• BIST 9203.37
  • Altın 4296.947
  • Dolar 39.6155
  • Euro 45.6765
  • Muğla 25 °C
  • İzmir 26 °C
  • Aydın 28 °C
  • İstanbul 21 °C
  • Ankara 19 °C

Bir Daha Gel Samsun’dan mı Dediniz?

Temel IRMAK /Gönül Dostu

Yolum yine düştü, Atatürk'ün izinden yürüyen herkesin onur duyduğu, benim de Samsunlu olarak gururla bağlı olduğum Samsun’a… Ankara’dan Samsun’a doğru bir seyahatteyim. Rüzgâr, tarihin izini sürüyor sanki. Yol kenarındaki bir levha gözümün ucuna ilişti. Koca harflerle yazılmış:

 

"Bir daha gel Samsun’dan."

 

Gözlerim bir an dondu, kalbim kıpırdadı. Bu cümleyi daha önce de görmüştüm ama bu kez içimde farklı bir şey yankılandı. Durdum. Düşündüm...

 

Gerçekten mi? Bir daha mı gelsin Atatürk? Neyin mücadelesi için? Hangi yokluğun, hangi zulmün içinde?

Kurtardığı bu vatanda hâlâ onu çağırmak zorunda mı kalıyoruz?

 

Otobüste 40 kişi vardı. Kendi kendime ama yüksek sesle konuştum:

 

“Ölmüş birisinden medet umacağınıza, Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkın!”

fb-img-1647371546088.jpg

Bu bir öfke değildi, bir haykırıştı. İçimden değil, ta yüreğimden kopup gelen bir isyan...

---

O Zaten Geldi. Görevini Yaptı.

 

Mustafa Kemal Atatürk bir daha gelmeyecek. Çünkü onun yeniden gelmesini gerektirecek bir durum varsa, zaten çok geç kalmışız demektir.

 

O, 1919’da Samsun’dan yürüdü. Erzurum’da toplandı, Sivas’ta birleşti, Ankara’da devlet kurdu. Yokluğun içinden bir millet çıkardı. Görevini yaptı. Elini değil, canını taşın altına koydu. Emaneti bıraktı ve gitti.

 

Peki biz? O emanete ne kadar sahip çıktık?

---

Heykel Dikmekle Bitmiyor Bu İş

 

Caddelere, okullara, havaalanlarına ismini vermekle olmuyor bu iş. Heykelini dikmek, altına çiçek bırakmak saygı değil; sadece bir ritüel.

Gerçek saygı, onun fikirlerini yaşatmakla olur.

 

Laiklik, sadece dinle devlet işlerini ayırmak değildir; halkın vicdanını özgür bırakmaktır.

Hukukun üstünlüğü, güçlülerin değil; adaletin sözünün geçmesidir.

Kadın hakları, çağdaş eğitim, bağımsız ekonomi, fırsat eşitliği...

 

Bunlar için mi bir daha gelsin Atatürk?

 

Hayır! Artık biz varız. En azından öyle olmamız gerek.

---

Cumhuriyet’e Sahip Çıkmak Boynumuzun Borcu

 

Yıl 2025. Cumhuriyet 100 yaşında. Hâlâ “Bir daha gel Samsun’dan” diyorsak, kendi içimizi sorgulamalıyız. Hâlâ “Keşke Atatürk yaşasaydı” diyorsak, demek ki biz hâlâ yaşamıyoruz.

 

Çünkü onun kurduğu sistem; yaşasın, büyüsün, yeni nesillere miras kalsın diye kuruldu.

 

Bu bir şahsa bağlılık meselesi değil, şuura bağlılıktır.

Bu bir kurtarıcı bekleme meselesi değil, sorumluluk alma meselesidir.

 

Unutmayalım, ne demişti:

 

> "Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini ve Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir."

 

“Gel Atam, bizi kurtar” demedi. “Ayağa kalk ve sahip çık!” dedi.

---

screenshot-20250605-085429-gallery.jpg

Ey Samsun’a Bakanlar, Aynaya da Bakın!

 

Samsun’a bakan herkes, önce kendine bakmalı:

 

Cumhuriyet ne hâlde?

Gençlik umutlu mu, umutsuz mu?

Eğitim, sağlık, adalet ayakta mı?

Kendi kaynaklarımızla mı yaşıyoruz, yoksa dışa mı bağımlıyız?

Siyaset, koltuk için mi; halk için mi yapılıyor?

 

Bu soruların cevabını başka bir yerde aramayın.

Çünkü bu ülkenin kaderi artık bizim elimizde.

 

Bir lider beklemekle değil, lider gibi davranarak ilerleyebiliriz.

---

Son Sözüm Şudur: Atam, Sen Rahat Uyu

 

Bir daha gelme Samsun’dan...

Gelme ki, biz seni gerçekten anlayalım.

Gelme ki, kendi ayaklarımızın üzerinde duralım.

Gelme ki, Atatürkçülük bir slogan değil; bir yaşam biçimi olsun.

 

Sen rahat uyu Atam. Biz buradayız. Kurduğun Cumhuriyet ayakta. Ve biz, onu yaşatmaya yeminliyiz.

 

Mekânın cennet olsun... Dualarımız, seni anlamamış değil; seni yaşatmak isteyenlerin duasıdır.

 

Ne mutlu Türk'üm diyene!

---

Sevgili gönüldostlarım; 

Kurban Bayramınız mübarek olsun. Sağlıkla, huzurla, birlik ve beraberlik içinde nice bayramlara…

 

Allah’a emanet olun.

Çarşamba, 5 Haziran 2025

Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141