Birçoğumuzun düşündüğü, kendi arasında konuştuğu ama bir türlü yüksek sesle ifade edemediğini zannettiğim husustaki bu yazıyı yazıp yazmamakta gerçekten çok düşündüm. Ama sonunda sizlerle paylaşmam gerektiği kanaati ağır bastı.

Herkesin dinine, inancına ve yaptığı ibadete kesinlikle saygı duyan ve Elhamdülillah Müslüman’ım demekten de onur ve gurur duyan birisi olarak, çocukluk dönemini saymazsak en az 40 yıldır sık sık Camiye giderim ve Rabbim kabul etsin inşallah ibadetimi yapmaya çalışırım.

Ne zaman camiye gitsem özellikle Cuma günleri ya Cami için, ya Kurs için, ya yurt için mutlaka ama mutlaka cemaatten para toplanır. Neredeyse vakit namazlarında bile para toplayacaklar. Camiye gidenlerin şu an evet anlamında kafasını salladıklarından eminim.

Siz de sorup soruşturabilirsiniz. Diyanet işleri Başkanlığının yaklaşık 5,5 Milyar YTL tutarındaki 2014 yılı bütçesi ile 13 Bakanlığı geride bıraktığı gibi, 8 Bakanlığın toplam bütçesinin de Diyanet İşleri Başkanlığına yetişemediği gerçeği ile karşılaşırsınız.

Diyanet işleri Başkanlığını ve değerli mensuplarının çalışmalarını asla ve asla sorgulamıyorum yanlış anlaşılmasın. İbadethaneler ve Camiler hepimizin. Bu kutsal mekânların elbette ki bakımlı olması, ihtiyaca cevap verebilecek durumda olması, gerekiyorsa yenisinin yapılması gerekli.

Anlayamadığım şu. Bu kadar çok bütçeye sahip bir kurum kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor mu?

Nedir bu “camiye yardım”, “camiye yardım” para toplama âdeti? Diğer kamu kurumları bu devletin birimleri değil mi?

Sadaka-i cariye ve yardım, sadece cami, kurs ya da Yurt için mi toplanır?

 Neden camilerimizde;

*Herhangi bir bir okulun çatısı için, dersliği için, çeşmesi için, wc’si için para toplanmaz ?

*Hiç mi bir köyün su ihtiyacını karşılamak üzere yapılacak çalışma için yardım istenmez ?

*Köprüsü olmadığından can korkusu içerisinde bazen suyun içinden, bazen ilkel koşullarda karşıya geçmeye çalışan insanlarımızın ulaşımı köprü yapımı için yardım talep edilmez?

*İlim irfan için, şu veya bu resmi kurumun gerçek ihtiyacı için destek istenmez?

Okul için, yol için, köprü için, ağaç dikmek için, su getirmek için, hizmet yapan resmi kurumların ihtiyacı için toplanan para sadak-ı cariye sayılmaz mı yani?

Kapının önünde ihtiyacından veya alışkanlığından dilenen vatandaşla, bir anlamda içerde dilenen görevlinin bir farkı var mı sizce?

Bir yetkili çıkıp vatandaşa bu konuda bilgi verir, doğrusunu anlatırsa bu konuda eksikliğimizi gidermiş oluruz diye düşünüyorum. Ne dersiniz Sayın İl ve İlçe Müftüm?