Sevgili okurlar hayatım boyunca siyasetle fazla ilgim olmadı daha doğrusu ilgi duymadım ilk defa Marmaris'te seçimler dolayısı ile biraz ilgileniyorum.

                            Geçtiğimiz Pazar günü Armutalan Belediye Başkanı'nın yine aynı beldede bir otelde ki toplantısına gitmek için eşimle birlikte yola çıktık. Otele yaklaştıkça yollar dolmaya başladı, dönüp dolaşıp park yeri bulmak için yüzlerce metre uzaklaşmak gerekiyordu. Büyük bir kalabalık vardı.

                            Bu da Armutalan CHP'li Belediye Başkanı'nın geçen beş yıl içinde bu beldeyi iyi yönettiğinin görüntüsüdür. Bir söz vardır ''Yiğidi öldür ama hakkını yeme'' derler.

                            Eşime şaka yollu şöyle dedim ''eğer ben başka bir partiden belediye başkan adayı olsaydım, çekilir CHP adayına destek verirdim, hiç olmazsa 29 Marta kadar ümitle yaşamaz ve bir Başkanı destekleyerek daha kuvvetli olmasını sağlardım''. Tabii düşünce demokrasiye uymuyor ama bende siyaset uzmanıyım demedim ki !

                            CHP için şahsen üzülüyorum, başta devamlı seçim kaybetmiş, yaşlı bir dede bulunmasa, demokratik bir parti içi tüzüğü ve genç dinamik yönetimle bence geçtiğimiz seçimlerde bu derece büyük bir mağlubiyet almaz hatta sosyal demokrasinin icaplarını yerine getirse, kazanabilirdi de.

                            Dedelerin biri Fenerbahce'ye çöreklenmiş diğeri CHP'ye. İkisi de aynı yıl doğmuşlar. Birisi eşofmanla, diğeri lüks takım elbiselerle, son model Alman malı Mersedeslerle dolaşıyor. Fenerbahce'de ki dede büyük zaferler elde etmiş,  Avrupa şampiyonu bile olmuş ama CHP'nin dedesinin sırtı yerden kalkmamış.   
      
                            Sayın Muhammed Ünlü'nün toplantısına giderken aklımdan bunlar geçti.

                            Yoksa CHP seçmeni de, adayları da vefalı, 1946 dan beri partilerine destek veriyorlar ama son yıllarda yönetim maalesef rakipleri gibi gençleşemediler dolayısı ile çok şeyler kaybettiler ve kaybetmeye devam ediyorlar.

                            Şöyle silkinip yaşlı pehlivanları yakalarından düşürseler, genç Türkiye'de gençlere güvenseler, belki de Türkiye'ye yeni bir güneş doğacak. Kim bilir ne zaman?