YANIMDA KAL

İki gündür kapalı kalan kitapçı dükkanını açmak için yatağından usulca kalktı. Elini kaldıracak gücü olmamasına rağmen yatmaktan sıkılmıştı artık. 

Yalnızlık canına tak etmiş, aksiliği de bu sayede her geçen gün ruhuna işlemişti.

70 yaşında, beyaz saçlarından oldukça memnun, gülmeyi pek sevmeyen, kendince hayata karşı kalın duvarlar örmüş bir kadındı. Kocası bundan tam 40 sene önce hayatından çıkıp gitmişti. Buz kesmişti yüzü, elleri hem de seven yüreği...

Severek evlenmişlerdi. Aynı mahallenin en güzel gençleriydi onlar. Çok güzel bakıyordu adam. Bakarken ince bir tül gibi okşuyordu yüzünü Cemile'nin. Bir çift kömür göz yıldırım düşmesiyle eş değerdi.

Bedeni gitmişti ama duvarda asılı duran siyah beyaz fotoğraf onu hiç terk etmemişti. Her gece dakikalarca bakar kendince hesap sorardı.

"Neden gittin?
Acelen neydi?
"Biliyor musun? Senden sonra hiçbir şey kesmedi beni.
Suratımdan düşen bin parça!
Sabah işe gitmeden önce içtiğimiz bir bardak çay vardı ya? İşte o boş bardak kırıldı senin ardından. Nedenini anlamamış hayra yormuştum. 
Dağılan her cam parçası gidişinin habercisiymiş.
İşte cam parçaları gibi darmağanığım o günden beri. 
Senden sonra ölümü bekleyen ağır bir hasta gibiyim..!

Çok özlüyordu sıcağıyla sarıp sarmalayan güzel yüzünü. Soğuk havada ağzından çıkan buhar sis örtüsü yarattı. Yavaşça dağılan sis bulutuyla birlikte, dünyada küçüldü gözünde. Hayalleri de.. Kalbi de..!

Cemile küçük yaşta, babasının kocaman ellerinin, savunmasız bedenine inen darbelerine maruz kalmıştı. Her gün kendine şu soruyu soruyordu. 
"Babamın elleri neden bu kadar büyük? 
Terlikle vurduğu zaman ise canı iki kat acıyordu. Terlikte çok büyüktü. Biraz para biriktirip babasına altı yumuşak bir terlik almayı düşünüyordu. Böylece canı daha az acıyacaktı.
Arada annesi de cimdik atardı ama, babasının elleri daha büyüktü...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

Çocuk...

25 Aralık 2019 Çarşamba 17:23

Edebiyat Atölyesi

12 Temmuz 2019 Cuma 19:42

Mert Kalpli Çocuklar (2)

04 Mart 2019 Pazartesi 17:51

Mert Kalpli Çocuklar

21 Şubat 2019 Perşembe 16:06

Önyargı Diyelim mi?

05 Ocak 2019 Cumartesi 16:43

Kapurcuk

07 Aralık 2018 Cuma 20:04

Düşmem dersin düşersin

27 Kasım 2018 Salı 15:12

Bunalım mi? O da neymiş?

17 Kasım 2018 Cumartesi 11:08

Ortalık sakinleşince

04 Ekim 2018 Perşembe 13:22