Marmaris Belediyesi’ne milyonluk dava
Karacan Ailesi’ni temsilen işadamı ve Marmaris belediye Meclis Üyesi Mustafa Karacan açıklamasında; “Mahkeme kararı ile tapulu arazimizin Marmaris Belediyesi tarafından işgal edildiği buradan belediyenin kazanç elde ettiği ailemizin zarara uğratıldığı gerçeğini yaşıyoruz. Belediye aleyhine şimdilik 900 bin liranın üzerinde dava acıyoruz. Bu rakam daha da yükselebilir” dedi. Karacan Ailesi Mahkeme kararı ile kendilerinin tescil edilen Point Center önünden denize inen tapulu arsa içindeki yolu ise esnafı düşünerek şimdilik kapatmayı düşünüyor.
Karacan Ailesi’ni temsilen işadamı ve Marmaris belediye Meclis Üyesi Mustafa Karacan, ailenin avukatı Ceyhan Mumcu ve Şeref Koçlu ile birlikte Karacan Plaza’daki ofisinde basın açıklaması düzenledi. Point Center’ın önünden denize doğru olan parseldeki yolu ve kaldırımın mahkeme kararı ile kendilerinin olduğunun belgelendiğini ifade Mustafa Karacan 2004 yılından bugüne kadar Marmaris Belediye Başkanı tarafından adeta zülm gördüklerini ve mahkeme kararı ile zülmün sona erdiğini kaydetti. Dün itibariyle 900 bin TL’nin üzerinde Marmaris Belediyesine dava açan Karacan Ailesi, Marmaris Belediyesi kendilerine karşı sergilediği tutumu değiştirir ve imar değişikliğinde kanuni haklarını verirse davadan vazgeçebileceklerini ifade etti. Mustafa Karacan açıklamasını 7 Ocak 2010 tarihindeki Marmaris Belediyesi meclis Toplantısından sinevizyon gösterisi yaptı. Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar’ın kendilerine ait olan tapulu arsansın Başkan Ali Acar tarafından kamunun malı diye açıklandığını gazetecilere gösterdi. Karacan sinevizyon gösterisinin ardından yaptığı açıklamada; “Mahkeme kararını verdi. Ve Marmaris Belediyesi’nin kamulaştırma yapmadan imar değişikliği yapmadan gasp ettiği arsamızı bizim olduğunu hükmetti. 30 yıldan bu arazi işgal altında. Marmaris Belediyesi tutumu sonucunda kamunun uğrayacağı zararın tek sebebi Başkanın kendisidir” dedi.Ailenin Avukatı Ceyhan Mumcu Marmaris Belediyesi’nin Karacan Ailesi’ne karşı tutumunu 12 Eylül anlayışıyla birebir aynı olduğunu ifade etti. Mumcu açıklamasında; “Başkan Ali Acar Karacan Ailesinden özür dilemeli. Başkanın bu uygulamasını ben daha öncede 12 Eylül uygulamalarında görmüştüm. O zamanda Marmaris’te Çaprak ailesinin tapulu özel arazileri gasp edilmişti zarara uğratılmıştı. Başkanda aynı uygulama içinde. Başkan bu tutumunu değiştirmez ise 6 aşamalı yargı sürecimiz başlayacak. CHP Genel Merkezine, Milletvekillerine, İç İşleri bakanlığına bu konuları anlatan şikayetlerimizi ulaştıracağız. Halkımızın bilgi, öğrenme ve bilinçlenme dayanağı olan sizlere Marmaris Belediye Yönetimine karşı bugün başlattığımız beş aşamalı hukuk mücadelesini Marmaris’ li hemşerilerilerimize duyurmak için bilgilendirmek ve haklı davamızda desteklerinizi arz ve rica etmek için bu basın toplantısını yapıyoruz.Bu hukuksal savaşının zorunlu ve gerekli hale getiren Marmaris Belediye Başkanlı’ ğının KARACAN Ailesine yönelik “anayasa ve yasalara aykırı eylem işlemlere dur diyebilmek” ve başka yurttaşlarımızın benzeri haksızlıklara uğramaması için başlatıyoruz.Marmaris Belediye Başkanlığı 2004 yılından buyana imar planları alma yetkisini KARACAN Ailesinin mülkiyet haklarını kısıtlamak ve taşınmazlarına haksız ve bedelsiz olarak özüne saldırmak haksız ve bedelsiz yere el atmakta ve gelir elde etmektedir. Bu durum anayasamızın 46, 90, İmar Yasası 18 ve Kamulaştırma Yasasının bütün hükümlerini ihlal etmektedir. Marmaris Belediye Başkanlığının KARACAN Ailesi ile ne alamadığı veremediği var? Bunun takdirini