• BIST 9881.6
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • Muğla 19 °C
  • İzmir 22 °C
  • Aydın 23 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 26 °C

MHP Adayı Cemalettin Özdemir

MHP Adayı Cemalettin Özdemir
Kemal Aküzüm'ün Yansımalar programının konuğu olan Cemalettin Özdemir Marmaris'e nede geri döndüğünden projelerine kadar birçok soruya yanıt verdi.

Kemal Aküzüm'ün Yansımalar programının konuğu olan Cemalettin Özdemir Marmaris'e nede geri döndüğünden projelerine kadar birçok soruya yanıt verdi.


Öncelikle sizlere çok teşekkür ediyorum.Hepimize, tüm adaylara, kendimizi bu kadar tanıtma fırsatı vermeniz son derece önemlidir bu vesileyle de tüm vatandaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 1959 Ordu doğumluyum. İlkokulu köyümde, ortaokulu Ordu merkez Fatih ortaokulunda okudum. Aynı yıl Trabzon ilköğretmen okulunu kazandım. 1977 yılında öğretmen lisesi mezunu oldum. Öğretmenlik mesleğini icra edemeden siyasal bilgiler fakültesini kazandım. Bu eğitimimi tamamladıktan sonra 1986 yılında Kars Kaymakam adayı olarak İçişleri Bakanlığı"nda göreve başladım, 1989 yılında asil kaymakam olarak Burdur"da görevime başladım. 1 yıl İngiltere"de dil kursu gördüm. Burdur"dan sonra Karabük Ovacık, Erzurum Hınıs, Trabzon Maçka, Sakarya Akyazı ve Muğla Marmaris Kaymakamlığı görevlerini yaptım. 2005 yılında Samsun Vali Yardımcılığı"na tayin edildim. 1 yıl kaldıktan sonra tekrar görevime iade edildim. 2008 Ağustos"ta Zonguldak Vali Yardımcılığı"na atandım. Askerliğimi Burdur"da bedelli yaptım. 27 Kasımda"da yerel seçimlerde aday olmak üzere görevimden istifa ederek buraya geldim. Evli ve 3 çocuk babasıyım.

Birkaç ay evvel Marmaris"e gelmiştiniz ve o zamanlar DSP"den aday olacağınız konuşuluyordu. O zaman vazgeçtiniz siyasete girmekten, Sonrasında ise gelip MHP"den aday oldunuz. Neden Marmaris"te siyasete soyunuyorsunuz ve parti seçimi konusundaki bu durumu tam olarak açıklayabilir misiniz ?

Bir insanın mizacı ve eğilimleri siyasete meyilli ise kendisini zamanında siyasete taşımalıdır. Aslında 2004-2005"te böyle bir düşüncem vardı ancak tayin sebebiyle bu arzumu erteledim. Ülkeme hizmet etmenin yolunun sadece bürokraside olmadığını düşündüm. Seçilmiş biri olarak ta hizmet etmek istedim. İçinizde zaten bu harç varsa buna karşı koyamazsınız. Bu heyecan ve birikimim beni siyasi arenaya çıkardı. Bu birikimi 5 senedir her sürecini bildiğimi düşündüğüm daha evvel de hizmet verdiğim gözbebeğim Marmaris"te yapmak istedim. Bu aslında bir şans ve ayrıcalıktır. Buna karar verdikten sonra bir handikap şudur, mülki idare amiri olarak görev yaptığınız sürede doğal olarak siyasetin “s”sine dokunamıyorsunuz dolayısıyla, eliniz ağzınız bağlı konuşamıyorsunuz. Zonguldak"a tayinim çıktıktan sonra, siyasete atılma kararım daha netleşti, benim kararım duyulunca da buna siyasi zeminler de ilgi gösterdi ve benim katılımım olumlu tepkiler verdi. DSP süreci de belki bunlardan birisiydi ama bu süreci adaylık veya aday adaylığı sürecine taşımak mümkün olmadı. Onun kendi içinde başka sebepleri var. Bu sefer DSP ile adımın çok konuşulmasını biryerde noktalamam gerekiyordu bunun içinde kısa bir açıklamada da bulunmuştum. Siyasetten vazgeçme gibi bir durumum hiç olmadı. Bu süreçten sonra da MHP ile aynı zeminde herhangi bir zorluk ve terslikle karşılaşmadan bir araya gelme imkanı buldum. Hiçbir zaman aday adayı gibi bir durum söz konusu olmadı, aday olarak bu süreci tamamladım. MHP"nin, Marmaris gibi ülkenin gözbebeği olan bir yerinde adaylığımı ortaya koydum. DSP ve MHP gibi iki tezat partiden bahsettiniz. Benim için önemli olan toplumun tüm kesimlerinin temsil edilebileceği alternatif bir yapı kurmaktı. Herkesin temsil edilebileceği, bugün ki mevcut sunumlara bir alternatif oluşturma misyonum hala devam ediyor. DSP"de de olsaydım amaç bu olacaktı MHP"de de hedefim bu olacaktır. DSP"de bazı yerlerde mentaliteyi bir araya getiremedik. Önemli olan vatan, millete, bayrağa, Atatürk"e sevda derecesinde bağlılık, milletin birliği, ülkenin bütünlüğü yönündeki tavizsiz duygularımı MHP"de de tam ve güçlü bir zemin olarak buluyorum. Bunu MHP"de bulabiliyorsam ki buluyorum, o yüzden gönül rahatlığı içerisinde bu projeyi oluşturmaya ve Marmaris halkının taktirine sunmaya karar verdim. Marmaris"te siyaset yapacak gruplar uzun zamandır çalışma içerisindeler ben ise kısa bir süre içerisinde bu sürece dahil oldum. Hem MHP hem de Cemalettin Özdemir, ilk adaylığı açıklanan isimdir bu da benim ve partimin birbirimize olan güvenimizi gösterir. Partim bana bana ben de partime güvendiğim için hiçbir başka arayışa girmedik.


Kaymakamlığınız süresince herkesle oldukça sıcak ilişkileriniz vardı. Her zaman yaşanan olumsuz olaylarda sokakta halk ilk sizi gördü. Diğer taraftan da şikayet edildiğiniz ve görevinizi bırakmak durumunda kaldığınız zamanlar oldu. Bu dönemde AK parti hükümeti sizi mevcut görevinizden almıştı ve bugün de iktidar partisi Ak Parti. Eğer seçilirseniz bu hükümetle nasıl bir çalışmanız olacak ? Huzur ve uzlaşma içerisinde çalışabilecek misiniz ?

