“12 Eylül darbecilerinden daha beter”

“12 Eylül darbecilerinden daha beter”
Ulusalcı kimliği ile tanınan Avukat Ceyhan Mumcu’dan Belediye Başkanı Ali Acar’a sert suçlama:

 

Karacan Ailesi ile Marmaris belediye yönetimi arasında yaşanan ve mahkemelere yansıyan davalarla ilgili toplantıda konuşan  işadamı Mustafa Karacan,  bu  davaların sonlandığını belirterek,  “ikisi yüksek ikisi yerel mahkeme olmak üzere, dört mahkeme de bizim lehimize karar vermiş böylelikle Belediye Başkanı Ali Acar’ın görevini kötüye kullandığını tescil etmiştir” dedi.

Karacan ailesinin Avukatı Ceyhan Mumcu ise Belediye başkanı ali Acar’ın Marmaris’te 12 Eylül darbecilerinin yaptığından daha diktatör davrandığı suçlamasını yönelterek, “verilen bu mahkeme kararları sonrasında artık muhataplarının Ali Acar değil, CHP yerel yönetimlerden sorumlu Başkan yardımcısı Gökhan Günay ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’dur. Biz şimdi 2014 yılı Ocak ayına kadar süre veriyoruz.  Eğer CHP yöneticileri bu süre zarfında Belediye Başkanı Acar’dan hesap sormasa, biz devreye girerek Acar’ı görevini kötüye kullanmak ve adaleti yanıltmak suçlarından mahkemeye vereceğiz” Şeklinde konuştu.   

 

Ak Partili Marmaris Belediye Meclis Üyesi İşadamı Mustafa Karacan,  Avukatı Ceyhan Mumcu ve Murat Mecit’le birlikte çalışma ofisinde bir basın toplantısı düzenledi.  

Karacan ailesi ile Marmaris belediye yönetimi arasında yaşanan Karacan Beach Otel’in yıkımı mahkemeye yansıyan davanın konu edildiği basın toplantısında Avukat Ceyhan Mumcu, Belediye Başkanı Acar hakkında ağır suçlamalarda bulundu.

 

“Acar diktatördür”

 

Mumcu Acar’ın yönetim anlayışının siyasi muhaliflerine karşı yetkisini ezme imha etme ve yok etme üzerine kurduğunu iddia ederek , “Burada Ali Acar diktataörlüğü yaşanmaktadır. Buna CHP genel merkezi’nin müdahale etmesi gerekir”  dedi

 

Belgeleri saklayarak adaleti yanılttılar”

 

Toplantıda ilk konuşan Mustafa Karacan

Karacan Beach otelin yıkımı ile ilgili olarak Danıştay’a açtıkları davanın sonuçlandığını belirterek, “Danıştay, davanın yerel mahkemede yeniden görülmesi kararını verdi. 

Danıştay’ın bu kararının beklemeden al acele yıkımı gerçekleştiren Belediyenin açıkça görevini kötüye kullandığı resmi evrakı saklayarak adaleti yanılmasına sebep olduğu suçlarının işlediğini açıkça ortaya çıkmıştır. Bizi burada üzen bu kararın sadece Ali Acar’la ilgili olmayıp belediyenin tüzel kişiliğini de olumsuz etkileyecek olmasıdır” şeklinde konuştu.

Karacan’ın ardından açıklamalarda bulunan Avukat Ceyhan Mumcu ise aynen  şunları söyledi:

 

“19 Temmuz 2012 günü burada Marmaris Belediye Başkanının Karacan Ailesine yönelik haksız ve hukuka aykırı işlemlerinden yakınmış ve tutumunu hukuk kurallarına  uygun eylemlere dönüştürebilmesi ve anayasada ki mülkiyet hakkını ihlal eyleminden vazgeçmesini istemiş ve bunun için uygun bir süre de vermiştik.

 

“Muhatabımız Acar değil, CHP genel başkanıdır”

Aynı basın toplantımızda Belediye Başkanının tutumunu değiştirmediği takdirde, beş aşamadan oluşacak hukuk savaşımızın hedeflerini de açıklamıştık. Bugün anılan basın açıklamamızda üçüncü aşama olarak tanımladığımız gibi, Belediye Başkanının mensup olduğu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezine başvurarak, kadrosunu yenileyerek, yerel yönetim seçimlerine hazırlık yapan CHP yeni yönetimini göreve çağıracağımızı açıklamıştık. Bugün bu aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Bu basın toplantısının hitap ettiği makam Marmaris Belediye Başkanlığı olmayıp doğrudan doğruya Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığıdır.

 

19 Temmuz 2012 tarihli Basın Toplantımızda yanıt veren Marmaris Belediye Başkanı “Burada ki mahkemeleri kazanması bir şey ifade etmez bunun Yargıtay’da var! “ demişti.

Birlikte Yargıtay’ın da bu olaya ne diyeceğini bekledik. Bugünkü tarih itibari ile Yargıtay da tespit ve teşhisini yapıp sonucunu açıklamıştır. Gerçekten de Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 04 Aralık 2012 tarihli kararı ile, Marmaris Belediyesinin açtığı Tapu İptal ve Tescil Davasını reddederek Karacan Ailesini haklı bulan Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını tasdik etti..

