Marmaris'in 1940 yılında doğan yokluk çocukları. II. Dünya Savaşı her tarafı kasıp kavuruyordu. Aslında bahçede; tavuk , horoz vardı. İneği olanlardan süt, yoğurt geliyordu. Evleri bahçeli olanlarda yazlık biber, domates, patlıcan; kışlık pırasa, lahana, soğan, sarımsak oluyordu. Yazlıktan kışlığa, konserve; kışlıktan yazlığa, kurutulmuş sebzeler… Ahh bir de, şu lambanın gazı çabucak bitmese, fitili yanıp tükenmese… Her gün islenmiş camları silinmese… O zaman pek sıkıntı olmayacak!
***
Kale çocukları biraz yaramaz. Nerede oynayacaklar? Her yer, patika ve taşlı yol. Meydanlık, meydanlık tamam da; büyüklerden ortancalara, ortancalardan küçüklere yer yok. Hep sürtüşme, hep kavga. "Metin mi?”; O’nu "ortanca grup”a da koyabilirsiniz "büyük grup”a da. İlkokulda orta, orta okulda liseli gibiydi. Uzun boylu ve güçlü.
- Ben yapmadım buba, Metin yaptı!
- Nabi le sizin Metin?
- Gel buraya çocuk, sana kaç defa söyleyeceğim, yaramazlık yapma, diye. Yine çocukları dövmüşsün!
- Yok buba, valla yalan söyleyler, ben bişi yapmadım.
- Yeter artık, gir bakalım şu helaya. Bugün hiç çıkmayacaksın. Bakalım yine şikayet gelecek mi?
***
“Hamamın Kale”ye çıkan yolunun solundaki ev. Altta, köşede bir kişinin sığabileceği taşlı hela. Bu boyda bir çocuk ayakta dursa, sığmaz. Otursa, ne zamana kadar?
- Metin! Le Metin?
- Ni geldiniz le Kamil. Haşmet'in İsmet de mi var? Benle alay mı ediysiniz? Hep sizin yüzünüzden geldi bunlar benim başıma.
- Bak sen, goba şeker getirdik. Hordaki kapı deliğinden alsa le.
***
Lise yılları Muğla'da geçti. Tiyatro, tiyatro derken; üç sene, oldu beş sene.
***
Muğla-Marmaris otobüsü o gün yolcularını, Yalçınların orada indirdi. Feyzullah adliye önünden havalı kornayı basa basa üç defa Atatürk büstünün önünden geçti.
- Söyleyin Nabi Beye Metin liseyi bitirdi. Dadi dodi di da!!!
***
Ankara Hukuk Fakültesini kazandı. Yine bitmiyordu! Bu arada Polis Akademisine baş vurdu, alındı. İkisi bir arada zor oldu, ama bitti. O çalkantılı ihtilal yıllarında (1980’ler), kriminoloji uzmanı bir emniyet müdürü. Emekli olduğunda İstanbul Emniyet Baş Müfettişi idi. Aynı zamanda avukat ve bilirkişi.
***
Bir gece dünyaya küstü.
***
Çok sevdi, çok sevildi.
Çok adil, çok dürüsttü.
Yüce insan!
Bize sevgiyi, hoşgörüyü, aydınlığı
Tüm doğruları öğrettin.
Daima minnet ve onurla
Seni anıyoruz.
Hep kalbimizdesin.
***
Mezar taşına böyle yazdırdı eşi. Çok fazlası vardı benim için. Ne bana yetti onun hayatı;
ne çocuklarına, ne arkadaşlarına, ne insanlığa ne de Marmarislilere…
***