Erdoğan Dersim belgelerini açıkladı

Erdoğan Dersim belgelerini açıkladı
Başbakan Erdoğan, AK Parti genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasında Dersim olaylarıyla ilgili belgeleri açıkladı...

AK Parti genel merkezinde yapılan AK Parti genişletilmiş il başkanları toplantısı, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapıldı. Başbakan Erdoğan, 22 Kasım'daki grup toplantısında Dersim olaylarıyla ilgili belgeler açıklayacağını duyurmuştu. Başbakan'ın açıklayacağı o belgeler merakla bekleniyordu.

İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

- Muhalefetin tek bir gayesi var. O da meclis çalışmalarının yavaşlatılması. Yasama görevini yapsın diye bir dertleri yok. Biz gereken cevapları vereceğiz. Biz her türlü yapıcı eleştiri ve öneriyi dikkate alarak politika üreteceğimizi ifade ettik.

- Biz 14 ay sonra iktidara geldik. Diğer partiler de böyle olabilirdi. İşte CHP. Tek partili dönemi koyun bir kenara. Benim halkım CHP'ye daha başka tek iktidar vermedi. Daha çok beklersin...

- Ürettiğimiz hizmetlerle başarılıyız. Biz başarısını kendi kendine ölçen bir parti de değiliz. Başarımızı başarısızlığımızı milletin aynasında değerlendiriyoruz. 9 yıldır bunu hep böyle yaptık. Bu millet 3 Kasım 2002'den bu yana 5 seçimde bize notunu vermiş.

- Bunun için muhalefet şöyle böyle demiş diye hiç kafa yormuyorum. Söylediklerinden alınacak bir şey varsa alalım, yoksa bizim yapacak çok işimiz var cevap vermeyelim her şeye. Adeta ağızlarından salyalar akıyor. Bizim terbiyemizde, yetişme tarzımızda bunların hiçbiri yok.

- Ben bugün ana muhalefetin başkanına aynı dille cevap vermeyeceğim. Onun seviyesine inemem, çünkü milletimizin bize verdiği bir seviye var.

- Allah'tan başka zafer sahibi yoktur. Bu sözü El Hamra'da duvarlara nakış gibi işlemişlerdir, liderler bunu hergün görsün okusun diye. Bu adeta küçülmenin ifadesidir. Ama küçülürken büyümek. Biz yürekten inanmış, bu sözü kendisine rehber edinmiş ve bu sözün inşa ettiği medeniyetin ışığında yürüyoruz. Bizim medeniyetimiz köklü, kadim ve zengin bir medeniyettir.

- Biz iktidara geldiğimizde hep söyledik, uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Bunu her yerde söyledik. İkinci iktidarlık dönemimizde yıprandılar dediler, yolsuzluk iddiaları ortaya attılar, ama 12 Haziran 2011'de bir rekor kırarak Türkiye'deki her 2 seçmenden birinin oyunu aldık. Şimdi yine fitiralar başladı. Bütün iftiralara rağmen her türlü belgesel cevaplar verildiği halde devam ediyor. Bazıları bozuk plak gibi o bildik söylemleri peş peşe söylüyorlar.

- Biz binlerce yıllık birikimin üstüne inşa edilmiş bir partiyiz. Biz her türlü bela karşısında dimdik durduk sarsılmadık. Bu ülkenin siyasetine ve özgürlüklerine musallat olanlara karşı dimdik durduk. Hiçbir kazanımdan asla geriye dönüş olmayacak, eski politikalara dönülmeyecek.

- Silivri'yi Toplama Kampı olarak gösteren Genel Başkan önce kendi partisinin geçmişine baksın. Karadenizlilerin adeta tavuk kümeslerinde saklandıklarını babam, dedem de anlattı. Devlete paralel kurumlara verilen mücadeleyi, teröre karşı verilen mücadeleyi geriye dönüş ve sivil dikta olarak adlandıranlar nasıl büyük bir yanılgıda olduklarını görsünler. KCK operasyonlarını bir Başbakan olarak destekliyorum. İllegaliteye bir hukuk devleti müsaade edemez. Tüm bunlar milletimizin refahı, birlik beraberlik içindir. hukuk dışılığın karşısına ilk çıkacak parti AK Parti'dir.

- KCK operasyonlarına CHP ve MHP'nin de destek vermesini beklerdim. Beklerdim ki medya da bu konuda yapıcı olarak desteği versin. Ama bakıyorsunuz bazıları farklı modlarda dolaşıyorlar. Varsın dolaşsınlar. Bu hükümet Ankara'nın dışındaki duvarları yıkmıştır. Ankara ile dünyanın arasında duvar örmek isteyenler karşılarında ilk önce AK AParti'yi bulur.

- Tarihi hiçbir olayı bir siyasi rant aracı olarak kullanmaya tenezzül etmedik. Faili meçhullerle yüzleşmeden demokrasinin olmayacağını biliyorduk. Siyasi vesayetle yüzleşmeden muhasır medeniyetler seviyesine ulaşılamayacağımızı biliyorduk. Bu ülkenin güçlenmesinin önündeki en büyük engellerden biri tarihiyle yüzleşememesidir. Ret ve inkar politikalarıyla yüzleşmeden Kürt meselesinin çözülemeyeceğini biliyorduk.

