• BIST 9801.44
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • Muğla 16 °C
  • İzmir 19 °C
  • Aydın 19 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 23 °C

“Beldibi okullar bölgesi olsun istedik”

“Beldibi okullar bölgesi olsun istedik”
Gazetemiz gündem Marmaris'te siyasetin nabzını tutmaya devam ediyor. “Marmaris Geçmişin Hesabını Verecek” sloganıyla başladığımız röportajlarımıza şimdi de Belediye Başkan adaylarımızla “Geleceğin Hesabı” adı altında devam ediyoruz.

Gazetemiz gündem Marmaris'te siyasetin nabzını tutmaya devam ediyor. “Marmaris Geçmişin Hesabını Verecek” sloganıyla başladığımız röportajlarımıza şimdi de Belediye Başkan adaylarımızla “Geleceğin Hesabı” adı altında devam ediyoruz. Başkan adaylarının yapacaklarının anlatılmasını, halka en doğru ve tarafsız şekilde sunmayı amaçladığımız dördüncü söyleşimizi Beldibi'nin kurucu Belediye Başkanlığını yapan Ak Parti Beldibi Belediye Başkan Adayı Şaban Yıldırım ile yaptık.

Derleyen: Derya ÇAVUŞ
Köşe Yazarlarımız Metin Cangör, Erkal Gerzile, Haber Müdürümüz Ahmet Irmak ve İbrahim Çavuş'un Armutalan Özdemir Benler Çiçek Serası ve Sanat Evi'ndeki Dördüncü konuğu Şaban Yıldırım ile Beldibi'ni tüm yönleri ile konuştuk. Kendinden emin olan Yıldırım'a bu zorlu yolda başarılar diliyoruz.