Kendi görevimle ilgili yaşadığım süreçte şikayet edildim. Bunun arkasından doğaldır ki mülkiye başmüfettişi geldi burada 10 gün 15 gün bizi soruşturdu, şikayet konularını hazırladı. Esasen suç unsuru bulunan unsurlar yokken, biraz subjektif olarak, tayinimin Marmaris dışında bir yere yapılması halinde ilerde terfi edebileceğimi söylediler yani hem övdüler hem de tayinimi sağlayacak usturuplu bir rapor yazdılar sağolsunlar. Bunun sonucunda da Samsuna"a gittim. Eğer suçum olsaydı, bunu kabul eder özrümü diler ve boynumu büker giderdim. Ama haksızlığa uğradığım zaman, eğer benim tecrübemde, benim birikimimde olan insanlar da susar hakkını aramazsa normal vatandaşın hakkını arama yollarının önü tamamen tıkanır. Benim hak arama sürecimin bir örnek olduğunu gururla ifade edebilirim. Dolsayısıyla bu atama sürecindeki yanlışlık yargı tarafından düzeltildi hem görevime iade edildim hem de itibarım iade edildi. O dönemde, soruşturma konuları, bir basın kuruluşunda deşifre edildi. Ona ben cevabını da verdim. Ağır cezada da yargılandım. Oradan da beraat ettim. Üzülerek söylüyorum ki beni şikayet eden insanlar, mahkemeye gelip 1 defa ifade vermeye tenezzül etmediler. Onların şahidi olan şahıslar müfettişe ifade verdiler, mahkemeye gidip şahitlikte bulunmadılar. Küçük düşünen, gariban insanların duygusal tavırları ile hem devlet hem ben 18 ay uğraştık, mağdur olduk, sıkıntı çektik. Ama hala o insanlar gayet rahat başı dik dolaşabiliyorlar. Belediye başkanları hakkında da şikayet olur, inceleme olur İçişleri Bakanlığı suçlu görürse gereğini yapar. Konuyu nereye getirmek istiyorum. İktidar partisiyle uyumlu çalışmamam için hiçbir sebep yok çünkü iktidarın yerel yönetimler üzerindeki otoritesi kanunlarla düzenlemiştir. Ben kanunların gereğini yerine getirdiğim taktirde iktidar ya da yargıdan neden korkiyim. Diğer aday arkadaşlarımız, merkezi iktidardan kuvvet alarak projelerini hayata geçireceklerini söylediler. Şimdi eğer politikaları bunun üzerine kurursak halkı yanıltmış oluruz. Mahalli idarelerin gelirleri, giderleri, kaynakları, borçlanma imkanları kanunlarla düzenlidir. Merkezi yönetimde her istediği şekilde yerel yönetime yardım edemez çünkü bu da kanunla bellidir. Benim haklı projelerime iktidar tabii destek verecektir. Halk beni seçti diye iktidar partisi beni aforoz edecek değildir. İktidar sözcülerinin böyle bir söylemi yok ama adaylar bunu çok fazla dile getirirse burada bir bilgi kirlenmesi olur diye düşünüyorum. Marmaris"te halkımız cahil değil. Ben başkan olunca doğru projeyi merkezi iktidar tabii ki de destekleyecektir. Eğer seçimde benim partim senin partin politika olarak kullanılacaksa bu zaten çıkmaz bir yol olur. Bunu üzerinden oy toplanmaz. Marmaris belediye başkanlarının bu kadar süre içerisinde merkezi iktidardan yardım alamıyoruz,yandık öldük dediğini duymadım. Kendi özkaynaklara sahiptirler maksat bunu doğru yönetecek irade lazımdır. Kendimizi merkezi idarenin kıskacı altında görürsek kendimize güvenimiz kalmaz. Sonuçta denetim olur, soruşturma olur, haklıysanız soruşturmadan bir şey çıkmaz. Muhalifte olsanız yargıda yerini bulur. Ben Marmaris Belediye Başkanı olduğumda ne Adalet ve Kalkınma Partisi"nden çekiniyorum, ne başarısız olacağımı düşünüyorum çünkü sorunlar belli, çözümler belli, para var kimse burada parasızlıktan bahsetmesin ama merkezi idarenin gücüne yamanarak halkın karşısına çıkmak taşra politikasıdır, Marmaris"te geçerli olmaz. Şikayet bir mekanizmadır ve işleyişte hükme bağlıdır. Bizim insanımız genelde şikayetini 3-4 makama birden gönderir. Mekanizma ilk olarak bunu kaymakamlığa gönderir. Biz ilk olarak, şikayet edilenin konumuna bakarız. Marmaris Belediye Başkanı şikayet edilmişse, kendileriyle yazışırız, bilgi ve belgeleri alırız, bizce şikayete gerek yoksa biz sadece kanaatimizi yazar yollarız yine de taktir ilgili makamlarındır. En sonunda İçişleri Bakanı buna karar verir. Kaymakamlığın bir şeyi örtbas etmesi gibi bir şey söz konusu değil. Biz devleti temsil ederiz. Suçlu cezasını çekmeye hazır olmalıdır.

Adaylık açıklamanızı yaparken “Marmaris"e barış ve huzuru getirmek istiyorum” bunu biraz açar mısınız ? Marmaris"te sizce barış ve huzur yok mu ?

