• BIST 8991.27
  • Altın 2276.601
  • Dolar 32.3101
  • Euro 35.0399
  • Muğla 19 °C
  • İzmir 19 °C
  • Aydın 19 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 13 °C

İSTANBUL'UN FETHİ'NİN 563. YILINI KUTLUYORUZ

İSTANBULUN FETHİNİN 563. YILINI KUTLUYORUZ
İstanbul Üniversitesi Rektörü ve Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul'un Fethi'nin 563. yıl dönümünde "Fatih ve Fetih"i anlattı.

Dünya tarihi açısından büyük önem taşıyan İstanbul'un Fethi'nin bu yıl 563. yıl dönümü kutlanıyor. Yüzyıllar boyunca pek çok cihangirin ele geçirmeyi istediği İstanbul'a Fatih Sultan Mehmet, 54 günlük kuşatmadan sonra hâkim oldu. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'un Fethi için yaptığı hazırlıkları, yaşananları ve nihayet fethin sonucunda yükselen Türk Şehri İstanbul'u İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ile konuştuk.

"Fatih Sultan Mehmet Adaleti Tüm Dünyaya Ulaştırmayı Amaçladı"

Fatih Sultan Mehmet için eşsiz bir zafer olan İstanbul'un Fethi'nin nihai bir amaç olmadığını söyleyen Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak, Fatih Sultan Mehmet'in asıl hedefinin adalet, mutluluk ve huzur dolu yönetimi dünyadaki bütün insanlara ulaştıracak cihan hâkimiyetini sağlamak olduğunu ifade etti. Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak, "Fatih Sultan Mehmet, iç ve dış düşmanlara yönelik verdiği mücadeleler ile kazandığı tecrübe ve yaratılışında var olan üstün zekâ ve pratik akıl ile hayatının ilk dönemini ileride uygulayacağı büyük projenin zihni hazırlık ve planıyla geçirdi. Hem Osmanlı Devleti hem de Sultan Mehmet için İstanbul'u ele geçirerek iki kara ve iki denizin birleştirilmesi ve İstanbul'un dünya siyasetinin merkezi haline getirilmesi öncelikli hedefti" şeklinde konuştu.

"Disiplinli ve Düzenli Tertibat Bizanslılarda Korkuya Yol Açtı"

Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak, Fatih Sultan Mehmet'in 5 Nisan 1453 tarihinde 3 büyük top ve 14 batarya ile desteklenen 80 bin kişilik ordusu ile St. Romen (Topkapı) önüne gelerek otağını kurduğunu belirterek, "Osmanlı ordusunun disiplinli ve düzenli tertibatı Bizanslarda korku ve tedirginliğe yol açtığından Osmanlı ordusunun asker sayısını olduğundan çok daha fazla düşünmüşlerdir" dedi. Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul'un fethi sırasında birçok savaş taktiği kullanıldığından, denizdeki donanmanın hareketi ve lağım faaliyetleri gibi yoğun çalışmalar yürütüldüğünden bahsedildi. Prof. Dr. Mahmut Ak, 21-22 Nisan 1453 tarihlerinde Osmanlı donanmasına ait 67 adet geminin sürdürülmekte olan kuşatmayı desteklemek ve özellikle Galata sırtlarında yer tutmuş Zağanos Paşa kumandasındaki birliklerin surlar civarındaki kuvvetler ile irtibatını sağlamak üzere İstanbul Boğazı'ndan Haliç Körfezi'ne indirilmesinin bu şanlı zaferi getiren ve tarihinde eşine rastlanılmayacak derecede önemli bir hadise olduğunu da sözlerine ekledi.

Fatih Sultan Mehmet'in 28 Mayıs günü fetih öncesinde atına binip bütün siperleri gezerek herkesi ertesi gün gerçekleşecek hücuma büyük bir arzu, coşku ve gönül huzuru içerisinde hazırladığını dile getiren Rektör Pof. Dr. Mahmut Ak, "Fatih Sultan Mehmet'in fetih öncesinde kara ordusunu teftiş edip donanma kumandanlarının her birine yerine getirecekleri görevleri ayrı ayrı bildirmesi askerin morali üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Yine fetihten bir gece önce askerlerin katılımıyla gerçekleştirilen 'mum donanması' şehrin bütün surlarını ışıklar altında bırakarak Bizanslıların büyük bir şok geçirmelerine yol açmıştır" dedi.

Osmanlı ordusunun 29 Mayıs 1453 tarihinde bütün hazırlıkları tamamlayarak hücumun ilk safhasına başladıklarını söyleyen Prof. Dr. Mahmut Ak, "O gün kısa süre içerisinde değişik noktalardan pek çok Türk askeri şehre girmeye başladı. Topkapı civarındaki surlardan birisine yanında 30 arkadaşı olduğu halde iri cüssesiyle Ulubatlı Hasan'ın ilk Türk sancağını dikmesi hücumu daha da şiddetlendirmiştir" diye belirtti.

"Fetihten Sonra Emniyet Sağlandı"

İstanbul'un ele geçirilmesiyle birlikte Sultan Mehmet'in birçok hükümdarın rüyası olan "Ebü-l-Feth ve Fatih" unvanlarını aldığını söyleyen Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak, "Fatih Sultan Mehmet, Topkapı üzerinden şehre girerek ümitsizlik içinde bekleyen halka mal ve canlarının emniyette olduğunu belirten bir konuşma yaptı. Sultan Mehmet, İstanbul'un fethinin sembolü olmak üzere Ayasofya'da bir müezzine ezan okutarak bu mabedin bundan sonra camiye çevrildiğini ilan etti ve ilk Cuma namazının dini şartlara uygun olarak kılınabilmesi için gerekli hazırlıkların yapılması konusunda talimat verdi. Sultan Mehmet'in savaş halinin bittiğini ilan etmesi ile İstanbul içerisindeki karışıklıklar son bularak gece herkes emniyet içerisine oldu" dedi.

Fatih Sultan Mehmet'in şehirde bulunan herkesin hiçbir şekilde rahatsız edilmeden, örf, adet ve dinlerine uygun olarak yaşayabileceklerini duyurduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak, "Fatih Sultan Mehmet, yapılan şenlikler ve gazilere verilen ziyafetlerden sonra olağan sosyal hayatın devam edebilmesi amacıyla askerin şehirde dolaşmasını da yasaklamıştır" diye belirtti.

"İstanbul Üniversitesi'nin Temelleri Atıldı"

Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak, fethi takip eden yılda bugünkü İstanbul Üniversitesi Merkez Yerleşkesi bahçesinde bulunan ancak günümüze ulaşmayan ilk saray Saray-ı Atik'in inşa edildiğini belirterek başkentin İstanbul'a taşınmasıyla da şehrin öneminin tartışmasız bir şekilde ortaya çıktığını sözlerine ekledi. Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak, "Fetihten hemen sonra Zeyrek'teki Pantokrator Manastırı medreseye dönüştürülerek ilk eğitim faaliyetlerine başlandı. Buna ek olarak Ayasofya'nın bir kısmı da medrese olarak kullanılmaya başlandı. Bugünkü İstanbul Üniversitesi'nin başlangıcı olarak görülebilecek olan en köklü kuruluş ise Fatih Camii'nin iki yanında yer alan Tetimme Medreseleri ile yüksek eğitimin verildiği Sahn-ı Seman Medreseleri'dir" dedi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141