“Beldibi okullar bölgesi olsun istedik”
Metin Cangör: Siz Beldibi'nin ilk kurucu Beldiye Başkanısınız. Bunun dışında eğitime büyük önem vererek Marmaris Koleji'nin Beldibi'ne yapılmasında çok büyük katkılarınız oldu. Ben birinci elden şahidim. Siz olmasaydınız Marmaris Koleji Beldibi yerine Muğla Üniversitesi'nin içine yapılacak ve sadece öğretim üyelerinin çocuklarına hizmet verecekti. Sizin sayenizde bugün Marmaris Koleji, Marmarislilere ve Beldibililere hizmet veriyor. Geçen Yerel Seçimlerde Ak Partinin bir hatası yüzünden seçimlere giremediniz. Ancak o zaman şimdiki Belediye Başkanı İdris İspirli'yi desteklediniz. Şimdi ise yeniden adaysınız. Geçtiğimiz beş yıl içerisinde gözlemlediğiniz yanlışlar nelerdi? Ve siz neleri değiştireceksiniz? Bu birinci sorum. İkinci sorum kadronuzda kimler var?
Şaban Yıldırım: Bu güzel sorunuz için çok teşekkür ediyorum. Kolejin buraya yapılmasıyla ilgilide düşüncelerinizden çok mutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Sizin de bildiğiniz gibi Marmaris Koleji'nin Beldibi'ne kazandırılması konusunda bizimde çok gayretlerimizin olduğu kanaatindeyim. Tabiî ki 7. Cumhurbaşkanımız Sayın Kenan Evren Paşamız ve onun ekibinde siz ve sizin yanınızdaki değerli kişiler olmasaydı sadece bizim çabamız yetmezdi. Ama sizler niyetlendiniz bizde o güzel kolejin kazandırılmasıyla ilgili güzel destekler verdik. Elbirliği ile orda o koleji meydana getirdik. Bundan dolayı da çok mutluyum. Hayatta önce sağlık önemli ama sağlıklı olmanın yolu bile eğitimden geçiyor. Eğitimin olduğu yerde güzellik olur, medeniyet olur ve kalkınma olur. Yani her şeyin başı eğitimdir. Bunlardan dolayı biz o koleji Beldibi'ne kazandırdık. Marmaris Merkezde ve kasabalarda oturan, hali vakti yerinde olan kişilerin çocuklarını oraya gönderme imkanları oldu. Ayrıca burslu öğrenciler var. Buda çok güzel bir şey. Sadece parası pulu olan çocuk orda okumuyor. Başarılı olan kendini kanıtlamış olan çocuklarımız da eğitim alma imkanına sahip. Birde Marmaris'in içindeki okullarımıza baktığınızda şehit trafiğiyle iç içe. Orada ses kirliliği çok. Bu ortamda çocuklarımız eğitim görmeye çalışıyor. Kolejimizin olduğu yer adeta natürel bir park havasında. O kadar güzel ki gürültü, hava kirliliği, rahatsız edici unsurlar yok. Emniyetli. Yani çocuklarımızın yüzde yüzüne yakını ya servisle ya da özel araçlarla gidip geliyor. İşin doğrusu budur. Bunun dışında Metin Bey'de konuyu yakinen biliyor. Beldibinde ilkokulun hali içler acısıydı. Almanya'daki Sıtkı Zaralı diye yüksek mühendis olmuş bir hayırseverimiz bir ağabeyimizle tanıştık. Onu ikna ettik. Paramız ve imkanlarımız kısıtlıydı ama ben biliyordum iyi niyetle yola çıkıldığında arkası gelir diye düşündüm. Nitekim öyle oldu. Çok çeşitli yerlerden çok büyük destekler aldık. O okulda, benim Belediye Başkanlığım bittiğinde henüz bitmek üzereydi. Şuan orada her öğrenci tekli eğitim görüyor. Sabahçı öğlenci eğitim yok. Bunun dışında Nurettin Gençalioğlu Lisesi'nin oraya kazandırılmasında katkılarımız çabalarımız oldu. Hayırsever iş adamı Ahmet Bey babası öğretmen Nurettin Gençalioğlu adına oraya Anadolu Lisesi yaptırttı. Onda da yine emeklerimiz katkılarımız vardır. Beldibi'nin okullar bölgesi olsun istedik. Malum Beldibi, denizle coğrafisi iyi olmayan tek yerdir. Taşlıca dahil tüm belediyelerin denizle hududu vardır. Ama Beldibi'nin hiçbir şekilde hududu yok. Böylece diğer bölgelerden daha fazla övünebileceğimiz birkaç şey var. Bence birincisi ormanımızdır. Diğer bölgelerden daha fazladır. İkincisi okullarımız. İnşallah önümüzdeki günlerde halk bize görev verirse bir hedefimizde Muğla Üniversitesi Turizm Meslek Yüksekokulu veya fakültesini buraya kazandırmakla ilgili ciddi projelerimiz var. Üç tane okulun yanına bir yüksek okulu Beldibi'ne kazandırmak bizleri onurlandıracaktır. Okullarla ilgili düşüncelerimiz bunlar. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Şimdi hiçbir kimsenin kendisini ben Atatürkçüyüm, ben Cumhuriyetçiyim, ben Laikim, ben Demokratım diye övmesine gerek yok. Bu kavramlar hepimiz için kutsal. Bunlar olmazsa olmazlarımız bizim. Bunlar ekmek, su ve hava kadar lazım olan kavramlardır.
İddia ediyorum Ak Partinin resmi üyesi olarak, ben liberalim diyen bir insanın yaşam şekliyle benimkinin hiçbir farkı yoktur.

“Hangi iyi'ni bizimle paylaştın da hangi kötü'nün ortağı olacağız”
Şaban Yıldırım: Bizim o tarihte Ak Parti ile seçimlere gitmemizin sebebi, beldemin sıkıntılar içinde olmasıydı. Beldibi'nin imkanları o kadar sınırlıydı ki çok çileler çektim. İktidar Partisinden olalım ki birçok sorunu çözelim ve insanlarımız biraz daha güzel hayat sürsünler, mutlu bir kasaba oluşturalım istedim. Yoksa başka bir amacımız yoktu. Ama bazı her şeyi bilenler, başka bir ifadeyle, bir yobaz parti Marmaris ve çevresinde seçime girmesin diye yaptığı bir dalga dümen ile olaylar bu noktaya geldi. Gerçi onlarda seçimi kaybettiler. 2004 seçimlerinde malumunuz katılamadık. Mevcut başkan adayı İdris İspirli'yi destekleyelim şeklinde bir karar aldık ve destekledik. Ama ne acıdır ki; bütün içtenliğimle söylüyorum daha birinci haftadayken bizi tanınmaz bilmez oldu. Allah'ın selamını bizden esirgemeye başladı. Eskiler derler ya bir insana yetki vermeden, para vermeden, yolculuk yapmadan, oturup kalkmadan bir şekilde sofrada yiyip içmeden bir şey belli olmaz diye. Hakikaten doğruymuş. Seçimden önce beni gördüğünde ellerini bağlayan, efendim bir emrin var mı diyen bir şahıs seçimden sonra gerçek yüzünü gösterdi. Bizi tanımaz, bilmez oldu. Kendince iyi yaptığı şeylerin sahibi oldu. Ama başına bir iş geldiğinde de bizi sorumlu tuttu. Hangi iyi'ni bizle paylaştın da hangi kötü'nün ortağı olacağız.