Hem sayın Acar hem de sayın Karadinç"le çalıştım. Bu iki dönemde oradan oraya geçişi ve ortaya çıkan sancıları da yaşadım, bu toplum da yaşadı. Sayın Karadinç döneminde, mevzuatın biraz da gevşek bırakılmış olması sebebiyle, bir sürü binanın ve işyerinin ruhsat işlemlerinin tam olmadığı, tamamlanmadığını gördük. Bunu da yeni yerel yönetimin yapmış olduğu hızlı bir çalışma sayesinde gördük. Gerçekten o dönemde binaların eğrisine bakılmamış, doğrusuna bakılmamış, işlemler askıda bırakılmış, tamam hallederiz denilmiş. Ama seçimler kaybedildikten sonra bir sürü vatandaşımız, sakar bir halde ortada kalmış. Yeni yönetim bu olayların üzerine giderken doğal bir cepheleşme doğmuş, sanki rakiplerin üzerine gidiyormuş gibi bir hava pompalanmış. Şimdi buna baktığımızda gerçekten yanlış olan bir sürü şeyin üzerine gidilmiştir ancak bu yapılırken rakiplerin üzerine gidici ve kayırmacı bir tavır ortaya kondu. Ne oldu ? Yeni yerel yönetim bütün toplantılara besmele yerine geçmişi eleştirerek başladı. Şimdi, geçmiş dönemin hataları yok mu var, ama 5yıl boyunca politikanın yarısı geçmişi eleştirmekle geçerse toplumu bir kutuplaşmaya itersiniz. Kişiler üzerinden yapılan eleştiriler, zorlamalar giderek kurumsallaşmaya başladı. Marmaris"in yıllarca coşku içinde kutladığı kabotaj bayramını yerel yönetim ayrı kutlamaya başladı, motor gücü olan esas kutlama sahipleri ayrı program yapmaya başladı, liman başkanlığı arada kaldı. Bir yandan resmi bir kutlama programı takip ediyorsunuz, bir yandan resmi bir kutlama programında Marmaris"i toplayamıyorsunuz. Marmaris"te genel idarenin yanında yerel idare de var meslek kuruluşları var ki onlar bu toplumun motor gücü. Bunların hepsi tam bir birliktelik içinde çalışmalıdırlar. Son 5 yıla baktığınızda ortaklaşa hayata geçirilebilmiş bir proje var mı ? Belediye meclisinde, muhalefet üyelerinin destek verdiği bir proje var mı ? Güle oynaya Marmaris halkına sunulmuş bir proje var mı ? Cenazelerin bile katılımcılar bakımından ayrılmış olduğuna şahit olmuş bir insanım. Bu kutuplaşmadan Marmaris halkı mutlu mu sanıyorsunuz ? İnsanlar programa katılırken, program sahibinin kim olduğu, kime yakın olduğu gibi duygularla hareket ederlerse siz ilçenizi, devletinizi, halkınızı temsil etmiş olur musunuz ? Şimdi Marmaris"te böyle bir kırılma yok mu ? Ben artık açık konuşabilirim. Sayın Ali Acar ve ekibinin, Karadinç ve ekibinin tekrar sevk ve idare mevkisini gelmelerine tahammülü var mıdır ? Sayın Karadinç"in ve AK Parti"de siyaset yapanların sayın Ali Acar"ı bir daha seçimim kazanmasına tahammülleri var mıdır sanıyor sunuz ? Peki Marmaris kamuoyu ve gerginlik kumpasının altında ezilmeye birinden birini tercih etmeye mecbur mudur ? Bu sarmaldan Marmaris halkını kurtaracak bir proje yaratılamaz mı ? Marmaris halkı bu iki zıt kutuba mecbur kalmayı hak ediyor mu ? Marmaris Türkiye turizminin %"de 9 unu oluşturuyor. Marmaris bu kadar büyük bir potansiyele sahipken, iki inat uğruna, iki husumet cephesine Marmaris halkı, bu potansiyel, emanet ya da mahkum edilebilir mi ? bu haksızlık değil mi ? Biz Marmaris halkının bir 3. yol olduğunu göstermenin amacındayız. “Hiç kimseyle kavgamız yok” diyenler aslında samimi değildir. hiç kimseyle kavgası olmayan benim. Benim içinde bulunduğum misyon, benim oluşturacağım ekip hizmet dışında başka hiçbir şeyin peşinde olmayacaktır. Marmaris"i ilk önce psikolojik olarak huzura kavuşturmak lazım. İlk önce halkın huzur ihtiyacının giderileceğini ona göstermek gerekir. Bu da bugünden itibaren bizim görevimizdir. Hiç kimsenin Marmaris yerelinde AKP, CHP açmazına mahkum olmadığına, diri,tutarlı ekipler tarafından anlatılması gerekiyor. Biz bu görevi üstlendik ve bunu taşıyacağız. Bir kere kamuoyu üzerinde merkezi iktidardan olan korkuyu yok edeceğiz. Merkezi iktidardan kastım da, burada yer alacak arkadaşlarımız bu yola başvururlarsa, onlara her zaman cevabımız vardır. Yerel yönetim kendi iktidar gücünü halkın üzerinde baskı olarak kullanırsa onların da karşısında çok diri, ciddi şekilde duracağımızdan bilinmesi lazım. Bu korkular ortadan kalktığı taktirde demokratik süreç işleyebilir. Demokratik irade özgür bir şekilde sandığa yansırsa o zaman doğru kişi kazanmış sayılır. Vatandaşı, yerel yönetimin tehdit gücünden ve aradaki keskin kutuplaşmadan doğacak çatışmanın ortasında kalma kokusundan kurtaracağız. Kimsenin yanında görünmek cesareti kimsede kalmadı. Sen neden ordasın, sen neden orda çay içtin, sen neden orda kamerada yanında durdun, neden otelinde adama resepsiyon verdirdin diye insanlar tehdit edilir mi ? İnsanlar samimiyetlerini yansıtmaya çekiniyorlar. Burada yaşayan insanlar korkmadan başı dik yaşama hakkına sahip değil mi ? Hepimizin eksiği olabilir, hepimizin ruhsatında eksik olabilir, bunu başımızda bir bela gibi tutmak…Kamu görevlilerin de bile ciddi bir iktidar korkusu var. Tayin,sürülme vesaire korkusu var neden korkuyorsunuz arkadaş. Korkmadığınız zaman, korkmanın kullanılmasından vazgeçiliyor. Korkarsanız zaten teslim olmuşsunuz demektir. Marmaris"te doğru olanların sayısı çoktur. Öncelikle bu insanların üstündeki baskıyı kaldırıcaz. Eksiği olanları da pencereden, balkonda atmayacağız. Ona da bu eksiği gidermesi için yol göstericez. Geçmişle kavga etmeyecek tek adam benim. Ben geleceğin savaşını vereceğim.


Siz kaymakamken bu insanları bir araya toplamayı denediniz mi ?

Burada benim dönemim de hayata geçirilmiş projeler var. Bu projeler de toplumun bütün kesimi görev almıştır, bu sürece davet ve dahil edilmiştir. Herkesi aynı şemsiye altında toplayan misyonumu her zaman yerine getirdim ve hepsinden bu süreç zarfında başarı aldım.

Birçok yerde kaymakamlık yaptınız ama neden Marmaris"te belediye başkanlığı yapmayı seçtiniz ?

