Temel IRMAK /Gönül Dostu
Çığırtgan Değil, Gazeteciyim…
Dünyanın İncisi Marmaris…
Ege Denizi’nin en parlak sularından birinde, turizmin kalbi gibi atan bir şehir.
Her yaz binlerce turistin doldurduğu bu kıyı kenti, sadece deniz ve güneşin değil, haberlerin de sürekli hareket ettiği bir yerdir.
Burada gazetecilik yapmak, kalabalığın içindeki sessizliği duymayı gerektirir.
Çünkü Marmaris’te haberi bulmak, sadece olayları aktarmak değil; kentin ruhunu anlamaktır.
Yerel Basının Omuzlarındaki Ağırlık
Marmaris’te yerel basın, ulusal medyanın çoğu zaman göremediği ayrıntılara ışık tutar.
Küçük gibi görünen bir çevre ihlali, bir esnafın sesi, bir denizcinin hikâyesi…
Bunlar, büyük şehirlerin gündeminde yer bulamaz ama yerel gazetecinin defterinde mutlaka not edilir.
Gazetecilik burada bir emek mesleğidir.
Yaz sıcağında sahilde fotoğraf peşinde koşmak, belediye toplantısında saatlerce not almak, köyde internet çekmezken haberi yetiştirmeye çalışmak…
Marmaris’te gazeteci, hem haberci, hem gözlemci, hem de sabırlı bir tanıktır.
Çığırtgan Değil, Gerçeğin Peşinde
“Çığırtgan değil, gazeteciyim.”
Bu söz, bir duruşun ifadesidir.
Günümüz medya düzeninde en çok bağıranın en çok duyulduğu bir çağda, Marmaris’teki birçok gazeteci tam tersine sakinliği seçiyor.
Çünkü gazetecilik, bağırmak değil; duyurmak sanatıdır.
Gerçek, gürültü içinde kaybolur.
Çığırtgan olan, gerçeği bastırır.
Gazeteci ise o gürültünün içinden sessizce gerçeği çıkarır ve halka sunar.
Bu yüzden Marmaris’te gazeteci olmak, sadece yazmak değil; etik bir sorumluluk taşımaktır.
Turizm ekonomisinin güçlü olduğu, ticari ilişkilerin haberle iç içe geçtiği bir yerde, bağımsız kalmak kolay değildir.
Ama “çığırtgan olmamak” tam da bunu anlatır:
Tarafsız kalmak, manipülasyondan uzak durmak, gerçeği savunmak.
Dijitalleşme ve Yeni Nesil Habercilik
Son yıllarda Marmaris’te gazetecilik dijital mecralara taşındı.
Yerel gazeteler artık yalnızca basılı sayfalarda değil; internet sitelerinde, sosyal medyada, YouTube kanallarında da yaşam buluyor.
Ancak bu dönüşüm yeni bir sınavı da beraberinde getiriyor: Hız ve doğruluk arasındaki denge.
Çığırtgan olan, ilk paylaşan olur.
Gazeteci olan, doğrulayarak paylaşır.
Marmaris’teki genç muhabirler, bu farkı her gün yeniden öğreniyor.
Çünkü sosyal medya çağında bir yanlış bilgi, bir dalga gibi büyüyüp tüm şehri sarabiliyor.
Gazetecilik Bir Tanıklıktır
Marmaris’in sabahında deniz sessizdir, ama gazeteci erken kalkar.
Balıkçıların dönüşünü, pazardaki telaşı, limandaki hareketi izler.
Her bir ayrıntı, potansiyel bir haberdir.
Gazeteci, gündelik yaşamın içindeki sessiz kahramandır; kalemiyle kentin hafızasını oluşturur.
“Çığırtgan değilim” demek, “suskunum” anlamına gelmez.
Aksine, doğru zamanda konuşmayı ve doğru kelimeleri seçmeyi bilen bir bilgeliktir.
Gazetecilik, sesini değil; sözünü doğru duyurabilme sanatıdır.
Gerçeğin Sessiz Gücü
Marmaris’te gazetecilik, bir meslekten fazlasıdır; bir vicdan meselesidir.
Çığırtgan olmak kolaydır: manşet atmak, provoke etmek, sansasyon yaratmak…
Ama gerçek gazetecilik; sabır, etik ve sessizlik ister.
Ben çığırtgan değilim, çünkü bağırmak değil, anlatmak istiyorum.
Çünkü gazetecilik, gürültüyle değil; gerçeğin sessiz gücüyle var olur.
Bir sitemim var:
Geçimimi sağlamak için aboneyle, ilan desteğiyle ayakta kalmaya çalışıyorum.
Ama görüyorum ki, ilçemizde yapılan kimi etkinliklere yüz binler, milyonlar harcanıyor.
“Efendim, sponsorluklarla yapıyoruz” diyorsunuz.
Peki, Marmaris’te gazeteciliği hakkıyla yerine getirenlere de bir sponsor bulun.
Artık kamu yararı gözetmeyen etkinliklerinize katılmama kararı aldım.
Çünkü gazeteci, kimsenin maaşlı elemanı değildir.
Son Sözüm
Benim görevim, alkışlamak değil; anlatmak.
Benim yerim, protokol sırası değil; halkın yanıdır.
Ben çığırtgan değilim, çünkü gazeteciyim.
Allah’a emanet olunuz.
30 Eylül 2025
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.