Erdoğanın açtırdığı davaya ret
Başbakan Tayyip Erdoğan, İl Genel Meclisi Üyesi Dursun Kaplan'ı dava etti. CHP Muğla İl Genel Meclis üyesi Dursun Kaplan'ın, Turgut köyü'ndeki Keyland otelle ilgili Muğla il genel meclisi mayıs ayı üçüncü bileşiminde yaptığı açıklamalar başbakan Erdoğan'ın avukatlarının dikkatini çekti. Kaplan o konuşmasında şunları söylemişti:
Turgut köyü'nde 1984 yılında mevkii imar planı hazırlandı, 1991 yılında ise buraya Keyland otel'in temeli atıldı. Uzun yıllar inşaat halinde kalan oteli 2008 yılında Lübnan Başbakanı Hariri satın aldı. 2009 yılında ise bu otel Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yakınlığı ile bilinen koza grubu tarafından satın alındı. Bu tarihten sonra otelde hızlı bir çalışma başlatıldı. Otelin önündeki deniz dolduruldu. Ormanlık alandaki ağaçlar kesildi. Yaptığımız şikayetler üzerine bu otele deniz dolgusu nedeniyle 19.000 lira para cezası kesildi, aynı yerde başka bir otel deniz dolgusu yapmış buna 300.000 lira para cezası kesilmişti. Otel birileri tarafından korunuyor, otelin kaçak bölümleri yıkılmalı, ormanlık alan terkedilmeli
Kaplan'ın bu sözlerine Başbakan Erdoğan cephesinden tepki geldi. Erdoğan'ın avukatları Muammer Cemaloğlu ve Fatih Şahin, Kaplan'ın Başbakan Erdoğan'ın Keyland otel'in gizli sahibi olduğunu, siyasi otoritesini kullanarak otelle ilgili hukuki yaptırımlara engel olduğunu iddia ettiğini belirtti. Erdoğan'ın avukatları Muğla cumhuriyet başsavcılığına gönderilmek üzere Ankara cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Şikayette Kaplan'ın medyada da geniş yer bulan bu açıklamalarının tamamen düzmece ve yalan olduğu öne sürüldü. Kaplan'ın konuşmasında hayal mahsulü ve hukuka aykırı isnat ve ithamlar ile Başbakan Erdoğan'a karşı açıkça hakarette ve iftirada bulunduğu iddia edildi. Kaplan'ın Türk ceza kanunu'nun 125'inci maddesinde hükmünü bulan hakaret ve 267. Maddesi'nde yer alan iftira suçunu işlediği ileri sürüldü.
Ancak Dursun Kaplan suçsuz bulundu. Muğla cumhuriyet başsavcılığı şikayetle ilgili incelemesini tamamladı. Başsavcılık, Dursun Kaplan'ın açıklamalarının siyasal eleştiri niteliğinde bulunduğuna, olayda hakaret ve iftira suçlarının yasal unsurlarının bulunmadığına hükmetti ve kovuşturmaya gerek görmedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.