Marmaris"i en üst konumda 5 yıl boyunca yaşamış biri olarak şöyle değerlendiriyorum. İstanbul"umuzu nasıl sadece İstanbul"luya olarak ait göremezsek, tüm dünyaya açılmış Marmaris"imizi de böyle değerlendirmemiz gerekir. Marmaris"in ünü dünyaya yayılmıştır bu birinci neden, diğer taraftan Marmaris"te ülkemizin birçok köşesinden insanlarımız iş için, ticaret için buraya gelmişler. Marmaris artık Türkiye"nin ortalaması gibi bir yapıya sahip. Burayı Türkiye"nin tüm değerlerinin yaşandığı bir yer olarak görüyorum ve burada artık daha önce çalıştığım yerlerde bu potansiyeli, bu çeşitliliği bu atmosferi bulmuş değildim. Daha evvel görev yaptığım yerlerde daha küçük ve dar alanda politika yapma durumu vardı ancak Marmaris bunları aşmıştır. Dolayısıyla hem 5 senedir burada görev yapmış olmamdan dolayı Marmaris"e duyduğum sevgi, hem de siyasetin buradaki o aktif heyecanı beni buraya itmiştir. Sebeplerden biraz öznel olanı ise şudur. 2005 yılında buradan haksız olarak gönderildiğim zaman uğradığım haksızlık bakımından o zaman Marmaris kamuoyunda ayrışıl şeklimin dışarıdan görüldüğü gibi olmadığının bilinmesini istiyordum. Ayrılışımın bir suçla, hatayla yanlışla ilgisi olmadığını tam bir haksızlık kıskacı olduğunun Marmaris tarafından bilinmesini istiyordum. Halkımız da bunu anladı, beni bağrına bastı. Bu durumda bana bir sorumluluk yükledi. Siyasal zamanda da duygusal anlar yaşadım. Siyasetten çekildiğimi açıkladığım zaman da bize bel bağlayan insanların üzülmüş, yalnızlaştırılmış hissettiklerini ve bunu yansıttıklarını gördüm Umut bağladıkları yerden sonuç almak istiyorlar. Ben bu umudu yaratma gücüne sahibim. Geçen 5 yıllık süreci çok iyi biliyorum, sıkıntıları biliyorum, bunu bilen ve çözümlerini de bilen bir insan olarak ta bu duruma seyirci kalmak Marmaris"e haksızlıktır diye düşündüm ve siyasete bu yüzden burada devam etme ihtiyacı hissettim. Sadece başkasını eleştirmekle yetinmek doğru bir yol değil. Kendiniz ortaya çıkacaksınız, taşın altına elinizi sokacaksınız, çözümü siz ortaya koyacaksınız. Ömrümüzün %80"i eleştirmekle geçiyor bari %20"sini üretmekle geçirelim. Bu kadar bağırıyorsun, çağırıyorsun peki ne diyorsun diye sorarlar adama. İşte ben onun cevabıyım. Bu kadar eleştirilecek bir şey var da sadece kötü yönleri söylemek çözüme ne katkı sağlar. Çözüme ancak bir arayış sağlar biz şimdi bu arayışı çözüme çevirecek olanız.

Kaymakamlığınız döneminde yaşanan bazı olaylar hala konuşuluyor. Örnek vermek gerekirse göreviniz döneminde yaşanan hanutçuluk olayları, güvenlik zafiyetinden bahsedilmesi, işyerlerinin mühürlenmesi gibi çeşitli eleştiriler yapılmıştı. Bu konuların perde arkasını sizden öğrenmek istiyorum. Ayrıca 2005 yılında sizin gayretlerinizle yapılan Denizcilik Festivali neden ömürlü olamadı, kimler bu konuda üzerine düşeni yapmadı. ? Ayrıca güvenlik kameraları konusunda Marmaris Belediyesi ile yaşanan sıkıntıları da anlatır mısınız ?

