MADE IN PRC

Bir yakınım anlatmıştı.

Üniversiteye giden kızı yazın Çin’den gelen bir turist kafilesini gezdiriyordu Marmaris’te.

Kapalı çarşı dediğimiz alana gitmişler. Çinliler ülkelerine dönmeden önce kendilerini Marmaris’i anımsatacak bir eşya, kalıcı bir ürün almak istemişler. Bizim kızın aklına bir şey gelmemiş.

Başlamışlar çarşıda ayaklarıyla arşınlamaya. Hediyelik eşya dükkanlarını bir bir dolamışlar.

Birisi bir tavla takımı görmüş. Fiyatını sormuş. Üç aşağı beş yukarı anlaşmışlar. Tam alıp gidecekken takımın kutusunda bir ibare. Made İn PRC. (Çin Malı)Adam vazgeçmiş almaktan.

Başka bir dükkana girmişler. Birisi bir nargile takımı beğenmiş. Almış eline. Altında bir yerde bir ibare Made in PRC.ine vazgeçmişler.

Başka başka dükkanlar derken nerdeyse girilmedik dükkan bırakmamışlar. Neye ellerini atsalar Made İn PRC.

Spor ayakkabıdan, porselen tabağa, kahve takımından, gözlüğe, saatten iğne ipliğe kadar her şey Made İn PRC.

Elleri boş ayrılmışlar Marmaris’in kapalı çarşısından.

Herkeste bir hayal kırıklığı.

Kız babasını aramış. Marmaris’e özgü ne var alabilecekleri.

Babası demiş ki ‘’belki denizden çıkmış sünger vardır ,deniz yıldızı falan‘’ama hiç rastlamamışlar.

Bol bol fotoğraf çekmişler hepsi o kadar.

Oysaki Marmaris’i otuz yıl önce, kırk yıl önce, elli yıl önce görenler öyle mi diyor? Şirin bir Akdeniz kasabası,bol güneşli turunç kokulu. Denizi harbi deniz, yakomuzu gerçek.

Evet bundan elli yıl önce Marmaris’te turizm yoktu belki .

Dükkan sayısı daha azdı.

Ama insanlara sunulan şeylerin bir kişiliği vardı.

Şimdi belki binlerce dükkan var.

Dünyanın parası dönüyor bir günde.

Belki yüzlerce balık restoranı var. Ama o bir iki restoran olduğu zamanlar o tezgahlarda denizden çıkan taze balıklar satılıyordu. Cilalanmış çiftlik balıkları değil.

Şimdi koskaca çarşılar var. Yanyana uzayıp giden onlarca işyeri.

Ama nerdeyse tamamı ruhran yoksun, kişilikten yoksun sadece satılmayı, kullanılıp atılmayı bekleyen mallarla dolu.

Nerdeyse Marmaris’in tamamı Made İn PRC.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil CANDA Arşivi

En büyük makam hiçlik makamıdır

01 Şubat 2019 Cuma 14:00

İYİ İNSAN OLMAK NEDEN BU KADAR ZOR

02 Eylül 2016 Cuma 12:35

TÜRKİYE HEPİMİZİN EVİ

25 Ağustos 2016 Perşembe 13:42

YAZMAK BAŞLI BAŞINA BİR SERÜVENDİR

19 Ağustos 2016 Cuma 12:48

YAMAN ÇELİŞKİLER ÜLKESİ

16 Ağustos 2016 Salı 13:17

ATATÜRK’Ü YENİDEN KEŞFETMEK

26 Temmuz 2016 Salı 13:09

YÜRÜMEKTEN DAHA FAZLASINI YAPMAK

07 Eylül 2015 Pazartesi 12:19

MASUM ÇOCUK

03 Eylül 2015 Perşembe 13:38