 

Değerli Basın Mensupları, Marmaris Belediye Başkanının Karacan Ailesine Anayasada güvence altına alınan mülkiyet hakkını ihlale yönelik eylemleri Point Center civarındaki alanlara haksız el atması ile de kalmamış, Karacan Beach Otelinin de kimi yerlerini onaylı mimari projesine aykırı olduğu iddiası ile yıktırmıştı. Aynı biçimde, Marmaris Belediyesinin bu otele bitişik konumda ve Karacan Ailesinin mülkiyetinde bulunan sahanın tapusunun iptali ile mülkiyetinin Belediye’ye geçirilmesi istemiyle Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı ikinci dava da ilk dava gibi aynı biçimde reddedildi.

 

Gene bu sure içinde Karacan Ailesine keyfi ve haksız davranışları kanıtlama yolunu açan bir yüksek mahkeme kararı daha açıklandı. Bu karar Danıştay 14. Dairesinin 19.10.2012 tarihli kararıdır. Bu konuda idari yargıya başvurmak zorunda kaldığımız olay, Marmaris Belediye Başkanının Karacan Beach Otelin bazı alanlarının onaylı mimari projesine aykırılığı iddiası ile yapmış olduğu yıkım işlemleri idi. Marmaris Belediyesi, bu otelin onaylı mimari projesini geçmişte yaşanan yağmur felaketinde  kaybettiklerini savunmuştur.

 

“Projeyi kaybettik ama biz bu otelin nerelerinin projeye aykırı olduğunu ezbere biliriz” gerekçesi ile yıkımları gerçekleştirdiler. Arşivine sahip olamayan belediye başkanı arşivsiz olarak vatandaşın mülkiyet hakkına saldırmada hiçbir sakınca görmüyor. Davanın son aşamasında Sayın Mustafa KARACAN onaylı projeyi bularak dava dosyasına koyduğu için Yüksek Danıştay, Marmaris Belediye Başkanlığı lehine karar veren Muğla İdare Mahkemesinin kararını da bozmuştur. Nihayet, bu yıkım olayına dayalı dava da projeye dayalı olarak yeniden keşif icrası ve bilirkişi incelemesi ile yeniden başladığı noktadan devam edecek. 19 Temmuz 2012 tarihli Basın toplantımızdan bu yana Marmaris’in farklı iki Hukuk Mahkemesi, bir Yargıtay kararı ve bir de Danıştay Kararı, Karacan Ailesinin hak ve hukukuna yoğun bir biçimde saldırıldığını tespit ve Marmaris Belediye Başkanı Ali ACAR’ın da mülkiyet hakkını ihlalde hırslarına engel olamadığının tescili mahkeme kayıtlarına geçti. Bugünkü bu aşamada bizim sözümüz Cumhuriyet Halk Partisinin yerel yönetimden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan GÜNAYDIN ve Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU’na dır. Hala anayasayı ihlalde kararlı ve dirençli olan bu Belediye Başkanına sahip çıkmayı düşünüyor musunuz?  Hukuk devletine bağlı olduğunu iddia eden Cumhuriyet Halk Partisinin Karacan Ailesine yapılmış bunca haksızlığı ve Marmaris Belediye Başkanının anayasaya ihlaldeki yoğun eylemlerini iki yüksek mahkeme iki de yerel mahkeme doğrulamışsa sizin söyleyecek hiçbir sözünüz yok mu? Sizler bu Belediye başkanının anayasaya ihlal eylemlerini susarak geçiştiremezsiz. Geçiştirirseniz sizin anayasayı ihlale susarak onay verdiğinizi esef ve üzüntü ile tespit eder ve 19 Temmuz 2012 günkü Basın Toplantımızda dördüncü aşama olarak tanımladığımız Hukuk savaşına başlamak zorunda kalırız. Bunu 43 yıl bu Partide görev yapmış  73 yaşında bir yurttaş olarak büyük esef ve üzüntüyle açıklıyorum. Bu basın toplantısında dördüncü aşama olarak “Cumhuriyet Halk Partisinden de sonuç alamaz ve olumsuz gidişe dur dedirtemezsek, 2014 yılı ilk günlerinde Cumhuriyet Savcılığı aracılığı ile İçişleri Bakanlığına başvurarak Belediyenin teftiş ve denetimini talep edeceğimizi bu aşamada da sonuç alamazsak Marmaris’te yaşayan her mülk sahibine ve halkımıza şikayetçi olacağımızı söylemiştik.”  

 

Bu nedenle ve sonuç olarak dört ve beşinci aşamalarla sürdürmeye kararlı olduğumuz hukuk savaşımını başlatmaya mecbur bırakılmamızı ve Cumhuriyet Halk Partisinin sorumlularının Anayasa ve Hukuk Devletine bir an önce dönmelerini en içten duygu ve düşüncelerle dilerim.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.