Hanutçuluk faaliyetlerinin ülkemize yapılan en büyük haksızlık olduğunu düşünüyorum. Biz böyle bir kültürün sahibi olan insanlar değiliz. Ben hanutçular yüzünden kimsenin önünde boynumu bükmeyi hak etmiyorum. Hanutçuluk insanlara bir şey kazandırıyormuş gibi gözükürsen, tamamen ülkemize kaybettiren bir durumdur. Ben, hanutçulukla gereken her türlü mücadeleyi, herkese karşı tarafsızca verdim ve en çetin mücadeleyi yaptım.2005 "ten önceki süreçte bu mücadele valilik tarafından oluşturulan içtihatla yapılıyordu. “Kabahatler kanunu” çıkınca bu içtihatler hükümsüz kaldı. Bu kanundaki cezai yaptırımlar ise çok hafifti. Bu boşluk kısa zamanda fark edildi ve hanutçulukla mücadele yasal bir dayanağa oturtuldu ve sonra mücadele yeniden başladı. Bu mücadelenin 2-3 katı kadar uygulama yaptım. Bu istatistik benim için üzücü bir şey. Bu kadar hanutçunun olduğu bir yer insanı yeteri kadar utandırıyor yoksa biz kimsenin işiyle, aşıyla, ekmeğiyle oynamaya meraklı değiliz. Ama bu olay ülkeme zarar verir hale gelip bizim boynumuzu büküyorsa yasaları da kullanır gereğini yaparız, yaptıkta. Kimseye haksızlık yapmadık, en katı cezaları uyguladık, 10 gün kapatıp 3 gün sonra açmadık bu tür iddialar yanlıştır. Kimseye ayrımcılık yapmadık. Güvenlik konularına gelecek olursak, bir evvelki emniyet müdürümüzün ayrılmasından sonra, Marmaris"teki bir yayın kuruluşunda yayınlar başladı. İşte kavga gürültü görüntüleri, bazen müzik fazlaymış, bazen başka bir sorun varmış, televizyonumuz emniyet teşkilatı üzerine kasıtlı sayılacak yayınlar yapmaya başladı ve bu çember içerisine ben de dahil edildim. Biz de cevaplarını verdim. İşte güvenlik zafiyeti dediler, zafiyet diye bir şeyi biz görmedik çünkü istatistiklere bakıyoruz geçen yıllara göre daha azalma var bu durumda. Faili yakalama oranı artmış, hırsızı önleyemiyorsun ama hırsızı yakalıyorsun bu da önemli bir şeydir. Bu çalışmalar var yeni bir şey yok ki ortada. Durumu vahim göstermeye çalıştılar ama bir şey gözden kaçtı. Mülki idare amiri yasalar gereği güvenlikten sorumlu tek merciidir. Emniyet müdürlüğü, jandarma komutanlığı mülki idare amirine öneyici konularda bir tür danışmanlık yaparlar.Yani siz burada emniyeti hırpalamak için bir yayın kuruluşu olarak yayın başlatıyorsanız, hedef aldığınız kurumlar ve kişiler çeşitlidir. Cevaplarını verdik, böyle bir durum yoktur. Bir gün orada bir canlı yayın şansı bulursam bu konuları da bir konuşup sormak istiyorum, çünkü ben buradan tayin olup Zonguldak"a gittim akşam, yine buradan tayin olmuş gitmiş yani savunması olmayan, iddialara cevap veremeyecek bir 5 yıl görev yapmış kaymakamın aleyhinde amaçlı yayınlar yapmaya başladılar. Oraya Zonguldak"tan cevaplar yollamak zorunda kaldım. Hadi onlar yapıyorlar ama bu kurumun temsilcileri, sahipleri bu yayınları izleyip tasvip mi ediyorlar diye de yazılar ve cevaplar yolladım. İnşallah görüşücez onlarla da, bu konuları konuşma fırsatı olur inşallah ilerleyen günlerde çünkü kurumları yıpratmanın Marmaris"e getireceği bir şey yok. Hem turizm iddiasındasınız, hem onu geliştirmek çoğaltmak yükseltmek iddiasındasınız hem de turistin aradığı en önemli husus güvenlikken siz bütün dünyaya Marmaris"te güvenlik yok diye bangır bangır bağıracaksınız. Böyle bir yayıncılık anlayışı, böyle bir kamu hizmeti, böyle bir turizm kültürü olabilir mi ? Ortada böyle bir durum yokken, kamuoyunu vahamet derecesinde bir durum varmış gibi yansıtmak, herkese yapılan bir haksızlıktı. Emniyetin içinde hatası ve suçu olan varsa sistem zaten onun cezasını veriyor. Ama can siperhane çalışan, 12 saatlik mesaisine rağmen 18 saat çalışan güvenlik kuvvetlerini 1-2 kişiye laf atıcam diye yıpratmanın hiçbir anlamı yoktu. Ortada böyle bir sorun yoktu. O yayınların etkisinde kalınarak söylenmiş bir sözdür. Marmaris kamera güvenlik sistemi için 2003-2004 yılında bir çalışmaya başlamıştık. Araya Denizcilik festivali girince 1 sene sonraya erteledik. Bu konu gündeme geldiğinde de burada ekonomik gücü olan temsilcilerinin katıldığı geniş katılımlı bir toplantı yaptık. Kurumlar arasında, belediyeler arasında bir paylaşım yaptık. Her belediyeden ve odaların hepsinden bir temsilci vardı ve çalışmalar oldukça iyi gidiyordu. İhale aşamasına geldik, yaptık ancak İçişleri Bakanlığ"ı bu ihaleyi tüm Türkiye genelinde uygulanacak bir kamera sistemi nedeniyle iptal etti. Daha sonra gerekenler yapıldı ve aylar sonra yeni ihale şartları yerine getirilerek bir firmayla pazarlığa kaldık. O dönemde, maddi katkıda bulunacağına dair söz veren kurumlara, taahhüt ettikleri rakamları bankaya yatırmaları için bir yazı gönderdim. İçmeler belediyesi ve esnaf sanatkarlar odası bu rakamları yatırmıştı. Marmaris Belediyesi"nden taahhüt dışında bir miktar para yatışı olmuştu. Sonra Marmaris Belediyesi dahil diğer kurumlar biz katkıda bulunmuyoruz diyerek cevap verdi. 2 senelik emek birden ortada kaldı. O zaman sayın Halit Narin"le temasa geçtik. O zaman sayın valimiz de çok yardımcı oldu. Sayın Narin"de “ben bu kameraların masrafını karşılarım” dedi. 117 tane kamerayı merkezde toplayacak bir yatırım daha gerekiyor, belediye başkanı olduğumda kalan kısmını inşallah ben hayata geçireceğim. Festivale gelecek olursak, Marmaris Uluslar arası Denizcilik Festivali, hem Türkiye"nin içinde bulunduğu, hem de benim başında bulunduğum en büyük prestij projesiydi. Bu bir kurusıkı iddia değil istediğiniz yere sorabilirsiniz. Bunun fikir babası ve önderliğini yapan sayın Özden Örnek paşamızdı. Aralıksız 10 ay çalıştık. Projeyi hayata geçirdik ve birçok kusur bulunup aranmasına rağmen bulunamadı. Kusursuz bir proje hayata geçirilmiş oldu. Gelen en büyük eleştiri halkın katılmadığı bir festival olduğu yönünde idi. Bu Marmaris halkına bir eğlence, coşku sunma projesi değil. Bu Marmaris"i denizcilik anlamında dünyaya daha iyi tanıtmayı hedefleyen bir projeydi. 13 ülkeden 16 büyük geminin buraya gelmesiydi, 80-100 yabancı medyanın buraya katılmasıydı. Tüm dünya bizi seyretti amacımız buydu zaten. Yabancı denizcilerin, tur operatörlerinin, acentaların buralara yönelmesi tanımasıydı amaç. O amaç gerçekleşmedi denilebilir mi ? Marmaris"te düzenleyeceğiniz bir konsere başbakanlık tanıtma fonundan bir kaynak alabilir misiniz ? Alamazsınız çünkü amaç dışıdır. Peki bu projeye 2 trilyon lirayı neden verdi çünkü bu, Marmaris"in, Türkiye"nin dünyaya tanıtılma projesiydi. Belediyemiz bahar şenliği yapıyor. İşte bu halka yapılan projedir. Buna da 5.000 - 6.000 Marmaris"liyi kattıysanız başarı sayılır. Denizcilik Festivali"nin neden tekrarının yapılamadığı konusuna gelirsek, Marmaris Belediyesi böyle bir projeye kaynak ayıramayacaklarını bildirdi. Biz de kaymakamlık olarak bunu tek başımıza yapamazdık. Belediye başkanı olursak inşallah bunun 2.sini devletin de desteği ile hayata geçireceğiz.


İşyeri kapatmaları ile kaymakamlık ve belediye arasında yaşanan çeşitli gelgitler olmuştu. O dönemde emir niteliğinde gönderdiğiniz yazı bir anlamda reddedilmişti. Ben böyle uygun görüyorum denilmişti. Sizi adeta dışlayan yerel yönetimle neden bir kopukluk oldu ? Ayrıca bir izleyenimiz soruyor: Kaymakam olarak Marmaris"i çok güzel özetledi. Yerel yönetimler tarafından yaratılan korku imparatorluğunu, esnafa uygulanan baskıcı şekillerini çok güzel özetlediler. Ancak şamar oğlanı haline getirilen esnaf için, yerel yönetimlerin uyguladığı haksız uygulamalar için neden bir şey yapmadı. ?

