• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • Muğla 15 °C
  • İzmir 18 °C
  • Aydın 15 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 17 °C

İmkansızlığın Filmi Cannes'da

İmkansızlığın Filmi Cannesda
Cannes Film Festivali'nde Bu Yıl, Bir Türk Öğrencinin Çektiği "Bir Kaplumbağa ile Tavşanın Hikayesi" Adlı Kısa Film de Gösterime Sunulacak.

Cannes Film Festivali'nde Bu Yıl, Bir Türk Öğrencinin Çektiği "Bir Kaplumbağa ile Tavşanın Hikayesi" Adlı Kısa Film de Gösterime Sunulacak.
Milyon dolarlık bütçeli filmlerin yarnıştığı Cannes'da bir de Türk öğrencinin filmi yer alıyor. Dünyanın en önemli film festivalleri arasında yer alan ve milyon dolarlık bütçeli filmlerin yarıştığı Cannes Film Festivali'nde bu yıl, bir Türk öğrencinin çektiği “Bir Kaplumbağa ile Tavşanın Hikayesi” adlı kısa film de gösterime sunulacak.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-Tv Bölümü 4. sınıf öğrencisi Abdulbaki Yavuz'un, senaryosunu yazıp, yönettiği kısa metrajlı film, yarın başlayacak olan Cannes Film Festivali'nin “Short Film Corner” bölümünde izlettirilecek.


Film, ayrıca yapımcılar ve kısa film koleksiyoncuları için festival tarafından satışa çıkarılacak. Yavuz, filmde, masallarda anlatılan kaplumbağa ve tavşan arasındaki yarışı kaplumbağanın gözünden hayata uyarlayıp, daha modern şekilde anlatmaya çalıştığını söyledi.

Modern yaşam ile doğal yaşamın meteforik olarak karşılaştırıldığı filminin Cannes haricinde, yurt içi ve yurt dışında birçok festivale kabul edildiğini belirten Yavuz, “Geçen yaz Çanakkale ve İstanbul'da, büyük maddi zorluklarla çekilen filmin en önemli özelliği, imkansızlıkların sadece kamera arkasında kalmasıdır. Filmi izlediğimizde büyük bütçelerle çekilmiş bir film zannediyoruz. Bunun nedeni ise çalışan insanların özverisidir. Filmde emeği geçen Müşfik Kenter, Sait Genay, Emre Şan ve Mert Oktan'a çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Abdulbaki Yavuz, filmini büyük zorluklar içinde yaklaşık 4 bin TL'lik bir bütçeyle çektiğini, ekonomik krizin henüz öğrenci olması nedeniyle kendisini çok daha fazla etkilediğini ifade ederek, projeleri için destek aradığını kaydetti.

"BİZİM BÜYÜK TALİHSİZLİĞİMİZ" ATÖLYE BÖLÜMÜNDE

Yönetmen Seyfi Teoman'ın son filmi olan “Bizim Büyük Çaresizliğimiz”, 62. Cannes Film Festivali'nin “Atölye” bölümüne seçildi.

Barış Bıçakçı'nın aynı adlı romanından uyarlanan “Bizim Büyük Çaresizliğimiz” adlı filmin senaryosunu, Seyfi Teoman ve Barış Bıçakçı birlikte kaleme aldı.

Çekimlerinin Eylül sonunda başlaması planlanan filmin yapımcılığını Bulut Film adına Yamaç Okur ve Nadir Öperli üstlendi.Projede Almanya'dan UnaFilm (Titus Kreyenberg) ve Hollanda'dan Circe Films (Stienette Bosklopper) ortak yapımcı olarak yer alıyor.

Seyfi Teoman'ın ikinci uzun metrajlı filmi, Cannes Film Festivali'nin resmi bölümlerinden olan, yapım aşamasındaki projelerin katıldığı, ortak yapım platformu Atölye'ye (L'Atelier) katılacak. Film, Atölye bölümüne Türkiye'den katılan ikinci film oldu.

Cannes Film Festivali bünyesinde 2005 yılında uluslararası pazara hitap eden nitelikli yapımları desteklemek amacıyla kurulan Atölye'ye her yıl, dünyanın farklı bölgelerinden 15 proje seçiliyor. Seçilen projelerin yönetmenleri ve yapımcıları Cannes Film Festivali'ne davet edilerek, dünyanın dört bir yanından sinema sanatının ve endüstrisinin farklı alanlarında uzmanlaşmış profesyonellerle tanışmaları, projelerinin gelişimi için yararlı temaslar kurmaları ve toplantılar yapmaları sağlanıyor.

Projeler, yönetmenlerin önceki filmleriyle üzerinde çalıştıkları projenin niteliği ve finans planı göz önünde tutularak seçiliyor. Atölye programı, yönetmene ve yapımcılarına, uluslararası finansmana erişim ve filmlerinin üretim sürecini hızlandırma açısından büyük kolaylık sağlıyor.

Yönetmen Teoman, ilk uzun metrajlı filmi “Tatil Kitabı” ile yurt içinde ve dışında çok sayıda ödül almıştı.

FİLM HAKKINDA

Lise yıllarından beri yakın arkadaş olan, 30'lu yaşların sonundaki iki adamın, Ender ve Çetin'in dostluğunu ele alan filmin konusu özetle şöyle: “Uzun yıllar hayatları farklı yönlere giden 2 yakın arkadaş, Çetin'in yıllar sonra Ankara'ya dönmesiyle çocukluk hayallerini gerçekleştirir ve aynı evde yaşamaya başlar. Tam birlikte yeni bir hayat kurmuşken, yurt dışında yaşayan arkadaşları Fikret, Türkiye'de bir trafik kazası geçirir ve annesiyle babasını kaybeder. Almanya'ya geri dönmesi gereken Fikret, Ender ve Çetin'den, Ankara'da üniversite öğrencisi olan kız kardeşi Nihal'in okulunu bitirene kadar, yani iki yıl boyunca, onlarla kalmasını ister.

Birlikte yaşama hayalleri tam gerçekleşmişken üçüncü birinin eve gelmiş olması ilk başlarda Ender ve Çetin'i rahatsız eder. Ölümlerin travmasını atlatamayan Nihal de onlarla iletişim kurmak istemez, ama zamanla birbirlerine alışırlar. Aralarında ev merkezli üçlü bir yakınlık oluşur; beraber vakit geçirmeye ve bundan hoşlanmaya başlarlar. Bir süre sonra kaçınılmaz olan gerçekleşir; Ender ve Çetin, birbirlerinden habersiz bir şekilde Nihal'e aşık olurlar. Bu ortak aşklarını fark etmeleri, Ender ve Çetin'i birbirinden uzaklaştırmayacak, tersine onların dostluğunda yeni bir sayfa açacaktır.”


  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141