kamuoyuna sunuyoruz. İmar planları kararları almak yetkisi yurttaşlara baskı ve sindirme aracı olarak kullanılamaz, plan kararlarının tek ölçüsü kamu yararı ve kentin huzur ve mutluluğudur. Marmaris Belediye Başkanlığının imar planını yapma yetkisini kötüye kullandığı Marmaris 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/7, 2011/495, 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/12/2001 gün 2011/556 sayılı kararı ile tescil ve tespit edilmiştir. Marmaris halkı benzeri bir uygulamayı 12 Eylül Belediye Yönetiminde de yaşamıştı. O tarihte sırtını Kenan Evren, Çevik Bir gibi darbe yönetiminde görev almış generallere dayamış Belediye Başkanı yandaş profesörleri, medya mensupları bürokrasi ve yargı çevresindeki destekçilerine dayalı olarak mülkiyet hakkının özüne saygısızlıkla Çaprak ailesi ile uğraşıyordu. Ancak Marmaris halkı olay tarihinde Çaprak ailesine destek vererek benzeri örnekler yaşanmasın diye Belediyeyi solcu kadrolara emanet etti. Ne var ki belediye yönetimi o günlerden hiç ders almamış olacak ki dün Çaprak ailesine yapılanlar bugün hukuk kuralları ihlal edilerek KARACAN Ailesine yönelmiştir. Bu yüzden beş aşamalı bir hukuk savaşını başlatmak gereği ve zorunluluğu doğmuştur.1. Aşama, bugün Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak Belediyenin haksız müdahalelerinin tespiti ve haksız eyleminin karşılığı olan bedelin tahsili talebi ile dava açtık. 2. Aşama, bugün aracılığınızla Marmaris Belediye Başkanı, Belediye Encümeni ve Belediye Meclisi organlarını ve Belediye Meclisine temsilci gönderen Cumhuriyet Halk Partisi ve Adalet Kalkınma Partisi İlçe Başkanlılarını göreve çağırıyoruz. Me vcut Belediye Yönetimini ise yanlışlıklarından bir an önce dönerek KARACAN Ailesine yapılan haksız ve hukuka aykırı işlemlerin gündeme alınması ve yeniden değerlendirme yapılması KARACAN Ailesinden özür dilenerek yapılan haksızlıkların giderilmesini bekliyoruz. Bu konuda 30 Eylül 2012 tarihine kadar ilgililerden yanıt bekliyoruz. Doğru sonuca ulaşılmasını sağlayacak yeteri kadar bilgi ve deneyim sahibi hukukçu ve planlamacı uzmanlar ve yayınlanmış aydınlatıcı kitaplar, makaleler, uygulama birliğini sağlayan yeteri kadar Danıştay ve Yargıtay kararları mevcuttur. Buralara başvurulduğunda Belediye Yönetiminin anayasayı ihlal eyleminden vazgeçmesi olanaklıdır.3. Aşama, Ekim 2012 ayı içerisinde Belediye Başkanının mensup olduğu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezine başvurarak kadrosunu yenileyen ve yerel yönetim seçimlerine hazırlık yapan Cumhuriyet Halk Partisinin yeni kadrosunu göreve çağıracağız.4. Aşama, Cumhuriyet Halk Partisinden de sonuç alamaz ve olumsuz gidişe dur dedirtemezsek 2014 yılı ilk günlerinde Cumhuriyet Savcılığı aracılığı ile İçişleri Bakanlığına başvurarak Belediyenin teftiş ve denetimini talep edeceğiz. 5. Aşama olarak seçim kampanyası sırasında her mülk sahibine karşı her mülk sahibini tehdit edebilecek KARACAN Örneği ayrıntıları ile açıklanarak Seçmenlerin bu olaydan haberdar olarak sandık başlarına gitmeleri ve ellerine vicdanlarına koyarak oy vermelerini talep edeceğiz. İç Hukukumuzun Değerli Siyasal partilerimizin ve yurttaşlarımızın bu aşamaya kadar sorunu çözeceğine inanıyor ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine dava açmaya gerek kalmayacağını düşünüyoruz. Bu hukuksal savaşımızda her aşamada siz değerli basın mensuplarını bilgilendireceğiz. İlgilenenlere de Mahkeme Kararları diğer belgeleri istenildiği halde sunmaya hazırız.Bugünde 900 Bin Tl’lik işgal davamızı açacağız” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.