(AKKUYU NGS) Gelişimekte olan yeni Dünya da hızlı nüfüs artışı ve sanayileşme,enerjiye olan talebin hızla artmasına neden olmaktadır.Bu durum enerji üretiminde kullanılan kısıtlı kaynakları,uluslararası politikara yön veren bir araç haline gelmiştir.Bu çalışmada,enerji üretim anternatifleri içerisinde önemli bir yer tutan,uzun yıllardır elektirik enerjisi üretiminde kullanılan nükleer enerjinin,dünyada ki kullanımı,çevresel ve sağlık etkileri üzerinde durulmuştur.Çünkü nükleer enerji pahalı, kirli, verimsiz, gelişmeye müsait olmayan eski, hantal ve tehlikeli bir teknolojidir.Nükleer santral ve zararlı radyasyon konusunda Türkiye'nin hukuk metinlerinde nükleer suç ve cezası tanımlanmamıştır.

Riskin kabulüne ve cezaya temel olacak standartlar, insanda ve canlılarda alınmasına izin verilen doz ve kirletici sınır değerleri ve uyulması gereken kurallar eksiklerle doludur.Mersin'de kurulması planlanan AKKUYU Nükleer güç santralinin Çevre Bakanı İdris Güllüce tarafından, çevrenin, insan sağlığının, gelecek nesillerin felaketi olabilecek böylesine bir plan için acilen dur demelidir ki Santralden çıkan nükleer atıklar boğazlardan geçerek Rusya üzerine gitmektedir. Dünyada her yıl, nükleer madde taşımacılığında en az iki kaza yaşanıyor ve İstanbul Boğazı en tehlikeli kaza alanlarından biridir.

Nükleer enerji meselesi Türkiye'nin gündeminde, beklenen fiyat artışlarına rağmen süreklilik arz eden,tamamen dışa bağımlı yakıt gereksinimi; savaş hâlinde koruma zorluğu, radyasyonlu atıklarının yok edilmesi, ömrü bittiğinde santralin sökümü ve bütün bunların maliyet hesaplarına değin bilimin bütün dallarını ve toplumun bütün çıkar gruplarını ilgilendiren teknik bir konudur.Mersin Akkuyu da ise bölge halkının tüm itirazlarına rağmen yapımından geri adım atılmayan nükleer santrale karşı çevre örgütlerinin mücadelesi sürdürülüyor.