Hayat bazen beklenmedik şekilde bizi sınar. Zor zamanlar, gerçek dostları tanıma fırsatıdır. Annemin hastalığı sürecinde bir dostun değerini bir kez daha anladım. Marmaris Çıldır Mahallesi Muhtarı Şeref Eren, annemin rahatsızlandığını duyan ilk kişi oldu, beni ilk arayanlardan biriydi. Vefatının ardından da ofisime gelip başsağlığı dileyen ilk insan yine oydu. O an anladım ki, Şeref Eren sadece bir muhtar değil; yüreğiyle, samimiyetiyle, güven veren duruşuyla bu mahallenin gönlünde yer etmiş özel bir insandır.
Muhtar Şeref, Çıldır Mahallesi'nin yılmaz bekçisidir. Mahallenin sadece resmi temsilcisi değil, halkının derdiyle dertlenen, mutluluğuyla mutlu olan bir gönül adamıdır. 2009 yılında başladığı muhtarlık görevini bir memuriyet gibi değil, bir yaşam biçimi gibi sürdürüyor. Bugün dördüncü dönemini yaşıyor ve en dikkat çeken tarafı, hiçbir seçimde karşısına rakip çıkmıyor. Bu sadece tecrübesinden ya da görev bilincinden kaynaklanmıyor; asıl sebep, mahalleliyle kurduğu sağlam gönül bağlarıdır. İnsanlar onu seviyor, ona güveniyor, onun samimiyetine inanıyor.
Şeref Eren’in muhtarlık anlayışı klasik anlamda bir makam odasından ibaret değil. O, her gün sokakta, mahallesinde, insanların arasında. Bir ihtiyacı olanın kapısını çalmakta tereddüt etmeyen, bir hasta ziyareti ya da bir taziye için programını değil, gönlünü devreye sokan bir insan. Bu yüzden de mahallede her yaş grubundan insanla ayrı bir iletişimi, ayrı bir dili vardır. Mahallede adı geçtiğinde yüzlerde tebessüm beliriyorsa, bu onun yıllardır biriktirdiği güzel izlerin sonucudur.
Ben bir gazeteci olarak onu yıllardır gözlemliyorum. Seçim zamanları değil, normal günlerde de halkının arasında olan ender yöneticilerden biridir. Herkesin muhtarı olur ama herkes gönüllerde yer edinemez. Şeref Eren bunu başarmış bir isim. Elbette her insan gibi onun da hataları olmuştur. Ama en önemlisi, hatalarını fark eden, telafi etmeye çalışan, her daim kendini geliştirmeye açık bir yapıya sahip olmasıdır.
Zor zamanlar insanın gerçek yüzünü gösterir derler. Annemin hastalığı ve vefatı sürecinde gösterdiği içtenlik, bana bir kez daha Şeref Eren’in ne kadar kıymetli bir insan olduğunu gösterdi. Onun bu hali, sadece görev yaptığı için değil, gönülden hizmet ettiği için karşısına rakip çıkmamasının da en önemli sebebidir. Çünkü insanlar makamı değil, yüreği seçiyor.
Son olarak... Ne kadar hata yaparsak yapalım, gözlerimiz böyle güzel insanları görmekten mahrum kalmasın. "Maşallah" diyelim, çünkü bu tür insanlar toplumları ayakta tutan görünmez harç gibidir. Şeref Eren gibi gönül dostlarının Marmaris’te ve Türkiye’nin dört bir yanında çoğalması dileğiyle... Böyle insanları tanımak, onlardan ilham almak, hepimiz için bir şanstır.
Allah'a Emanet Olunuz...
