Halil CANDA
BİR ŞEHİR OLABİLMEK
Kış geceleri Netsel Marina'dan başlayarak İçmeler'in sonuna kadar arabayla ilerlediğinizde tuhaf bir duygu sarıyor insanın içini. Kimine çok güzel gelen bu sessizlik bende bir ürperti yaratıyor. Kendimi terk edilmiş bir şehirde hissediyorum. Yazın karmaşası, kalabalığıyla kışın yalnızlığı ve terk edilmişliği arasında bocalıyorum.
Dört beş ay gibi kısa bir sezon çalışan işyerlerinin yılın geri kalan kısmını kepenkleri kapalı,camekanları boş geçirmesi sadece esnafın değil aslında hepimizin kaybı. Esnaf yazın kazandığı ile geçinmek zorunda kalıyor. Marmaris'te yaşayan bizlerse coşkulu bir çarşıdan, ışıklı bir şehirden mahrum kalıyoruz. Sokaklarında kar, buz olmasa da Akdeniz ikliminin ılıklığı yerine sanki kutup bölgesinde yaşayan insanlarmışız içimizi bir burukluk kaplıyor.
Kış uykusuna ancak hayvanlar yatar. İnsanlar yazını da kışını da layığıyla yaşar. Marmaris kışları uykuya dalan bir dev gibi aslında.
Bu şehirde yaşayan insanlar bir araya gelmeli. Yöneticisiyle, yönetileniyle, memuruyla, esnafıyla, işsizsiyle işçisiyle herkes toplanmalı.Herkes bir fikir üretmeli kış mevsiminde.
Kış turizmini canlandıralım falan olayı değil bu dediğim. Olay ekonomik bir sıkıntıdan daha da önemli. Olay bir şehir olmak. Şehir hüviyeti kazanmak.
Bir şehir için en önemli kıstas belki de o insanların ne kadar sosyal olabildiğidir. Nüfusu ister beşbin olsun ister ellibin ister beşyüz bin. Bir yeri şehir yapan insanların bir araya gelebilmesidir. Bu belki deniz kenarında güzel bir kafe olur belki de belediyenin maddi gücüyle ayakta durabilen bir tiyatro. Belki de bir çay bahçesi.
Yoksa akşamları evlerde uzun saatler boyunca sonu daha ilk bölümünden belli olan dizileri izleyerek,internetin başından kalkmayarak ,tenha sokaklarda yürümeye çekinerek sağlıksız, birbirine kuşkuyla bakan,zorda kalana yardım edilmeyen bir esir kampına döner yaşadığımız şehir.
Yaz mevsiminde birkaç alakasız festival düzenlemekle belediyeler ve diğer kamu kuruluşları bu halka olan sosyal sorumluluklarını yerine getirdiklerini sanmasınlar.
Kışını da yazı kadar gürül gürül geçiren, insanların yaşamaktan zevk aldıkları bir şehir özlemimiz, ekonomik değil insani bir ihtiyaçtan.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.