• BIST 8876.22
  • Altın 2928.215
  • Dolar 34.2375
  • Euro 37.4474
  • Muğla 18 °C
  • İzmir 19 °C
  • Aydın 20 °C
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 15 °C

AŞIRMANIN BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ

Zeki SARIHAN

Bundan önceki yazımda, “İhanet Basını”  adlı kitap hakkında yazarına gönderdiğim 2010 tarihli mektuba yer vermiştim.  O kitaptaki 1.468 dipnottan 63’ü Kurtuluş Savaşı Günlüğü kitabımı kaynak olarak gösteriyordu. Bu normal sayıda bir atıftır. Fakat normal olmayan 534 dipnotta Mütareke döneminde yayımlanmış gazeteleri kaynak göstermesiydi. Yazar eski yazı bilmiyordu. Bu gazeteleri okumamıştı. Onları Kurtuluş Savaşı Günlüğü’nden aktarmış fakat aktardığı kitabı gizlemişti. Bu, üzerinde durulmayacak bir iktibas değildi. Bir başkasının kütüphanelerde yıllarca toz yutarak çalışmasının sonucu meydana gelen bir ürünü yağmalamasından başka bir şey olarak nitelenemezdi.

Henüz ilk kitabını yayımlayan genç yazar, belki de bunun bir yazar için en azından kabahat, telif hakları yasasına göre suç olacağını bilmiyor olabilirdi. Kitabın yayıncısına bu durumu bildirmekle birlikte kendisine yazdığım mektupta yalnızca eleştirilerimi gönderdim. Hevesi kırılsın istemedim.

Fakat şimdi ele alacağım olayda ne gençlik acemiliği, ne de bilgisizlik söz konusu.

Profesör Sina Akşin’in “İstanbul Hükümetleri ve Millî Mücadele V-BÜYÜK ZAFER,  İyonya Niyetlerini Çökerten Muharebe  (1921-1922)” gibi uzun bir adı olan son kitabındaki görülmemiş intihalden yani aşırmadan söz edeceğim.

Akşin’in bu dizinin ilk kitabı, 1976’da Cem Yayınlarından çıkmıştı. Kitabın birinci kaynağı İstanbul Hükümetlerinin Mütareke döneminde tutulmuş Meclis-i Vükela (Bakanlar Kurulu) tutanakları idi. Dizinin ikinci cildi, 1992’de aynı yayınevinden çıktı. Kurtuluş Savaşı Günlüğü’nü hazırlarken Akşin’in bu kitapları yararlandığım kaynaklar arasında idi. Ondan öğrenerek kaydettiğim her olayı “Akşin” kısaltmasıyla gösterdim. Akşin de II. ve sonraki ciltlerinde 1982’de yayımlanmaya başlayan Kurtuluş Savaşı Günlüğü’nden yararlandı. Yararlandığı yerlerde kaynak göstermeyi ihmal etmedi. Ben kitaplarımı ilgisinden ötürü ona imzalamaktan onur duydum. O da 2. Ve 3. Ciltlerini bana imzalı olarak verdi. Karşılaştığımız zamanlarda Kurtuluş Savaşı Günlüğü’nün kendi çalışmaları için ne kadar önemli olduğunu söylüyor, ben de tabii bundan gurur duyuyor, ondan da diziyi bir anca tamamalamasını istiyordum.

FAKAT…

Akşin’in 3. Cildi 2010’da, IV. Cildi 2019’da, V. ve son cildi ise 2022’de Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından çıktı. Son cildi de merakla edindim. Fakat o da ne? Kitap nerdeyse, Kurtuluş Savaşı Günlüğü 4. Cildinden yapılmış fakat kaynak gösterilmemiş bilgilerden oluşmuş.

Şöyle ki, Akşin, kitabının 1. Cildinde 138 kaynakçanın listesini veriyordu. 2. Ciltte, bunlara ek olarak 72 kaynakça daha eklemişti. 3. Ciltte 271 kaynakça yer alıyordu. Dördüncü ciltte kaynaklar sayısı 89’a iniyor. V. Ciltte ise iyice azalarak 29’’da kalıyor. Bu kaynak azlığını örtmek için olacak bunları “Özet Kaynakça” adıyla listeliyor. Kaynakça sayısı çok azdır çünkü Kurtuluş Savaşı Günlüğü’nün Dördüncü cildinden alıntılarla kitap doldurulmuştur.

Sayın akşin, Kitabının II. Cildinde Kurtuluş Savaşı Günlüğü’nü 32 yerde kaynak gösteriyordu. Üçüncü ciltte bu sayı 77’ye çıkmıştı. Dördüncü ciltte bu sayı 38’e inmiş, fakat V. Cildinde kaç kez atıf yapmış dersiniz? Yalnızca 9 kez.

Oysa “Büyük Zafer” kitabında Kurtuluş Savaşı Günlüğü Dördüncü ciltten kaynak gösterilmemiş en az 550 “alma” vardır! Bunların bir kısmı aynı cümlelerle, bir kısmı biraz kısaltılarak verilmektedir.  Yani, Akşin kendisinden beklenmeyen bir tutumla, amatör bir yazarın yaptığı gibi (o, kaynak göstermeksizin 534 intihal yapmıştı) kaynak göstermeksizin Kurtuluş Savaşı Günlüğü Dördüncü Cilt’teki bilgileri, sorumsuzca yağmalayarak kendine mal etme yolunu seçmiştir. Bunun nedeni olarak yeniden bir sürü gazete ve kitap taramadan, az emekle bu kitabı yazmak zorunda kalmış olmasıdır sanıyorum. Belki de yayınevi bu konuda kendisini sıkıştırdı. Yazarın elinin altında Kurtuluş Savaşı Günlüğü gibi bir kitap varken, yeniden bu olayları araştırıp yazmak istemeyişini anlayabiliriz. Fakat aldığı bilgilerin kaynağını göstermesi zorunludur. O zaman da diğer ciltlerinin yaklaşık yarısı kadar hacmi olan 223 sayfalık kitap, Kurtuluş Savaşı Günlüğü adıyla dolacaktı. Bu da göze batacaktı. Bunu önlemek için olacak, Akşin, dipnot kullanmamış, pek az kitabın adını metin içinde zikretmekle yetinmiştir.

Akşin’in bu kitabının bazı sayfalarında zikredilen 10-15 olayın hepsi Kurtuluş Savaşı Günlüğü’nden alınmıştır. Bunları parapgraf sonuna koyduğu (24/8) (8. Ayın 24’ü) gibi bilgilere bakarak Kurtuluş Savaşı Günlüğü’nden hemen bulmak mümkündür. Kitap 20 bölümden oluşmuş gibi görünüyorsa da bu konular içinde bir bütünlük yoktur. Bu nedenle Kurtuluş Savaşı Günlüğü’nde olduğu gibi bir tarih sıralamasına dönüşmüş gibidir.

Bütün araştırmacılar, elbette belgeleri, makaleleri tarıyarak yeni bir eser oluşturur. Ancak yararlandığı kaynaklari göstermek entelektüel bir sorumluluktur. Sayın akşin bunu bilmeyecek durumda değildir.

İktibasın derecesini gösteremek için Akşin’in adı geçen kitabından bir sayfanın fotoğrafını koruyorum. Sayfada yer alan 14 olayın tümü, Kurtuluş Savaşı Günlüğü Dördüncü cildinden aşırılmıştır. Kitapta bunun gibi pek çok sayfa vardır.

Sevgili Akşin’e uzun ömürler ve verimli çalışmalar dilerim. (28 Ocak 2023)Akşin-intihal.jpg

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141