“Buğday ekmediysen buğday biçmeye gidemezsin”
Şaban Yıldırım: Geçenlerde beyanat veriyor. Çalmadık çaldırmayacağız. Bende birkaç gün evvel cevap verdim. Çalan mı varmış? Veya çaldıran mı varmış? Varsa açıkla. Ama yoksa Allah'ın izni, dostlarımızın desteğiyle çok güçlü geleceğiz. Ben oraya döndüğümde hiçbir kimseye bir kelime iftira atmam. Ama yediği bir halt varsa hesabını sormadan da bırakmam. Biz öyle husumet için, kin için gelmiyoruz. Demokratik hakkımızı kullanıyoruz. Seçilmeye mani bir hali olmayan kimsenin aday olmak ne kadar hakkı ise şu anda benimde o kadar hakkım. Beş bin yedi yüz seçmen var. Oyların % 90'ına talibiz diyorlar. Al kardeşim, yüzde doksan yetmez yüzde yüzünü al. Ama unuttuğu bir şey var. Bu defa piyangodan çıkamayacak. Gene unuttuğu bir şey var. Buğday ekmediysen buğday biçmeye gidemezsiz. Bu işler şov ile filan olmuyor.
Neler yaptı bu şahıs? Elbette ki orası icraat makamı. Kendi cebinden de bir şey yapmadı. Devletten gelen yahut da halktan topladığı paralarla efendim gördüğüm kadarıyla pazaryeri yaptı. Teşekkür ederiz. Bir tane amfi tiyatro yaptı. Teşekkür ederiz. Personele lojman yaptı. Teşekkür ederiz. Birkaç tane de park yaptı. Ona da teşekkür ederiz. Bizim hizmete karşı olan bir zihniyetimiz yok. İyi yaptığına teşekkür ederiz. Ama bütün bunları bizimle iyi diyaloglar içinde olarak ta yapabilirdi. Daha da güzel olurdu. Çünkü insanları kırmakla hiçbir kimse hiçbir şey kazanmaz.

“Siyasetçi gücünü halktan alır”
Şaban Yıldırım: Ekibimizi bu sefer çok ince eleyip sık dokuyarak oluşturduk. Şimdi biz 29 Mart seçimlerinde altını çizerek söylüyorum. Allah'ın izniyle Belediyenin 9 Meclis üyesinede talibiz. Biz 29 Mart'ta nezih bir neticeyle sınıfımızı geçmek istiyoruz. Çünkü siyasetçi gücünü halktan alır. Siyasetçinin karnesi almış olduğu oydur. Ben güçlü bir şekilde gelmek istiyorum ki yarın Milletvekiline ya da Bakanlığa gittiğimizde, kardeşim biz itmeyle kakmayla sınıfını geçen ya da Belediye Başkanlığını kazanan biri değiliz. İşte biz buyuz diyelim. Hem seçimi kazanmak için hem de seçimden sonra çalışmak için Belediye Meclis Üyesi adayı listesi hazırladık. Seçilebilecek kişileri seçtik. Bundan dolayı da 9 sırayı da almayı hedefliyoruz. Listemde 3 tane bayan 6 tane erkek arkadaşa yer verdik. 6 tanesi Üniversite mezunu, 2 tanesi Lise mezunu, 1 tanesi de İlkokul mezunu. Listemdeki arkadaşlarım şöyle;
- Süleyman Taşkın (Harita Mühendisi)
- Ersin Aygün (Avukat)
- Mehmet Akman (Restoran İşletmecisi)
- Sülün Aydoğdu (Turizm Rehberi)
- Durmuş Acar (İnşaatçı)
- Mustafa Ahmet Göncü (İktisatçı)
- Saime Arslan (Serbest Muhasebeci)
- Atila Çimen (Emekli Astsubay)
- Şadiye Coşkun (Emekli hemşire)

