Yeni caminin sağ yanında, hana bitişik Mantıkların evi. Bu evden çeşme meydanı koşarak iki dakika. Çeşme meydanı kocapınarın gürül aktığı o zamanki boyumuza göre kocaman. Gerçekten koca bir pınar. Tam camiye uygun Osmanlı tarzı yapılmış. Suyu Sevgi Yolu üzerindeki Gözpınar'dan gelirdi. Tahmninen 8 köşeli ve üzerinde kubbe olan ve onun üzerinde de hilal. Önce restore edelim dediler hiç bir şeye benzemedi. Sonra içinde pas pas yıkanıyor dediler ve yerine bir fıskiye diktiler. 

Oysa ne anılarımız vardı.

-"oğlum şu karpuzun üzerine Nabi yaz kocapınara bırak. Akşam yemeğinden önce alırsınız keseriz."

-"Ali baksaaa üzümlere. Valla canım çekti. Altına tanesi düşmüşmüdür? Bi çitim alalım beee."

-"Günah oğlum günah."

-"Emme buz gibi olmuştur."

Kadınlar sokağından yada tepeden inen elinde testisi kadınlar.

-"Oğlum baksaa lee."

-"Ne var teyze."

-"Endee testiyi dolduruvu. Kahvede adamlar var hadi aslanım."

-"Olur deyze olur."

Galip amca çeşme meydanında belediyeden gelen ilanları okuyor. 

-"Duyduk duymadık demeyiiiiinnnnnnn."

Daha eskilere gidersen eskiler anlatır. 29 Ekimde.

-"Hafız Kemal nutuk atacak yerimizi ala koyalım."

Türkiye'nin tüm camilerinde olduğu gibi Cuma günleri cemaat yollara taşar. Bizim çeyme meydanı doğal alan hemen hasaırlar serilir. Cuma selasından sonra bir hareket bir bereket. Dükkan kapısını ters bir sandelye ile kapatan, köyden gelen tüm ahali bu kocapınar da abdesini alıp. Ezanla beraber namazını kılar. 

Birer birer bitiyor güzellikler, eskiler. 

Peki Erdoğan Çokduru'nun şiirine ne dersin?

 

Gene coşmuş koca pınar

Şırıl şırıl ışıldar

Abdest alınır ezan vakti

Yalağında ıslanmış karpuzlar

Kazınmış kabuklarına isim

Marmaris Marmaris Marmarisim.