BİR SEÇİM ÖRNEĞİ
Sevgili okurlar evvelsi gün MHP'den Marmaris Belediye Başkanlığına adaylığını koyan eski Kaymakamımız Sayın Cemalettin Özdemir'in vermiş olduğu resepsiyonda aklıma yaşadığım bir anı geldi ve sizlerle paylaşmak istedim.
Almanya'da sivil Emniyet Müdürü görevinde olan çok sevdiğim bir alman arkadaşımız vardı. Kaçakçılık, terör ve fidye olaylarına bakardı. Bir gün ikamet ettiği şehirde Belediye Başkanı olmak istediğini söyleyince şaşırdım çünkü zaten Belediye Başkanı kadar maaş alıyordu. Şakalar yaptık ama kesin kararlıydı.
Bir gittiğimde kendisine, ''Ne işin var Belediye Başkanlığında sen sosyal demokratsın ve senin adaylığını koyacağın şehirde 20 yıldır hristiyan demokratlar kazanıyor senin şansın yok'' dedim. ''Yanılıyorsun seçilmem kuracağım ekibe yani danışmanlarıma bağlı'' diye cevap verdi.
Ben çok sık Almanya'ya gittiğim için aradan bir müddet geçtikten sonra muhteşem bir ekip kurduğunu duydum. Gittiğimde ''Bakanlar Kurulum'' diye tanıttı bana ekibini. Beş kişi idiler ve hepsi birikimli saygın kişilerdi, biri hukukçu, biri gazeteci, biri bilgisayarcı, biri mimar ve sonuncusu da kadın ve insan hakları savunucusu. İçlerinde ikisi kadındı.
Yine sorduğumda bana, kapalı spor salonlarında toplantılar düzenlediğini, Almanya'da papaz gibi sadece kendi konuşup halkın susup dinlemeyeceğini onlarında sorular sorduğunu, herşeyi kendisinin bilmesine imkan olmadığını dolayısı ile beş kişilik danışma kurulunun hep yanında olduğunu ve gerekirse bazı soruların cevaplarını onlara bıraktığını anlattı. Merakımdan yeniden sordum ''bu beş kişi şart mı, seçilirsen zaten Belediye Meclisi oluşmayacak mı?'' dedim. Verdiği cevap çok ilginçti. ''Bir birey olarak hiç kimse herşeyi bilemez, biliyorum diye her soruya cevap verirsem zaten beni seçmezler. Halka kimlere danıştığımı gösteriyorum, bunlar mesleklerinde uzman kişiler, onlara ve düşüncelerine güvendiğimi belirtiyorum, başkaları tarafından tesir altına alınamayacağımı görüyor ve anlıyor halk, bu büyük avantajdır'' dedi.
Beş kişilik ''danışmanlar kurulu'' aynı zamanda kendisinin propagandasını da yapıyordu. Mesela bilgisayarcı devamlı olarak elektronik postalarla halka bilgi veriyordu. Gazeteci aynı şekilde. Ben Marmarise döndüm ve internetten takip ettiğim seçimlerde 20 yıllık hristiyan demokrat bir şehirde %58 oy fazlası ile sosyal demokrat Belediye Başkanı seçildi.
Dört yıl çok başarılı bir başkanlık yaptıktan sonra ailesinin isteği ile bir daha adaylığını koymadı.
Geçtiğimiz Noel'de Almanya'da ailece birlikteydik, herkes ona saygı duyuyor ve her gittiğimiz yerde halk ayağa kalkıyor yeniden aday olması için büyük istek gösteriyordu.
Bu da Türkiye'den çok değişik bir Avrupa mantığı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.