Buna cevap vermek için bir süreci hatırlatmakta fayda var. Mahalli idarelerin yapılanması ile ilgili yasa 2005"te değişti ve yeni belediye kanunu devreye girdi. Türkiye"de mahalli idareleri güçlendirmek ve de AB sürecine uygun hale gelmek için bu yasa çıkarıldı. Böylece merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki yaptırımı ortadan kalktı. Eskiden belediyelerin harcamalarını bile biz onaylardık. Belediyeler üzerinde yönlendirici, denetleyici hatta men edici yetkilerimiz vardı. Ancak artık böyle bir süreç yok. Bu arada belediyelerin denetlenmesi ile ilgili süreç ve işleyiş de değişti. Marmaris Belediye Başkanı"nı soruşturacak şahıs ondan daha üst seviyede biri olmalı. Ben kaymakamlıktaki birine bir belediye başkanını nasıl sorgulattırabilirim. Belediyelerle ilgili şikayetler zaten gerekli mercilere gider, soruşturmalar açılır. Bir belediye bir işyerini haklı haksız kapatırken, bunun denetim mekanizması iki türlüdür. İdari denetim, şikayetler üzerine müfettişler inceler ve soruşturma sonucu kusur bulunursa yargılanmasına karar verilir .Bir de idari yargı denetimi vardır. Kapatma ile ilgili belediye tasarrufları yargıya götürülür, yargı yürütmeyi durdurmayla konuyu çözer. Muğla"da idare mahkemesinde en çok dosya Marmaris"in. Kaymakamın bu konuya müdahale yetkisi olup ta etmediği durumlar yoktur. 1-2 olay hatırlıyorum benim yazı yazıp da uygulama istediğim. Ancak daha sora geçen sürede, bu kişinin hanutçuluk yapmadığına dair güçlü kanıtlar bulunca bu kapatmadan vazgeçilmiştir. Benim yazdığım yazılara rağmen kapatılma diyorsanız, burada bir ayrımcılık kokusu vardır.Bu da onları ilgilendirir.


Medya ile olan ilişkileriniz oldukça sıcaktı. Gazetecilerin, Kanal 48 ve Çağdaş Marmaris Gazetesinin mühürlenme olayını protesto için Marmaris Belediyesi"ne yürüme isteklerini “Eğer yürürseniz polise söylerim coplarını hazırlasın” demiştiniz. Gazeteciler bu duruma oldukça tepki göstermişti. Bu konuyu açıklar mısınız ?

Tasavvur ettiğim uygulama aklımdan çıkmış değil. Hatta sizin gibi köşe yazarlarından ciddi eleştiri de aldım. Açıklayalım hemen. Bazı medya kuruluşlarına karşı belediyenin tutumuna resmi, yazılı ve müdahaleci tavır koyan insan benim aslında. Bundan sonra zaten orada bir toplantı düzenlendi. Bana gelen dilekçede basın açıklaması yapılacağı bildirildi. Ben de bunda bir sakınca görmediğimi belirten yazımı emniyete bildirdim. Ancak daha sonra emniyet müdürüm bana arkadaşlar belediyeye yürümek istiyorlar şeklinde bir haber verdi. Ben normalde makamımda otururum böyle durumlarda biz olay yerine gitmeyiz. Sevk ve idare ederiz takip ederiz. Ama ben kalktım oradan ve arkadaşların yanına gittim. Eğer yürüyüş yapmak istiyorsanız bu verdiğiniz dilekçe yeterli değil, kanun başka bir şekil emrediyor bunun için dolayısıyla bu yürüyüşü yapmak mümkün değil dedim. Birkaç kişiden “biz yürüyeceğiz” sesleri çıktı,galeyana gelen gazeteciler vardı. Sebebin haklılığı veya haksızlığını tartışmıyorum sadece yürüyecek olan arkadaşların suç işler bir duruma düşeceklerini bildiğim için ve basınla olan samimiyetim için basınla orada yürümeye müdahale ettim. Oradaki konuşmam sonra başka amaçlarla kullanılmak istendi. Orada yürüselerdi bile polisin müdahale yetkisi yoktu ancak rapor tutma yetkisi vardı. Yanlış olan her şeyi haklı olarak eleştiren gazeteciler, yürüyerek kanuna karşı geldiklerinde kendilerini nasıl savunacaklardı ? Ben oraya samimiyet açısından geldim. Nitekim yürüyüş yapılmadı ama cop hikayesi bitmedi. Eleştiriye tahammül edebilme benim kültürümün bir parçası. O yüzden eğer yanlışımız ortaya konuluyorsa bunu düzeltmekten onur duyarız. Her türlü soruya cevap vermeye bugünden hazırım.

Marmaris için hedefleriniz nedir ? Yerel seçimler yaklaşırken MHP"nin başka bir partiye yeşil ışık yakarak seçimden çekileceği yönünde iddialar var. Bu iddialar konusunda ne düşünüyorsunuz ? Seçimi kazanamayacağınız gibi bir tablo ortaya çıkarsa böyle bir yol söz konusu mu ?

