“Farketmek acıydı ama gerekliydi”

Kimseyi kendi doğrularınızdan yürütmek için ikna etmeyin, herkesin doğrusu , yanlışı farklı YOL ayrımlarıdır bu hayatta.. İkna etmek için çaba harcamak yerine , size “yolunuza güvenen” insanlarla devam edin.
 
Planlayın önce , hedef belirleyin ama uygulamaya geçmeden önce mutlaka stratejinizi oluşturun;
 
“Hani küçükken parkta salıncakta sallanan kişinin başında durup psikolojik baskıyla salıncaktan indiren kişi değil miyiz? Aksini söyleyebilir miyiz:) “Kimsenin asla aksini iddia etmeyeceği eğlenceli bir strateji mesela :)
 
Şimdi uygulayın gönül rahatlığıyla :) 
 
Yola yanınızda yürümek isteyenlerle devam edin. Yormayın hiç kimseyi ama sizde yorulmayın. Çünkü Sonrasında manevi bir mide bulantısı yaşıyor ve yaşatıyor olursunuz.
 
Alışkanlıklarınızı dizginleyebilmek esas mesele aslında,; Yalnızlığa alışmayın , uykuya alışmayın, birinin varlığına alışmayın yokluğu da doldurabilsin, doyurabilsin içinizi.. günaydın mesajlarına da alışmayın, hatta vazgeçilmez özel günlere, hediyelere de....
 
Aksi olduğunda siz üzüleceksiniz ve yük edeceksiniz kalbinize, kendinize .. Yükünüz sizi yavaşlatır ve mutlu sona geç varmış olursunuz.
 
Alıştığınız, bağlandığınız şey her ne ise BLOKLAYIN !! İlk önce siz uzaklaşın,,
 
Tabi illa ki rekabet istiyorsanız buyurun esnaf olun mesela buda bir tercih :) 
 
Birileri bu rekabetten bir kazanç elde ettiğinde maşallah diyebilin, kutlayın. 
 
Kimse dünyaya çile çekmek için gönderilmedi sonuçta? Acı/ağrının şiddeti ne kadar az olursa o kadar iyi ilerlersiniz. 
 
“Yolumuzun sonunda hayırlı bir yol varsa o yolda çektiğimiz çile kutsaldır.”  Diye öğretti bize büyüklerimiz. 
 
Bizler için en doğru yol bence , kendimize güvenerek inanarak yürüdüğümüz büyük adımlar attığımız, korkmadığımız ve  kendinizi cesur, iyi , huzurlu , mutlu hissedebildiğimiz yoldur.
 
Farzedin mesela;
 
her gece sokağına kadar gittiniz, yanan lambasını seyredip sessizce evinize döndünüz. Oda sizi soran herkese “gelmedi” dedi. Oysa ki NE SİZ VEFASIZDINIZ nede  o HAKSIZ’dı.kabul edelim dimi? 
 
 Ve son olarak ;
 
Yıpratılmış olsanız da, yara almış , kanamış, canınız müthiş  acımış da olsa.. kurumuş olsa da yapraklarınız, bahar da yine o kuruyan dallarınızdan çiçek açacaksınız. 
 
Sizi iyi yapan şeylerden vazgeçmeyin, Pozitif düşünün,  bırakın şu Victoria Beckham havalarınızı çekinmeyin Gülümsemekten :) korkmayın kırışmazsınız. hayatınızın her alanında karamsar olmamaya çalışın ama B ve C planınız mutlaka olsun. Tedbiri elden bırakın demiyorum :) Çevrenizdeki Fesat dolu kalplere sahip düşmanlarınızı sevindirmekten kaçının, küçümsemeyin elbet ama Ölseniz tabutunuzun dahi dedikodusunu yapacak olan vasıfsız, vizyonsuz insanları git gide küçültüp görmezden gelebilin :) 
 
 
 
Neydi , “GÜZEL BAKAN GÜZEL GÖRÜRDÜ. 
 
 BAKMAYI BİLENE ..”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

Dünya Kadınlar Günü

08 Mart 2020 Pazar 10:28

FELAKET-İ DEVRAN

06 Şubat 2020 Perşembe 15:22

Ahşap sevgisi LETA' da değer

26 Ocak 2020 Pazar 12:42

KURALSIZ KURALLI

05 Aralık 2019 Perşembe 14:41

Darağacındaki Yalnız Adam

01 Haziran 2019 Cumartesi 18:46