“Geleceğe bırakılan en Büyük eser çocuktur”

İlçe Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aldoğan 2008–2009 eğitim öğretim yılı birinci dönem 23.01.2009 Cuma günü sona ermesinden ötürü yazılı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada Aldoğan “ Öğrenciler 09.02.2009 gününe kadar tatillerini yapacaklardır. 2008–2009 eğitim öğretim yılı ikinci 09.02.2009 günü başlayacak ve 12.06.2009 günü sona erecektir. İlçemizde 23.09.2009 Cuma günü itibariyle 22 ilköğretim okulunda öğrenim gören 8535 orta öğretim kurumunda 2814 öğrenci olmak üzere toplam 11349 öğrenci karne alacaktır. İlköğretim okullarımızın birinci sınıflarında öğrenim görmekte olan 898 öğrencimiz ilk kez karne alma heyecanı yaşayacaktır.

Bir karne dönemi daha
Sayın veli

Çocuk yetiştirmek en kutsal, en zor ve hayat boyu devam ettirilmesi gereken en önemli sanattır. Çünkü çocuk geleceğe bırakılan en büyük eser olacaktır. Bu nedenle çocukların sağlıklı bir yaşama adama atabilmeleri için psikososyal ve kişilik gelişimi doğru yönlendirmek anne babaların en büyük görevleri arasına girer.
Elbette ki çocuklar hata yapacaklardır. Onların mükemmel olmalarını beklemek çocukça bir istek olacaktır. Yaptıkları hatalardan dolayı çocuklarınızı sevgiden mahrum etmek onların kendilerini değersiz ve bu duyguyu hissettiren sizlerden uzaklaşmalara neden olacaktır.
Karne, öğrenci başarısını belirleyecek tek faktör değildir, olamaz da. Okul başarısını bir çok etkene göre değişiklik gösterir, zihinsel kapasite, öğrenme becerisi, okul ve öğretmenlerin bilgi ve tutumları, anne babanın beklenti tutumları gibi değişkenlerdir.
Karnesi kötü olan çocuğu, cezalandırma yolu ile tatilini zehir etmenin bir anlamı yoktur.
Bazı insanlarda “mantıksal zeka” vardır. Soyut düşünme, matematiksel işlemlerde başarılı olma daha fazlayken, bazı insanlarda sosyal konularda başarılı olurlar. Bu farklılıklar öğrencinin derslerine mutlaka yansır ve kısacası bazı öğrenciler sayısal bazıları sosyal derslerde daha başarılı olurlar.
Anne babalar çoğu zaman başarısız gördükleri çocukları ile kendilerini özdeştiriyorlar. Çocuklarının başarısızlığını kendilerine mal ediyorlar. Böylece problem daha çok artıyor. Bu tip durumlarda başarısızlık nedenlerini belirleyip, onların üzerine gitmek ve bu konuda okulla iş birliği içerisinde olmak fayda getirecektir.

Kötü karne karşısında ne yapılmalıdır?
Çocuğunuzla başarısızlığın nedenini konuşun
Çocuğunuz başarılı olduğu çalışma yöntemini birlikte keşfedin
Öğretmenler ve okulla diyalogu arttırtın.
Kötü karne nedeni ile ağır ders çalışma programı uygulamayın.
Çocuğunuzu başkalarının çocuklarıyla asla kıyaslamayın
Çocuğunuza güvendiğinizi hissettirin.

Sayın anne ve babalar unutmayın ki; eğer bir çocuk
Kavga ve gürültü içinde yaşarsa kavgacılığı öğrenir.
Korku içinde yaşarsa korkmayı öğrenir.
Daima ona acıyan insanlarla birlikte yaşarsa, kendini zavallı hissetmeyi öğrenir.
Kıskançlık içinde yaşarsa nefret etmeyi öğrenir.
Cesaret ve heyecana değer verilen bir çevrede yaşarsa kendine güvenmeyi öğrenir.
Övmeyi bilen insanlarla beraber yaşarsa sevmeyi öğrenir.
Kendisine değer veren bir çevrede yaşarsa bir gayesi olduğunu öğrenir.
Dürüst hareket eden insanlar içinde yaşarsa adaletin ne olduğunu öğrenir.
Sözlerine güvenilir insanlar içinde yaşarsa hakikatin ne olduğunu öğrenir.
Açık kalpli, güler yüzlü ve anlayışlı insanların arasında yaşarsa dünyanın gerçekten yaşamaya değer, güzel bir yer olduğunu öğrenir.

Çocuklarınıza koşulsuz saygı ve sevgi gösterin ve bunu hissettirin. Yapamayacağı kurallar koyup, yapamadığında haksız cezalar vermeyin. Onları dinleyin ama yargılamayın. Hatalı olduklarında gülüp alay etmeyin ve kimseyle kıyaslamayın. Gelişin düzeylerinin üstünde davranış beklemek, yanlış benlik algısı gelişimini sağlamakla birlikte sizleri de hayal kırıklığına uğratacaktır” dedi.