Halil CANDA
Kızıyorum!
KIZMIYORUM TARİHİ ESERLERİ KAÇIRANLARA
Eskiden Amerikalılara, Avrupalılara çok kızardım tarihi eserleri ait oldukları topraklardan alıp kedi ülkelerindeki müzelerine götürdükleri için.
Orta Doğu'dan, Uzak Doğu'ya Güney Amerika'dan Afrika'ya kadar pek çok ülkede kaçak kazılarla çıkardıkları paha biçilemeyen eserleri ülkelerine götürmelerinin de emperyalizmin daniskası olduğunu düşünürdüm.
Şimdi öyle düşünmüyorum. Hatta keşke biraz daha tarihi eser kaçırsalar, müzelerinde korumaya alsalar diyorum.
xxx
Geçtiğimiz günlerde bir haber Türkiye gündemini meşgul etti. Topkapı Sarayı Müzesi Müdürünün Sultan 3.Selim Han'ın tahtını hamalların sırtında, yağmur altında kendi lojmanına taşıttığı, cep telefonuyla çekilen görüntülerle ortaya çıktı.
Adam bu işin ilmini okumuş. Ülke içinde mesleğinin doruğu sayılacak bir müzeye müdürlük yapmakta. Bizim bu alanda en yetkin diye tanımladığımız, hazineleri emanet ettiğimiz uzman kişi.
xxx
Bizler tarihe, geçmişe o kadar duyarsız insanlarız ki.
Geçmiş yıllarda tarihi değeri çok büyük olan iki kilo kadar altın sikkenin eritilerek satıldığını duymuştum. O sikkelerden her birinin değeri belki de bir kilo altından fazlaydı ama bilinçsiz ellerde eritilerek piyasadaki altın fiyatına hatta daha düşük fiyata satılmıştı o değer biçilemeyen eserler.
xxx
Karun hazinelerinin en değerli parçalarından biri olan Kanatlı Deniz Atı broşu Uşak Müzesinden çalınmıştı. Çalındığı da çok sonra ortaya çıkmıştı.Belki yıllar önce Amerikalılar alıp ülkelerine götürseler New York Metropolitan müzesinde sergileselerdi Uşak Müzesindeki gibi çalınması mümkün olmayacaktı.
xxx
Artık kızmıyorum yabancılara tarihi eserleri kaçırdıkları için. Hatta daha çoğunu kaçırmalarını diliyorum.Tarih bilinci olmayan,yaşadığımız topraklarda yaşamış kültürleri hiçe sayan bir eğitim anlayışı ile yetiştirildik.
Uzmanların paha biçemediği lahitlerin köylerde evlerin kapı girişine eşik yapıldığı, dünya tarihine ışık tutacak nadide parçaların eritilerek saf maden fiyatına kuyumcuya satıldığı, tarihi çeşmelerin bakımsızlıktan kuruduğu ,tarihi kentlerin baraj altında kaldığı son olarak da Osmanlı Padişahlarının üzerinde oturup dünyayı yönettikleri tahtın bizzat Topkapı Müzesi Müdürünün yağmur altında lojmanına taşıttığına şahit olunca gelsinler kalanları da Amerikaya Avrupaya kaçırsınlar diyorum.Hiç olmazsa adamlar korur kollar gelecek nesillere aktarırlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.