Sabahtan keyfim kaçık. Hemen duşa girdim. Biraz daha kötü durum. İndim salona, tansiyon aletini şöyle düzelttim kolumda. Bastım düğmesine, 15-10 nabız düzensiz 135. N’oluyor yahu?.

-Hanım gel birde sen bak.

Bir telaş durum aynı. 

-Biraz dinlen, sonra yine bakarız.

Önce ilaçlarımı aldım, hemen uzandım. Bir ara iyi gibiyim, 13-9. Nabız yine 140. Allah Allah bu ne? Dinlenmeliyim. Yapılacak işlerim de var. Evde sıkılıyorum, belki ondandır. Çarşıya çıkayım değişir. İşlerimi bitirdim, yine ölçtüm aynı. 

-Nasıl dolaşırsın böyle, dinlen hastaneye gidelim.

- Beni çarşıya bırak.

Bana muhabbet iyi geliyor. Yaşar’ın yanına vardım. Açılma yok. Atladım taksiye, doğru Yücelen’e… Gerekli muayene, EKG.

-İbrahim Bey, seni yoğun bakıma alacağıoz. Sizi hiç iyi görmedik.

Hemen yattık. Serum ilaç, tansiyon vs. Ben biraz işin ciddiyetini kavrayama başladım. 

-Hemşire hanım, siz beni nasıl görüyorsunuz……………

Doktoru başımda buldum. Hemşire hanım not veriyordu.

-Tansiyon , nabız birden düştü. Kalb 20 saniye durdu. Sonra hasta kendisine geldi, ateş ve terleme vardı hocam.

***

Uzayacağa benzer

Tutuştuğumuz lades

Ölüm

Sen beni aldatamazsın

Aklımda…