İlk olarak bu son sorunuza cevap vereyim. Benim MHP ile birlik olduğum zamandan beri böyle bir şey söz konusu değil, benden evvel de zaten yetkililer gerekli açıklamaları yapmışlar. Safahat beni nereye taşıyabilir. Bütün adaylara bu soruyu sorun size aynı cevabı verir. Asla kimseyle bir ittifak yapmam, sonuna kadar yarışıcam. Bu klasik söylemdir bunu ben de söylüyorum. Ama şunu da eklemek lazım ben bürokratik bir kariyere ara verip kendim girdim.Kaybetme korkusu başka grupları birbirine yakınlaştırabilir ama MHP bir başka siyasi partiyle ittifak yapacaksa zaten şimdiye kadar yapardı. Yoksa seçim sürecine girdim, listemi oluşturdum ve vatandaşımızdan bu listeyle oy istiyorum. Başkaları bu ittifakları yapabilir ama MHP"nin böyle bir tavrı yoktur olmayacaktır. MHP yönetiminin bu yerel seçim safahatını yönetmek üzerine bana tam destek verdiklerini duyurmak istiyorum. MHP mensubu bütün vatandaşlarımız artık yerel yönetimde seçimi kazanabileceklerini görüyorlar bu yüzden hepsi bir araya gelmiş ve bu konuya güvenmiş durumdadır. Bu birliktelik Marmaris kamuoyuna vereceğimiz en doğru mesajdır. Halkın karşısına çıkacağımız belediye meclisi yapısı, MHP teşkilatının belediyeye taşınması anlamını taşımayacaktır. Bölücü unsur taşıyan durumlar haricinde, her kesimden insanlarla açık ve net işbirliği yapacağız. Her partide ki arkadaşımla Marmaris için işbirliği yapıcam. Marmaris kamuoyunun tamamını kucaklayacağız. Aslında toplumu çok hırpalayan ve olumsuz sonuçlara iten başka bir şey var. Marmaris"li ile dışarıdan gelmiş diye bir ayrım var. Burada yaşayan, burada üreten, buranın kahrını, sevincini çeken herkes buralı yada dışarıdan fark etmez, meclis zemininde bu sorumluluğu paylaşacak her arkadaşımızla beraber oluruz. Hukukçu arkadaşlarımız bu zeminde yer alacak. Dolayısıyla Marmaris kamuoyunu benim ve ekibimin seçildiği ekiple tam temsilde göreceksiniz. Seçim sonuçlarında göreceksiniz diğer partilerden de meclise giren arkadaşlarımızla tamamen beraber çalışıcaz. Hizmet sunumunda sorunlar var. Hizmet sunarken tarafsızlıktan uzaklaşıldığını gördükçe kahroluyorum. Ben seçildiğim zaman bunu kesinlikle yok edeceğim. Bunu yapacak kanun gücü var, ekonomik güç var her şey var ama çalıştığınız insanları eski, yeni, benden, ondan diye ayırarak çalışma şevkinin kırarsanız, hizmette ne verim kalır, ne kalite. Halkı belediyesine güvendiği ortama, kendi evine girer gibi belediyesine girdiği ortama taşıyacağız. Belediyesi"nden kaçan değil, başka yerlerden kaçtığında belediyesine sığınan bir hale getireceğiz. Belediye"nin karşısına çıkar hale gelmeye korkmuşuz. Değil desinler halka hep beraber soralım. Vatandaşın dilekçesini alıyorsun, kayda girip 30 günde cevap vermen lazım, 25. gün olmuş cevap vermiyorsun, gidip soruyorsunuz senin dilekçen kayda girmemiş daha yasal süreç başlamamış diyorlar bu kadar uyanıklığı kim yer. Böyle bir şey olabilir mi ? Vatandaşa böyle davranmanın ahlaki tarafı, etik tarafı var mı ? Vatandaşla böyle dalga geçer gibi hareket edenlerin kamuoyu karşısına çıkıp oy toplamaları çok kolay olmayacaktır. Bu korku ve güvensizlik havasını kıracağız. Burada profesyonel bir yönetime ihtiyaç var burayı deneme yanılma yöntemiyle yönetemezsiniz. Profesyonellik zaten benim mesleğim. 24 yıldır mülki idarede. Marmaris için parti önemli değil sadece adaletli ve tarafsız bir yönetim istiyorlar. Hayali projeler ve fantastik maceralarla halkı kandırmamak lazım. Burada kaliteyi yükselteceğiz. Bu da ancak sektörle uzlaşarak ve anlaşarak yapılır. Vasıflar yönetmeliği vardır her şey bellidir. Buna uymayan adam zaten ticaret yapamazlar bunu yapan adamın da önünü açacaksınız. Ben belediye başkanı olduktan 5 sene sonra buradaki hiçbir işyeri ve konutta imara aykırılık kalmayacak. Bunu büyük harflerle bir kenara yazın. Kanun demiş ki, imara aykırılığı inceleyeceksin arızayı tespit edeceksin. Bu arıza giderilecek durumdaysa vatandaşın önünü açacaksın, giderilemeyecekse yıkacaksın. Marmaris"teki imara aykırılıkların %90"a yakını giderilecek aykırılıklar. Yeni revizyon imar planı yapılmış, çözüm burada duruyor, neden çözmüyorsun ? Yeni bir şey yapılması zaten söz konusu değil. Eğer Cemalettin bizim arkadaşımız diye düşünerek hayal kurup bana oy verecekler varsa hayalleri boşunadır. Ticareti canlandıracak, ekonomiyi hareketlendirecek her şeyin önünü açmak lazım ama tabii ki de kuralıyla, kanunuyla. Toplumda garip bir hal oluşmuş, karakola düşeni kurtarmaya çalışıyorlar, onun mağdur ettiğine geçmiş olsun diyen yok böyle bir anlayış olabilir mi ? Eğitimin alt yapısına belediye olarak her türlü desteği vereceğiz. Makul olan her türlü isteği hayata geçiricez. Marmaris"te 3 yıl içinde, bunu da bir yere yazın lütfen, herkesi turizm eğitiminden geçirip sertifikalarını vericez. Turizmciye de buradan eğitim almadan geçen adamı çalıştırmamak düşecek. Bu iş, 3 yıl süre içerisinde halledilir. Kültür sanat olayları gönle göre, isteğe göre destekleniyor. Benden olan olmayan gibi bakılıyor. Kültür ve sanat eseri herkesindir. Bu etkinliklerde hiçbir eksiklik bırakılmayacak. Sporda belde belediyelerle tam bir iş birliği içerisinde olucaz. Kışın da spor turizmini yaymaya çalışıcaz. Doğal enerjiyi AB fonlarından destek alarak hayata geçiricem ve yetiştirebilirsek, kışın Marmaris"in bütün sokak lambalarını bu enerjiyle karşılıcaz. Trafik sorununun %50"si trafik kurallarına uymakla kafadan çözülür. Geride kalanı biz yapıcaz. Mariç Belbir bölgenin can damarıdır. Bütün belediyelerimizle beraber üzerinde çalışılacak bir konudur. Göreve başlar başlamaz su fiyatlarını, tahsilatlarını revize edeceğim. Bunun dışında kış turizmini çeşitlendirip geliştirmek için çalışacağız. Kamu yararına çalışan derneklerle, sosyal amaçlı derneklerin hepsine kalıcı mekan temin edeceğim. Mekanı temin edene kadar gerekirse kiralarını ödeyeceğim. Bütün projeleri meslek kuruluşları ile ortaklaşa yapıcaz. Projeyi yapıp hizmete sunmak önemli değil. Yaşayan da bunu benimsemeli. Mahalli yönetim sadece belediye değildir. Marmaris"teki benim bölgemdeki mahalli idareler muhtar ve ihtiyar heyetleri güçlü konumlara kavuşturulacak. Muhtarlarıma da derneklere ettiğim vaatleri aynen tekrarlıyorum. Kent konseyi sadece iktidarın değil yaşayan herkesin temsil edildiği bir kurum. Ortaya koyduğu görüşleri kesinlikle inceleyecek ve destekleyeceğiz. Hayvan hakları ile ilgili gereken tüm çalışmalar yapılacak. Biliyorsunuz bunun kanunu çıktı.. Tamamen kalifiye elemanlarla bu konuda gereken her şeyi yapacağız. Mekanları gelişmiş ülkeler standartlarına kavuşmak suretiyle yenilenecektir. Bu kadar çalışmayı yapmaya niyet ettikten sonra bunların hepsinin projelendirilmesi lazım. Bundan sonra ilk olarak bütün bunları bir kitapçıkta toplayarak halkıma sunacağım sonra da bütün bunları her hafta bir konu seçerek projelendirip, çözümleri ile beraber halkımıza sunacağım. Dolayısıyla halka taahhütlerimiz belgeleriyle ellerinde olacak. Marmaris"in denizi ve limanı dünyada eşsiz bir yer. Burada denizin kirlenmesini önleyecek her türlü girişimi yapacağız. Bu görevi başka kimseye bırakmaya gerek yoktur çünkü bu belediyenin işidir. Buradaki günlük tur teknelerinin işleyişlerinde hangi sorunlar varsa bu giderilecek. Kural ne ise herkes onu yapacak bu ancak böyle düzelir. Ben sana oy verdim beni idare et yok. Bana oy veren ilk başta doğru olanı yapacak. Marmaris limanının genişletilmesi konusu gündemde çok konuşuldu. Marmaris limanının büyütülmesi olayının çok yönü vardır. Sayın Tugay, limanın genişletilmesi ile limanın konumunun doğrudan ilişkilendirilmesi çok doğru değil. Tabii liman özelleşmiş, kapasitesi arttıkça ticari geliri de artacaktır. Bunda bir sıkıntı yoktur fakat genişletilmesi halk tarafından tam anlaşılmamış gibi. Genişletilmesi, limanın dar kapasitesinin tamamen işgal edilmesi anlamında anlaşılmamalıdır. Bu olay üniversiteden, denizcilik müsteşarlığı"ndan, çevre bakanlığı"ndan, liman başkanlıklarından, sahil güvenlik komutanlığı"ndan, belediyeden, çevrecilerden oluşan tarafsız bir komisyonun ve ehil ellerin incelemesine verilmelidir. Bu genişleme bilimsel olarak incelenmeli. Belediye finanse edecek ama tarafsız birileri tarafından incelenecek. Eğer bunun sonucunda olabilirlilik ortaya çıkarsa sorun yoktur. Dolayısıyla tüm belediyeler bir araya gelecek ve doğrusu neyse buna karar verecek. Marmaris"te denizcilik meslek yüksek okulu ile turizm meslek yüksek okulu olmazsa olmazdır. Bunun mekanını hazırlayıp, üniversitemize sunup bu bölümlerin açılmasını isteyeceğiz. Burası bunun ocağıdır, merkezidir. Meslek yüksek okulu böyle yapılır yoksa rektörümüz gelsin bize yatırım yapsın demekle olmaz. Benim en büyük hayalim Datça yarımadasının master bir planla turizme açılmasıdır. Bu master plan içerisinde bir havaalanının da yapılması Türkiye"ye 50 senelik bir turizm garantisi getirecektir. Bu arada ben hiç kimseye havaalanı vaat etmiyorum, buraya havaalanı yapıcaz diyenler halkı kandırıyor, havaalanı yapmak belediyelerin görevi değildir. 1 milyon, 5 milyon, 10 milyon turistin gelmeyeceği yere havaalanı yapmak ekonomik değildir. Buyurun yapalım havaalanını. Uçak inmezse, turist gelmezse, her taraf sit, özel çevre alanı ise havaalanı yapıcam diyerek halkı kandırmak mahalli yerel seçim karakterine uymaz. Kim havaalanı yapıcam derse yanlış, kim derse ki Dalaman havaalanı yolunu Aksaz üstünden geçirip yolu kısaltıcam, belediye başkanının görevi değil yanlış. Ama bunlar yapılmalı mı, evet yapılmalı. Ben Marmaris halkının siyasal kültür düzeyine güveniyorum yani burada peynir ekmekle, bulgur pilavla falan kimse oyunu vermez. Marmaris"te kömür yakmak yasak bu kömür de dağıtılmayacak demektir. YSK"nın yasak kararlarını gördüm. Hediye, eşantiyon dağıtmak ta yasak burada da adalet var bu da benim avantajım. Toplumun her kesimini kucaklayacak bir ekip kuracağım. Belediye binasını, halkın işlemlerini yaparken daha rahat bir şekilde beklemesi için yeniden düzenleyeceğim. Sayın belediye başkanı Ali Acar"ın odasındaki kamerayı kaldıracağım ve o yanındaki ekrandan belediyeye girip çıkanları izlemekten vazgeçeceğim. Ali Bey"e nazik bir eleştiri olarak bunu gönderiyorum. Marmaris Belediyesi Marmaris"in kaptan köşküdür. Bizim heyecanımız var. O zaman oraya ehliyetli profesyonel bir kaptan lazımdır. O aday benimdir. Geçtiğimiz günlerde ilginç de bir olay yaşandı. Bir okulun aile birliği sayın Ali Acar"a plaket verdi desteklerinden dolayı. 1 Ocak itibarı ile resmen seçim yarışı başlamıştır. Böyle olaylara tevessül edilmemesi lazım. Ben de bir sürü destek verdim şimdi bende mi kendime plaket verdiriyim. Marmaris"e seviyeli, heyecanlı bir yarış diliyorum. Yerel seçimler herkese hayırlı ve uğurlu olsun.

