Yolsuzluğun, ahlaksızlığın çürümüşlüğün dini ,imanı ,partisi,ideolojisi yoktur.

Zaten ahlaksızlık başlı başına bir ideoliji ,bir yaşam tarzıdır.

Ortadoğu’da yaşayan tüm halklar gibi bizim halkımız da kutuplara ayrılmaya meyildir. Bizler sağcı oluruz,solcu oluruz, milliyetçi oluruz, Atatürkçü oluruz,Alevi oluruz,Sünni oluruz, fenerli oluruz cimbomlu oluruz.

Kendi tarafımızın ayıplarını görmezden geliriz. Karşı tarafın ayıplarını abartırız. Kendimizde hiçbir kusur bulamayız.

Bizim solculuğumuz da devrimciliğimiz de dindarlığımız da milliyetçiliğimiz de birbirine benzer.

Farklı şeyler söyler gibi görünsek de özümüz de aynı çürümüşlük taşımıyor muyuz?

Kimse bizi kendi partisinin temiz diğerlerinin kaka olduğuna inandıramaz.

Ne Ak Partinin yüzde yüzü temizdir,ne CHP’nin ne MHP’ nin ne BDP nin .Aynen hepsinin de yüzde yüz kirli insanlarda oluşmadığı gibi.

O yüzden yolsuzluklar üzerinden siyaset yapmak bizim ülkede kimseye bir şey kazandırmaz. Eğer Almanya’da olsa,İngiltere’de,İsveç’te ,Norveç’te olsa yolsuzluk iktidarları devirir,siyasi hayatları bitirir hatta Japonya’da olsa belki suçlanan adam harakiri yapar fiziki hayatını da bitirir.

Ama bizim için yolsuzluk ekmek gibi aziz,su gibi mübarektir.Kimse utanmaz sıkılmaz.Hatta ve hatta dürüst olmak insani bir haslet değil bir enayiliktir.

Dürüst insanların bizim dünyamızda yeri yoktur. Onlara amansız bir hastalığa yakalanmış faniler gibi davranırız.

Yolsuzluk Osmanlı’dan bu yana bizim devlet geleneğimizdir.

Aslında bu siyasi partilerin hepsi aynı düzeni temsil ediyorlar. Bir ağacın dalları gibi.

Farklı markaların adı altında satılan deterjanlar gibi.

Bir gün bizi bize düşman eden ve aslında hiçbir insani yönü olmayan fesat ideoloji partilerinin arasından sıyrılabilir de kurulabilirse ahlak ve erdemi iyiniyeti,insan olmayı en büyük erdem sayan bir parti hepimiz ona katılalım.İçimizde herkes olsun ama herkes ahlaklı olsun.Herkes iyi insan olsun.