Sevgili okurlar Atatürk'ün yaşıtları veya onun zamanının insanları olan bizim büyüklerimiz Sağlık ocaklarını bize şöyle öğretirlerdi, ''Sosyal Devlet olmanın getirdiği ve gerekliliğini doğurduğu bir hizmettir. Gelişmemiş, gelişmekte, kalkınmakta olan bölgelerde kurulan ve birinci basamak sağlık hizmetleri veren kuruluşlardır''.  Bunu zamanla insanlarımız değiştirmiş ve hastanelere filtre görevi yapmaları sağlanmıştır. Buna rağmen hastanelerin yükü hafiflememiş tam tersine çoğalmıştır. Şimdi bakıyorum Armutalan gibi Türkiye'nin en modern ve maddi durumu en iyi olan beldesinde hemde etraftaki yapılara tamamen ters düşen dev gibi bir Sağlık Ocağı yapıldı. Halbuki en fazla 3 kilometre içinde üç tane hastahane var. O zaman bize Atatürkün jenerasyonu büyüklerimiz yanlış öğretmişler, bunlar hastane olmayan yerlerde halka hizmet için değil tam tersine hastane olan yerlerde hastanelere filtre olsun diye kuruluyorlar.  Bu Sağlık Ocağına harcanan veya harcanacak para ve arsasının değeri ile Devlet Hastahanesine ilave inşaatlar yapılsaydı veya tam teşekküllü hale getirilseydi daha büyük bir hizmet yapılmış olurdu diye düşünüyorum. Bugün önemli hastalıkları olan vatandaşlarımız maalesef İzmir veya Ankara gibi büyük hastanelerin bulunduğu şehirlere gitmek mecburiyetindeler.
Arsa metrekaresi milyonlarca lira olan turistik bir yörede tam teşekküllü bir Devlet Hastahanesinin Sağlık Ocağından çok daha önemli olduğu tartışma götürmeyen gerçektir.
Sağlık Bakanlığı bu paralarla elinde bulunan hazır sağlık tesislerini modernize ederek, yönetimini özelleştirip, medeni düzen kurarak ayrıca doktorlara meslekleri dışında yöneticilik görevi yüklemeden halka çok daha büyük fayda sağlamış olur. Sağlık ocaklarını ise hastane olmayan veya çok uzak olan yerlere yapması gerekir.
Dünyanın hiçbir yerinde düzgün yönetilen hastanelerin filtireye ihtiyacı yoktur.
Türkiye herkesin her istediğini yaptığı bir yer oldu. Yazık...