Sevgili okurlar Türkiye'de öyle hareket ve uygulamalarla karşılaşıyorum ki batı demokrasisi ile uzaktan veya yakından hiç alakası yok. Halbuki okullarda ''Sosyal Bilgiler'' adı altında öğrencilere doğru sistem öğretiliyor. Bugün ulusal bir gazetemizin Ege bölümünde bir lise öğrencisinin Sayın Muğla Valisinden Milas'ta sokakta yatan kadınlar için sığınma evi istediği haberi var. Demokratik sistemlerde Valilik Hükumeti temsil eden atanmış bir makamdır, yani atandığı Vilayet sınırları içinde en yüksek mülki amirdir. Halbuki diğer taraftan halkın seçtiği ve Milletin en üst makamında oturan seçilmiş Milletvekilleri var. Valileri atayan Hükumeti de Meclisin içinde seçen bu Milletvekilleri değil mi? O zaman burda, herhalde bir alışkanlık olacak, adres değişikliği yaşanıyor. İsteklerin Valiye değil asıl Milletvekillerine yapılması gerekir diye düşünüyorum çünkü tüm demokrasilerde aynen böyledir. Hatta hemen hemen tüm batı ülkelerinde ve ABD'de Milletvekilleri eskiden iletişimin zor olduğu zamanlarda ki gibi Meclis'te değil seçildikleri bölgede büro açar, adres ve telefonlarını ilan ederler. Kendilerini seçip Parlamento'ya gönderen halkın belli günlerde dertlerini dinler ve onlara yardımcı olmaya çalışırlar. Seçim bölgelerinde yaptıkları çalışmaları basına yansıtan basın danışmanları ve randevularını ayarlayan sekreterleri vardır. Bu şekilde kendini seçmiş ve Millet Meclisine göndermiş olan halka yerinde hizmet veririler. Ama bizde tüm istekler ve şikayetler daha çok Vali ve Kaymakama yapılıyor. Milletvekillerimizin seçim bölgeleri için ne yaptıkları, nasıl faydalı çalışmalar yaptıkları ise bir sonraki Genel Seçimlere kadar çoğumuz tarafından bilinmiyor. Görünüşe göre demokratik uygulamada bir adres yanlışlığı mevcut.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.