- Kılıçdaroğlu, 'Dersim katliamında analar ağlamadı mı' diyen partiliye sahip çıktı.

- Necip Fazıl Kısakürek'in Son Devrin Din Mazlumları kitabı yakın tarihimizde yaşanan acıları anlatıyor. Bu kitap zaman zaman yasaklandı, toplatıldı. Benim neslimin de kulaktan dolma anlatılanların ötesinde Dersim'le tanışmamız bu kitapla oldu. Dersim, üstadın kalemiyle bir nesle en doğru şekliyle anlatılmıştır. Kısakürek, Alevi, Kürt, Ermeni dememiştir. Necip Fazıl Dersim ve Dersimlilere din mazlumları olarak aktarmıştır. Ama sen beni gelip Ermeni diasporasıyla aynı yere oturtmaya çalışıyorsun, sana yazıklar olsun. Beni, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanını Ermeni diasporasıyla aynı yere oturtanın alnını karışlarım.

- Dersim'e yapılan operasyonlar bir isyanın bastırılması olarak karşılanıyor. Dersim'de asılan Seyit Rıza'nın 1915'te işgaliclere karşı savaştığı için şereflendirildiğinden kimse bahsetmiyor. Dersim'de adım adım hazırlanmış bir operasyon düzenlendi. Bu konuda raporlar var. Başbakanlık arşivi açıktır. Kılıçdaroğlu belgeleri incelemek istiyorsa inceleyebilir.

BELGE 1

- Raporda göç ettirilecek aşiretlerin listesi ve isimleri var. 1935'te çıkarılan bir kanun var. Kanunda vali ve kumandanın bölgedeki insanları göç ettirme yetkisi bile var. CHP şimdi bu faturayı bana kesmeye çalışıyor. Ancak bu işin iradesini kullanan sizsiniz, CHP zihniyeti. Buna eski defterleri karıştırmak denmez. Buna muhtaç olan yine sizsiniz. Yeni CHP'yim diyorsunuz, madem yenisiniz bunu da araştırın.

- Dersim olayları sırasında orada asker olan Muhsin Batur, anılarını yazarken Dersim'le ilgili 'yaşamımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum' diyor.

- Çocukların öldürülmeleri emri veriliyor ama bu emri yerine getirecek biri bulunamıyor. Ama sonunda bir kişi 20 çocuğu öldürüyor. Seyit Rıza'nın öyküsü yürek burkar.

BELGE 2

- Sayısız insan katledildi, göçe zorlandı. Rahatsız mı oldun Kılıçdaroğlu? CHP'nin geçmişinde işte bu var. 8 Ağustos 1939 tarihli bir belge. Jandarma umum komutanlığından yüksek bir makama gönderilmiş. Dersim'e yapılan müdahalenin bilançosu veriliyor. Ekte de bir cetvel var. Ölü diri teslim olanların rakamları: 1936-37-38-39'da toplam 13 806 kişinin öldürüldüğü ifade ediliyor. Deprem felaketinden bahsetmiyorum. Öldürülenlerden bahsediyorum. Belgenin altındaki imza Dahiliye nazırı Faik Öztrak.

- Nereye kaçıyorsun Kılıçdaroğlu? Ben mi özür dileyeyim, sen mi özür dileyeceksin. Devlet adına özür gerekiyorsa ben bu özrü dilerim.

BELGE 3

- Dersim'le ilgili bir başka belge 23 Aralık 1938 tarihli, 11 bin 683 kişinin öldürüldüğünü anlatan karar. Altında Başbakan'ın imzası var. İsmet İnönü'nün Dersim'le ilgili kararlarda imzası var.

- Belgelerde imzası olan isimler arasında Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya da var. İskilipli Atıf Hoca'yı düzmece kararla idam eden hakim bu kişi. Ankara Yenimahalle Belediyesi de bu kişinin ismini bir parka verdi. Sizin tarihiniz bu işte.

- Beyefendi arşiv açık git bak. Araştır, hakkı teslim et. Ama edemezler, bunların siyaseti dürüst olmamak üzere kurulu.

BELGE 4

- 27 Eylül 1938. Sason bölgesinde 384 kişinin öldürüldüğü sağ tutulanların ise sürgün için hazır tutulduğu ifade ediliyor. İmza kim biliyor musunuz? İçişleri Bakanı Şükrü Kaya.. Ben sadece birkaç belge açıkladım.

- Derism yakın tarihimizdeki en trajik olaylardan biridir. Dersim CHP hükümetlerinin onalrca faciasından en acısıdır. Dersim faciası karşısında özür dileyecek olan, bizzat bu kanlı eserin sahibi olan CHP'dir, CHP'nin Tunceli milletvekilleridir, CHP'nin Tuncelili Genel Başkanıdır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.