Volkan Yaylalı turizmi değerlendirdi
Başarılı genç işadamı ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyesi Volkan Yaylalı, Yat Limanı'ndaki sahibi olduğu 'Alem Cafe Bistro'da muhabirimiz Ahmet Irmak'ın ilçe turizme ilişkin sorularına birbirinden çarpıcı yanıtlar verdi.
Marmaris Dayanışma Derneği'nin de kurucu üyesi olan 13 yıldır sektörün içerisinde yer alan 31 yaşındaki Volkan Yaylalı, Volkan Yaylalı, Marmaris'te turizmin her geçen sene kötüye gittiğini, işletmecilerin para kazanmak yerine zarar etmemeyi amaçlar hale geldiğini savundu.
Bu durumun başlıca sebebinin de konaklama merkezlerinde uygulanan 'her şey dahil sistemi' olduğunu öne süren Volkan Yaylalı, şöyle konuştu:
'HER ŞEY' BİTMELİ
Bu sistemle gelen turistlerin bazıları bırakın alışveriş yapmayı, para harcamamak için otellerinden dışarı bile çıkmıyor. Denize dahi girmeden gidenlerin olduğu konuşuluyor. Hal böyle olunca, bırakın esnafı, bu sistemi uygulayan oteller bile hallerinden memnun değil. Nasıl olsunlar ki, maliyetleri yüksek, buna karşılık aldıkları ücretler ise düşük. Herkes, artık para kazanmayı değil, zarar etmemeyi amaçlar oldu. Turizmcilere faydası olmadığını, hatta büyük zarar verdiğini düşündüğüm bu sistem bir an önce kalkmalı.
YERLİ TURİST ÖNEMLİ
Volkan Yaylalı, ilçe turizmin hem canlanması hem de daha uzun süreye yayılması için yerli turiste ağırlık verilmesi gerektiğini dile getirdi. Bu amaçla, yerli turiste yönelik hizmet veren işyerlerinin çoğalıp, çeşitlenmesi, tanıtımdan sorumlu kurumların da iç pazara yönelik çalışmalarını arttırması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi: Yerli turisti mutlaka kazanmalıyız. Ancak şu an yerli turist gelse de onlara yönelik işyeri yok. Türk'e yönelik iş yapmalıyız. Gerek restoran özellikle de eğlence mekanlarının büyük bölümü yerli turiste hitap etmiyor. Türk müşterilerin tercih edeceği işletmelerin sayısı çoğalmalı.
SANATÇI GETİRENE DESTEK VERMELİ
Artık bir marka haline gelen 'Alem' isimli işletmelerinde 1996 yılından bu yana canlı performanslar, disko ve konsept gecelerle kitleleri buluşturan, hafta sonu partileriyle çok konuşulan, Türklere yönelik eğlence tarzıyla örnek oluşturan, Yaylalı, ünlü sanatçıların getirilmesinden de yerli turisti çekebileceğini söyledi. Saha Türkiye'nin ünlü isimlerini ilçeye getirdiklerini hatırlatan Yaylalı, Marmaris'e Bodrum kadar ünlü gelmiyor. Sanatçı getirene destek olunmalı, katkı sağlanmalı. En azından afiş için para istenmemeli diye konuştu.
MARMARİS EĞLENCESİZ OLMAZ
Eğlencenin, tatilin vazgeçilmez bir parçası olduğunu belirtip, Marmaris eğlencesiz olmaz diyen Yaylalı, Valilik kararı doğrultusunda uygulanan 'ses yasak'larını, özellikle Yat Limanı'na kan kaybettirdiği gerekçesiyle eleştirdi. Turistlerin yüzde 80'inin eğlence amaçlı tatile geldiğini ileri süren Yaylalı, bazı vatandaşların haksız yere işletmeleri 'gürültü' yapmakla suçladığını, belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: Evlerine en ufak bir ses dahi gelse bazıları şikayet etmeyi alışkanlık haline getirmiş. Hem işletmeleri hem de kamu görevlilerini işlerinden alıkoyuyorlar. Altını çizerek tekrar ediyorum, Marmaris eğlencesiz olmaz. Eğlence olmazsa, evlere ekmek girmez. Özellikle Bodrum'dakine kıyasla çok kaliteli olduğunu düşündüğüm Marmaris'in Barlar Sokağı zaman içerisinde mahalle arasında kalmış. Etrafta oturanların bir kısmı sesten, işletmeciler ise erken kapatmaktan şikayetçi. Bunun çözümü, Barlar sokağına, cazibesini kaybettirmeyecek, ulaşımı kolay olacak bir adres gösterilmesi. Hemen arkasındaki Barlar Sokağı'ndaki eğlence tüm hızıyla sürerken Yat Limanı'ndaki işletmelerde müziğin erkenden kapattırılması da bence yanlış. Tamam canlı ve yüksek sesle müzik yapılması yasaklanabilir ama müzik, Yat Limanı'nda çok erken susuyor. Hem her şey dahil siteminin etkisi hem de erken gelen sessizlik, zaten akşam saatlerinde iş yapmaya başlayan Yat Limanı'na kan kaybettiriyor. Armutalan'daki ana cadde üzerindeki işyerleri Yat Limanı'ndaki işyerlerinden daha fazla kıymete bindi.
RESTORAN MI DİSKO MU?
Volkan Yaylalı, Yat Limanı ve Barlar Sokağı'ndaki yasakları eleştirirken, Uzun Yalı'da belediyenin hayata geçirmek istediği uygulamaya ise şu sözlerle destek verdi: Uzun Yalı'daki işletmeler restoran mı disko mu belli olsun. Oradaki işletmeler sabah kahvaltı, öğlen, akşam yemek ve içecek sattıktan sonra gece de disko olarak işlev görüyor. Oysa Yat Limanı ve Barlar Sokağı'ndaki işyerlerinin en iş yaptığı belli. Ya restoran ya disko yada bar. Uzun Yalı'daki işletmeler neredeyse 24 saat faaliyet gösterirken, bizler burada sadece birkaç saat iş yapıyoruz. Sonuçta ortaya haksız rekabet çıkıyor. Bu sebeple belediyenin Uzun Yalı'da hayata geçirmek istediği uygulamaları yerinde buluyorum. Bir işyeri, hem restoran, hem disko, hem bar olmamalı. Kimin ne iş yaptığı belli olmalı. (Haber: Ahmet Irmak-Fotoğraf: Ender Türkkan)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.