Mutluluğumuzun nedenini ortaya çıkarmamız için Küresel, Toplumsal, Ailesel,ve kişisel çözüm aramalıyız.
              
               Etrafımıza baktığımızda veya insanlarla konuştuğumuzda hiçbir kimseden mutluluk ifade eden sözler duyamıyorsunuz ''esnaf, emekli, çalışan, talebe v.b'' kiminle konuşursanız konuşun bir dolu mutsuzluk ifadeleri duyuyorsunuz. yurdun böyle bir cennet köşesinde konuştuğunuz her kişi size saatlerce yapılması ve olması gerekenleri, ne şekilde olacağını örnekleriyla, yaşamışlıklarıyla anlatıyor da anlatıyor. bunları kimin yapması gerektiğini sorduğunuzdada alacağınız cevap belli. Devlet.. Tabi ki devlet yapacak, yasaklar, kurallar olacak fakat onlar bizler tarafından uygulanacak. Bu kural ve yasakların uyulup uygulanmasında herkezin birbirine iyi örnek olup uyarılarda birbirine olumlu yaklaşması gerekir. Bu konuda insanın ilk aklına gelen trafik kuralları oluyor. Toplumların trafikteki durumları ne ise, genel durumları da bundan farklı değildir. Bizlerin en önemli özelliğimiz kurallara uymamak trafik kurallarını yok saymayı marifet saymak. başkalarının haklarına saygı göstermemek ve sabırsızca davranmaktır. Aynı duyarsız ve saygısız davranışların kendimize yapıldığında ne şekilde davranırız düşünmeyi ise hiç aklımıza getirmeyiz. Oysaki gelişmiş ülkelerde trafik ne kadar düzenlidir. Sürücüler diğer sürücülere ve yayalara ne kadar saygılıdırlar, insanlar nasıl sabırlıdırlar kendilerini karşılarındakinin yerine koyarak düşünüp öyle hareket ederler. Örneğin gece yarısı boş bir kavşakta kırmızı ışıkta bekleyen bir aracın yanından diğer araçlar sinirli kornalar çalarak geçmezler. Önceliğin yayada olduğunu bilir ve ona göre davranırlar. Uygunsuz bir şekilde ve olur olmaz durumlarda korna çalmazlar. Yaya kaldırımlarına park etmezler, motorsiklet sürücüleri kask takmadan motor kullanmazlar. Yeni yürümeye başlayan çocuklarını kucaklarına oturtup direksiyonu ellerine vermezler. Bunlara benzer örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Bunun neticesinde binlerce insanımız trafikte canlarını kaybetmekte veya sakat kalmaktadır. Özellikle okullarında başladığı bu dönemde çok daha dikkatli davranmaya ve birbirimize karşı daha dikkatli davranıp karşılıklı yapılan uyarıları anlayış ve iyi niyetle karşılamalıyız. Bu sayede davranışlarımızı düzeltmeye özen gösterip, kurallara uyup birbirimize karşı hoşgörülü davranıp hep bir şeyler öğrenmeye çalışırsak daha mutlu, daha huzurlu ve güvenli bir ortam yaratmış oluruz kendimize. Şunu hiç bir zaman unutmamalıyız, Bizim davranışlarımız ve yaşam biçimimiz geleceğimiz olan evlatlarımız için son derece önemlidir Çocuklarımızın davranışları ailenin göstergesidir.  Daha güzel, daha huzurlu ve daha mutlu günlere. Sevgi ile kalın