Halil CANDA
YA BİR DE HİÇ GELMEZSE
Bir şehir hakkında kaba taslak bilgi sahibi olmak istiyorsanız adliyelerine gitmelisiniz. Adliyedeki dava türlerine bakarsanız, icra dairelerine gidip ne kadar insan icralık sayısını öğrenirseniz o yerin sosyal ve ekonomik durumunu az çok tahmin edersiniz.
Mesela Marmaris'te yaz nüfusunun kalabalık olmasına rağmen var olan suç dosyaları olağanın üstünde değildir. Köylerde imar kanununa Muhalefet suçları çok revaçtadır. Aslında burada suçlu köylüden çok siyasetçilerdir. Elli yıldır beklenen gelmeyen imar planlarının bir elli yıl daha gelmesi beklendiği için mecbur kalan köylüler kaçak göçek ev yaparlar.Bu onların kusuru değildir.
Ama köyleri bırakıp da Marmaris'in merkezine geldiğinizde en fazla görünen dava türü boşanma davasıdır. Son yıllarda sadece Marmaris'te değil nerdeyse ülke genelinde en sık görülen dava boşanma davasıdır. Eskiden daha vefakar eşler vardı. Kocası ne kadar çekilmez olsa da çeken, dayağa katlanan kadınlar.Çünkü o zaman boşanan kadına iyi gözle bakılmazdı. Ama şimdi kadınlarımız ekonomik gücünü kazandıkça kendine daha çok güveniyor. Şimdi kimse kimsenin kahrını çekmiyor. Bunun için de kimse kimseyi suçlayamaz.
Zaten gelecekte evlilikler çok arızi olacak. Evlenen çift sayısı azalacak. Bu devirde özgürlük ekmek gibi su gibi önemli.
İcra dairelerine girdiğinizde de kaba bir hesapla Marmaris'te yaşayan her üç kişiden birinin icralık olduğu sonucuna varırsınız. Tahliye davaları çoktur. Tahliye davası çok olduğuna göre, ödenmeyen çek senet bol olduğuna göre ekonomik durum vahim demektir. Ama Marmaris'te gerçekten parası olmadığı için borcunu kirasını ödemeyenlerin yanında bir de altında son model arabası, Rayban güneş gözlükleri elde Iphone telefonla sık sık sokakta gördüğünüz, gazetelerde boy gösteren borçlular da vardır. Hatta bunlar toplumda tanınan, makam ve mevki sahibi insanlardır. Onlara yerel magazin dergilerinin sayfalarında sıkça rastlarsınız. Bu arsızlıklarıyla küçük ama dürüst bazı esnafların da batmasına neden olurlar ama vicdanları çok rahattır.
Bir de vakti bol olduğu için hobi gibi adliyeye gidip gelmek babından dava açanlar vardır. Mesela Datça Adliyesinde bu türden kişilerin açtığı davalar çok fazladır. Çoğu emekli bürokrat olan bu insanlar az çok mürekkep yaladıklarından en basit şeyleri bile konuşmak ya da hoş görmek yerine mahkemeye taşırlar.
''Komşumun ağacı manzaramı kapatıyor''
''Komşunun köpeği yüksek sesle havladı'' gibi. O da bir meşgaledir onlar için.
En kötü düzen bile düzensizlikten iyidir.
Bizim memlekette Adalet Bakanı bile adaletin geciktiğini söylüyor. Ya bir de adalet hiç gelmese.
Allah düşürmesin ama yokluğunu da göstermesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.