Değerli okurlar depremden çok insan öldü, yaralandı hatta kayıplar var. Anne ve babasını kaybedenler,
evlatlarını kaybedenler, inanılmaz bir felaket...
Ama Hayat devam ediyor...
Gönlüm, herşeyden önce bir insan olarak depreme dayanıklı yapılmayan yapılarda biraz dahi suçu
olanların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyor.
Geçen akşam Alman televizyonlarında Türk Yapı labaratuvarı Müdürü Mühendis İstanbulda ki yapıların
%40 ında betondan çalma var diyor ve anında Almancaya tercümesi yayınlanıyordu. Televizyon
programında bulunan Alman Mühendisler nerede ise koltuklarından yere düşeceklerdi.
Fakirlik asla hırsızlığa sebep değildir...
Bu inşaatlardan, milim çalanı, denetleyeni, onay vereni, unutanı veya eksik yapanın kim olursa olsun
en ağır ve hiçbir zaman affedilmeyecek şekilde önce bu işten kazandığı malına mülküne el konulması,
sonrada hürriyetine mani olunması şarttır. Başka türlü caydırıcılık olmaz.
Hiç kimsenin para kazanmak uğruna böyle bir cinayete sebep olma hakkı yoktur.
Bu kişilerin yurtdışına kaçmaları halinde bütün devletler derhal iade edeceklerdir, hiç şüpheniz olmasın.
Anayasanın en başta gelen maddeleri arasına ''Af çıkartılamaz'' maddesi mutlaka eklenmelidir.
Oy uğruna toplu cinayetler işlenmesine çeşitli nedenlerle sebep olmaya mutlaka mani olunmalıdır.
Önümüzdeki seçim propagandaları arasında Türk halkının 1. Numaralı beklediği budur.
Türk halkı herkesin gördüğü gibi Türkü, Kürdü, Lazı, Ermenisi, Alevisi, Sunnisi ve diğer hepsi tekvücut
olmuşlardır.
Siyasetin düşman ilan ettiği Yunanlılar bile depremde ellerinden gelenin fazlasını yapmaya çalışmışlar,
Amerika bölgeye tam teşekküllü sahra hastanesi kurmakta, dünyanın hertarafından yardımlar yağmış
ve yağmakta.
Daha evvelsi gün bir futbol stadında tribünlerden atılan oyuncakları, atkı ve bereleri görünce bütün
dünya Türk halkını kavgacı siyasetten çok daha farklı tanımış oldu...
Türk Milletinin başı sağolsun...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.