Askerliğini Ankara’da Hava Kuvvetlerinde yaptı. Mesarim bölüğündeydi. Sarışın, uzun boylu, mavi gözlü ve çok güçlü. Boş zamanlarda bilek güreşi yapardı.
-Hah işte bunu da yen de görelim. Bu Kara Kuvvetleri’nde en bilekli, en güçlü asker.
-Deneyelim bakalım.
Masa ve sandalyeler hazırlanır, etrafta seyirciler.
-Aahhhıhhh küt kütttt!
-Bu da masayı öptü daha iyisini getirin.
***
Askerlik bitti, evlendi, çoluk çocuğa karıştı ama bilek güreşi bitmedi. Bir gün Marmaris ve çevresinin en güçlü pehlivanı Hisanönlü Dursun Pehlivan geldi.
-Bir kerede biz yapalım şu güreşi.
-Olur, niysine?
-Canım şöyle bir deneyelim
-Olmaz, hep bedavaya gidiy. Hiç olmazsa Karabiber Ali’den bir tatlı yiyelim.
-Yiyelim canım ne kadar istersen!
Bakkal dükkanının arkasında masa hazır. Sandalyeler kondu.
-Baba sen dükkana bakıver, hindi geliyin.
Seyirciler tamam, Dursun Pehlivan hazır.
-Ihhh, hıhhhhahhhhh küt kütt!
Pehlivan çok dayanamadı. Aşureler, parmak tatlıları yenildi.
-Sana öyle bir pehlivan getireceğim ki onu da yen görelim!
***
Dursun Pehlivan;
-İşte Denizli’de beni yenen tek kişi Yusuf Pehlivan, hadi bakalım!
Gene masa hazırlandı, sandalyeler tamam.
-Bir iki üççç başla.
-Ahhhh; küt, küttt!
***
Şimdi 84 yaşında, hala onunla hiç kimse bilek güreşi yapamaz. O çelik bilek Turgut Karayiğit! Sağlık ve afiyetler, uzun ömürler!..