  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
  • BAŞKAN OKTAY'DAN İTFAİYEYE ZİYARET28 Eylül 2022 Çarşamba 13:43
  • Başkan Gürün Tıbbi Bitkiler Koleksiyon Bahçesi’ni İnceledi27 Eylül 2022 Salı 15:13
  • ÇOCUK PARKINA ÇİRKİN SALDIRIYA TEPKİ27 Eylül 2022 Salı 14:55
  • HALK MASASI VATANDAŞLA BELEDİYE ARASINDA KÖPRÜ OLDU27 Eylül 2022 Salı 14:48
  • Büyükşehir’le Bisiklet Yol Ağı Genişliyor18 Ağustos 2022 Perşembe 12:47
  • Büyükşehirden Fidan ve Tohum Desteği18 Ağustos 2022 Perşembe 12:40
  • Fethiye Belediyesi Deprem Tatbikatı Yaptı18 Ağustos 2022 Perşembe 12:33
  • BAŞKANLA PERSONEL ÖĞLE YEMEĞİNDE BULUŞTU18 Ağustos 2022 Perşembe 12:30
  • ZABITALAR DİLENCİLERE GÖZ AÇTIRMIYOR18 Ağustos 2022 Perşembe 12:27
  • MARMARİS’TE YÜZLER GÜLÜYOR06 Ağustos 2022 Cumartesi 10:54
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0252 412 2141