşkelerimiz yine gündeme gelecek
ben trende giderken
sen yine keşkelerle başlayan msjlarla başlıcaksın sözlerine.
Bu sefer izin verme şu keşkelere.
....
Birbirimize baktıgımzda.
Onunda benimde gözlerim dolmuştu.
Sıkıca sarıldık uzun uzun..
Yanagıma iki öpücük kondurdu.
İçnde gizli özlemler bulunduran.
Sabahtan beri susup biriktirdiği özlemleri o öpücükte gizliydi.
Farkına varmıştım..
ÖYlesine içten öpmüştiki.
Gözümden yaşları almıştı..
Sonra uzunca bi süre omzunda öylece yaslı durdum..
Ne konuşuyor nede bişi yapıyorduk.
Hızlı hızlı nefes alıyordum omzunda.
Saçları gözyaşlarımla ıslanmıştı.
O ise benden güçlüydü.
Kendini tutabiliyordu.
Susabiliyordu içindekileri.
Sonra kendimi çekip göz gözgöze geldiğimize yine sarılıyorduk sıkıca.
Karşımızdaki iki sevgili ne olduguna anlam veremeden bize bakıyordu.
Gün boyunca hiç konuşmayan biz şimdi yılların özlemini dindiriyorduk !.
Kısaca gülüştük onlara bakıp.
Sonra uzunca bi süre daha omzunda kendimi dinledim.
İçime ince bi huzur dolmuştu...
Artık veda vakti gelmişti.
Yağmurlu kadıkoy sokakları bizi beklerdi.
Feci bi yağmur yağıyordu dışarı cıktıgımıda.
ama ıslatmıyordu..
Minibüs duraklarına geldiğimizde son kez sarıldım uzun uzun.
Ve sol yanagıma bıraktıgı opücüğün aynısını bu sefer ben ona attım
Anlamışmıydı acaba içimden geçenleri.
Gözlerine sonkez baktıgımda gözleri gülüyordu.
İçim rahattı..
El sallayarak veda ettim.
Bi daha hiç dön(e)medim arkamı.
Haydarpaşa yolunu tuttmuştum bir başıma..
Trene bindim..
Keşkeyle başlayan msjlar gelmicekti artık emindim !.
Gözlerim kapanıyordu..
Yavaşca hiç uyanmak istemediğim bi uykuya daldım !.
Gözlerimi açtıgımda şehrime gelmiştim.
Üzerim istanbul kokuyordu !.
Kadıköy !
Yalnız (lık) ve Sen (sizlik) ...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.