Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana böyle enteresan günler yaşamamıştı. Devlet ,sanki gerçek bir devlet değil de bilgisayar ekranın başından meyveler sebzeler yetiştirilen sanal çiftlikler gibi ya da gerçekte olmayan sadece bilgisayar oyununda var olan bir play statıon oyunu kadar sanal.
Güneydoğu’da zaten kağıt üzerinde bir devlet var. Fiili olansa terör örgütünün yol kesmesi,vergi alması,kimlik sorgulaması yapması,asayiş timleri kurması.Ha bu arada terör örgütü desem mi demesem mi tereddüt içindeyiz. Çünkü terör örgütü kavramı hükümet için PKK değil, Gülen Cemaati ,Gezi parkı eylemcileri .
Bütün kutsallarımız yerle bir ediliyor. Bayrağımız hem de kışlamızın içindeki bayrağımız indirilirken askerimiz seyrediyor. Seyretmeyip de ne yapsın? Ateş etse diyecekler ki dostluk ve kardeşlik sürecini baltaladı? Tutuklayacaklar, aynı gün cezaevine koyacaklar belki de Ergenekoncu olacaklar.
Kime güvensin bu asker?
Bu halka mı güvensin?
Halkımızın önemli bir kısmı başımıza ne felaket gelirse gelsin gezicilerden biliyor.Berkşn Elvan’ı,Ethem Sarısülük’ü PKK lı ilan edenler ,PKK yla oy pazarlığı yapanları görmezden geliyor.Bizim halkımızın önemli bir kısmı işine geldiğinde ,istediği adamı PKK lı yapıyor,istediği adamı da vatansever.
Kimisi devletten hasta yakını maaşı alıyor, kimisi birkaç paket makarna alıyor,kimisi bir iki çuval kömür alıyor,kimisi ihale alıyor,kimisi işe giriyor. Kimisi de hiçbir şey alamazken körü körüne destekliyor.
Gaziantep’te,Kilis’te en büyük ihracat kapısı olan Suriye ile ilişkiler bitmiş,adamlar ekonomik yönden darbe üstüne darbe yemişler yine de kazanan belediye AKP li. Demek ki bizim göremediğimiz, ayrımına varamadığımız şeyler var.
Toplumlar layık olduğu gibi yönetilirmiş. Bayrağımız aşağılandı,eski bir bakan dinimizle,inancımızla makara diyerek alay etti, askerimiz vatanını koruyamaz hale getirildi. AKP yine de tek başına iktidarsa problem AKP de değil, bu halktadır.
Böyle giderse sadece güneydoğuyu değil tüm vatanımızı kaybedeceğiz.
