• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • Muğla 24 °C
  • İzmir 27 °C
  • Aydın 22 °C
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 19 °C

HESABI SORULACAK ASIL SUÇ

Zeki SARIHAN
Adnan Oktar ve arkadaşlarının suçları hakkında çeşitli haberler çıkıyor. Yıllarca hükümet tarafından el üstünde tutulan Fetullah Gülen Cemaatinin uğradığı akıbete şimdi de Adnan Oktar ve müritleri uğruyor. 
“Düşenin dostu olmaz” demişler. Bu atalar sözü işimdi iktidar ve yandaşları açısından tam da doğrudur. Oktar hakkında geniş bir iddianame yazıldığı ve pek çok eylemle suçlanacağı anlaşılıyor. Doğrusu bu konularda bir şey yazacak değilim. Birçok erkeğin ağzının suyunu akıtan güzel kedicikleriyle geçirdiği hoş zamanların görüntülerini yadırgasam da bunun suç olup olmadığı konusunda bir bilgim yok. Öteki suçlamaların doğru olup olmadığını da adil bir yargılamadan sonra öğreneceğiz. 
Benim yazacağım konunun şu dönemde Adnan Oktar’a bir zararı yok. Çünkü o konuda hükümet çevreleri ve yargı tarafından suçlandığını duymadık.  Aksine onun görüşleri bu çevreler tarafından savunuluyor. 
BEŞ KİLOLUK LÜKS KİTAP
21 Temmuz 2009 günü memlekete gitmişken bir vesile ile köyümüze yakın Kumru ilçesine de uğradım. 1953’te ilkokula burada başlamıştım.  Bir yıl okuduğum ilkokulu ziyaret etmek istedim.  Okul yıkılmış, yerine iki katlı bir bina yapılmıştı. Şimdi Belediye olarak kullanılıyordu. Üst katta Öğretmenevi için birkaç oda ayrılmıştı. Salonun bir köşesinde küçük bit kitaplık dikkatimi çekti,
Camlı dolapta her öğretmenevinde bulunabilecek 20-30 kitaptan başka, dolabın ölçülerine sığmadığı için en üste konulmuş kocaman bir kitap duruyordu. Birinci hamur kaliteli kâğıda basılmış bu resimli kitabın ağırlığı 5 kilodan hafif değildi. Üzerinde “Yaratılış Atlası” yazıyordu. Yazarı ise Harun Yahya. Daha önce basına yansımış bu kitabı Kumru gibi ücra ve yoksul bir ilçenin öğretmenevinde görmek varmış! 
Bilindiği gibi kitap, Evrim teorisini sözde çürütmek için yazılmıştı. Canlılar evrime uğramamıştı. Onlar şimdi nasılsa o biçimde yaratılmıştı! Bazı balık ve omurgalı hayvanların fosilleriyle bugünküleri karşılaştırıyor ve bunların aynı olduğunu, yani bir evrime uğramadığını anlatıyordu!
Bu kitabı Kumru gibi Karadeniz’in iç kısımlarında yoksul köylü kitlelerinin yoğunlaştığı bir ilçede görmem beni fena halde üzdü. Bu üzüntümü orada öğretmenevi yetkililerine söylemek istedim fakat ortada bunları söyleyeceğim kimse yoktu!
KARANLIĞA MAHKÛM ETMEK 
Ankara’ya dönünce internetten öğretmenevinin posta adresini buldum ve duygularımı bir mektup halinde öğretmenevi yöneticilerine yazdım. Evrim Teorisi gibi yalnız canlılar bilimini değil, evrenin oluşumunu da reddeden bir görüşle Türkiye nasıl aydınlanacak, nasıl kalkınacaktı? Kumru’da çalışan öğretmenler, çocuklara o kitaptaki görüşleri mi anlatacaklardı? Bu durum, Kumru köylü kitlelerini sonsuz bir karanlığa mahkûm etmek değil miydi?
Bu kitabı kütüphaneye koymuş olabilirlerdi ama yanına evrim teorisini anlatan bir kitap da koysalar daha iyi değil miydi? 
Aradan 5 yıl geçti. 6 Haziran 2014 günü, bir grup arkadaşla Batı Karadeniz’den geçerken İnebolu Öğretmenevinde geceledik. Hayret! Aynı kitap buranın kütüphanesinin de demirbaşlarındandı.  Bütün milletvekillerine de dağıtılmış olan kitap muhtemelen bütün öğretmenevlerine gönderilmişti.  Kaygılarımı Öğretmenevinin bayan müdürüne söyledim. Kitap onun dikkatini çekmemiş. Derhal kaldıracağına söz verdi.
SUÇ ORTAĞI 
Bence Harun Yahya takma adını kullanan Adnan Oktar’ın asıl suçu budur. Karşısında yarı çıplak kedicikleri oynatması, bu suçunun yanında hiç kalır. 
Çünkü Adnan Oktar, aynen bugünkü iktidar gibi bilimin evrim gibi en temel konularından biriyle savaşmış, bu hareketiyle Türkiye’ye en büyük kötülüklerden birini yapmıştır. Eğitim programlarında evrimi anlatılmayan bir millet sittin sene iflah olmaz.  Bu eğitim sisteminin içinden bilim adamı yetişmez. Ancak şarlatanlar çıkar. 
Bu hükümet ve bugünkü yargı, bunun hesabını Adnan Oktar’a sormuyor! Onun evrim karşıtı tezi iktidar tarafından da hararetle savunuluyor. Krizimiz yalnız ekonomide olsaydı bunu atlatabilirdik ama eğitimdeki bu krizi atlatmak o kadar kolay olmayacak… 
Yeni öğretim yılı “hayırlı ve uğurlu” olsun! 
 
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141