CHP ÖNCELİK ALIYOR

15 Temmuz darbe girişimindeki acemilikler ve darbecilerin işlerinin  ters gitmesi üzerine “Bu bir tiyatrodur. Durumunu güçlendirmek için Tayyip Erdoğan tarafından düzenlenmiştir” denmesi yanlıştı. Her toplumsal olayda komplo teorisi üreten bir anlayışın ürünü olan bu görüş, hâkim sınıflar arasındaki şiddetle çatışmanın ciddiliğini kavramamaktan kaynaklandı.  

“Tayyip Erdoğan mazlumdur, şimdi onun etrafında toplanmak gerekir” demek de yanlıştı. Çünkü ülkenin bu hale gelmesinde onun büyük sorumluluğu var ve onun etrafında toplanmak ülkeyi aydınlığa çıkaramaz.

AKP ve MHP’li kitleler tarafından darbecilere uygulanan linç kültürüne, idamın geri getirilmesine de “acaba beni darbeci olarak damgalarlar mı?” kaygısına kapılmadan anında karşı çıkmak gerekirdi.

CHP, bu bunalımda doğru bir tutum almıştır.  Darbe’ye açık olarak karşı çıkmış. Tayyip Erdoğan’ın muhafızlığına soyunma yerine demokrasinin, laikliğin, hukukun üstünlüğü yanında yer almıştır.  

Darbe gecesinden başlayarak bütün kentlerin alanlarında yapılan “Demokrasi Nöbetleri”ne pek az CHP’’lilerin katılması meydanların bütünüyle bir Tayyip Erdoğan organizasyonu olmasındandı ve orada CHP’nin talepleri dile getirilemezdi.

CHP yönetimi hem eksik kalan bu hususu telafi etmek, hem de darbe karşısında doğru programını dile getirmek için 24 Temmuz’da Taksim’de başarılı bir miting yaptı. Kemal Kılıçtaroğlu 10 maddelik tarihi Taksim Deklarasyonu’nu kitlelere de onaylattı.

Bu bildiriye tamamıyla katılıyorum.  Bildiri darbeyi lanetlediği kadar Erdoğan’ın peşinde olduğu tek adam diktatörlüğüne karşı uyarılarını açıkça yapmaktadır.

Olağanüstü Hal ilan edilmiş olmasına rağmen devlet organlarının bu mitingi yasaklamak yerine, onu kolaylaştırması, ona sempatilerini belli etmesi, sembolik de olsa mitinge katılmaları CHP’nin sağduyulu politikalarının sonucudur. Darbe öncesi iyice yalnızlaşan iktidarın uzlaşma arayışlarının da ifadesidir.

CHP bunalımdan çıkışta öncelik almış görünüyor.

Olumlu her gelişmeden yararlanmak yerine CHP düşmanlığını bir meslek haline getirmiş olanların bu mitingi daha baştan boykot etmeleri, “Kılıçtaroğlu şunu da söyleseydi, bunu söyleseydi” diye konuşmasına burun kıvırmaları yanlıştır.

“Bir musibet bin nasihatten yeğdir” demişler. 15 Temmuz darbe girişimi, devlet hayatında şimdiye kadar yapılan birçok hatanın açığa çıkmasına sebep oldu. Bunu dile getirmek en başta halk muhalefetinin görevidir.

Durum şimdilik iyiye gitmektedir. Daha da iyiye gitmesi, Tayyip Erdoğan’ın diktatörlük hesapları ve devleti dincileştirme heveslerinin sonuçsuz bırakılmasına bağlıdır. Bu tip bunalım dönemleri herkesin dolaşık bir labirentten geçmesine neden olur. Çıkış yolunu bulmak insanların kafasındaki doğru politik bilince bağlıdır.

Uzun ince bir yoldayız… (25 Temmuz 2016)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zeki SARIHAN Arşivi

CHP İMRALI’YA NEDEN GİTMİYOR?

25 Kasım 2025 Salı 21:52

FATSA’DA SOSYALİST-KEMALİST İTTİFAKI

05 Kasım 2025 Çarşamba 10:46

KÜRT SORUNU BÖYLE ÇÖZÜLMEZ

21 Ekim 2025 Salı 10:43

OKUMA ALIŞKANLIĞINI NASIL KAZANDIRMALI?

09 Ekim 2025 Perşembe 10:56

FATSA’DA SEKİZ GÜN

24 Eylül 2025 Çarşamba 13:26

ÇERKEZ ETHEM TARTIŞMASI

17 Eylül 2025 Çarşamba 20:36

SAVAŞ BAKANLIĞI-SAVUNMA BAKANLIĞI

08 Eylül 2025 Pazartesi 11:35

"KALDIRALIM SINIFLARI”

05 Eylül 2025 Cuma 00:01

TATİL KÜLTÜRÜ

26 Ağustos 2025 Salı 12:43

KOKUŞMA DİBE VURDU

18 Ağustos 2025 Pazartesi 20:13