Onu tüm Marmarisliler tanır. Tatlı dilli, güler yüzlü, sabırlı, mesleğinin erbabı. Bende onu küçüklüğümden beri tanırım. Zamanında berberlerin ve teknisyenlerin yaptığı bu işi o tam bir doktor olarak Marmarislilere sunan ilk diş doktorlarındandır. Yine bir gün sıradayız. Kimine tahta diş yapılacak, kimi şişmiş yanağını gösterecek vs. vs… Bizimki de diş ağrısı… Nihayet,
-İbraam gel bakalım, senin neyin var?
-Hiç kimsenin sevmediği o meşhur dişçi koltuğuna oturdum. Eline bir tarafı aynalı aleti aldı.
-Aç bakalım ağzını,
-Abi şu arkadan ağrı geliyor.
-Tık tık…
-Bu mu bu mu?
-Hah işte ikinci,
Şöyle bir yüzüme baktı;
-Dişlerinizi fırçalamayışınız, çürütüysünüz çürütüysünüz, geliysiniz. Ben napıvıran!
Çürümüş, çürümüş…..