“Üniversitenin bir fakültesini buraya taşımak istiyoruz”
İbrahim Çavuş: Başkanlığınız döneminde hangi çalışmaları yaptınız. Seçimlerde Başkan seçilirseniz neler yapmayı planlıyorsunuz?
Şaban Yıldırım: Beldibi'nde fiziki çalışmalarımızdan önce iyi bir insan olduk. Küçüklerimizin abisi, büyüklerimizin evladı, yaşıtlarımızın arkadaşı, kardeşi olduk. Bize işi düşen herkesle ayrımcılık yapmadan ilgilendik. Herkese eşit hizmetler vermeye çalıştık. Siyasi düşüncesinden dolayı, etnik kökeninden dolayı ve memleketinden dolayı hiçbir kimseyi beriye çekip ileriye itmedik. Sevinçlerini ve üzüntülerini paylaşmaya çalıştık. Bunun dışında kasabanın sağlıklı gelişebilmesi için imar planı yaptık. İmar planımıza uygun olarak yolların açılması, elektrik, kanalizasyon, su, park, bahçe, dere ıslahı, Belediye hizmet alanı ve binası, araç alımı ile ilgili çalışmalar yaptık. En önemlisi Belediye personelinin tanımlanması gibi çok değerli icraatlar yaptık. Bunlara Cami yapımı ve mezarlıkların güzelleştirilmesini ekleyebiliriz. Bence yapılanlar yapılmıştır ve geride kalmıştır. Bunun takdirini ve yorumunu halk yapacaktır. En önemlisi bu saatten sonra yapılanlar değil, yapılacak olanlardır. Yani biz bu konuda şunu söyleyebiliriz. Yapmış olduğumuz güzel icraatlar, yapacak olduklarımızın bir göstergesi, teminatı, güvencesi ve garantisidir.
Bizim bundan sonra yapmak istediğimiz Gökbel mahallemizde içme suyu yok. O bölgemizde güzel konutlar var. Oranın içme suyu sorununu çözeceğiz. Onun dışında bir kültür sarayı ve düğün salonu kazandırmak istiyoruz Beldibi'ne. Çünkü Beldibi'de ve Beldibi dışında birçok yerde fiziki alan daralıyor. Artık her zamankinden fazla düğün ve nişan oluyor. Bu etkinliklerin yapılabilmesi için düğün salonuna ihtiyaç var. Mutfak ayrı, yemek yeri ayrı eğlenme yeri ayrı olacak bir salon düşünüyoruz. Eskiden yirmi otuz kişiyle düğün oluyordu. Biz bunu Beldibi'nde çok gördük. Beldibi'nde elli aile olursa elli aile ile düğün yapılıyordu. Ama şimdi bakıyorum en basit düğünler beş yüz altı yüz kişiyle oluyor. Biz orda asgari iki bin, azami beşbin kişilik bir düğün salonu projesi oluşturacağız. Oluşturduğumuz projeyi halkımızın beğenisine sunacağız.
Çok amaçlı bir spor tesisi yapmayı düşünüyoruz. Ben her şeyi biliyorum şeklinde değil. İşi bilenler tarafından projeler hazırlanacak. Yine projeyi halkın beğenisine sunarak yapmayı planlıyoruz. İlk başta da söylediğim gibi Üniversitenin bir fakültesini buraya taşımak bizim büyük hedeflerimiz arasında. Kasabamızın hem onurunu hem de imajını yükseltecektir. Hem de orda açılacak olan Fakülte Beldibi'ne canlılık katacaktır. Tabi böyle bir şey yapabilmeniz için iktidarın desteği şart.

“Beni heyecanlandıran başkanlık değil hizmet”
Erkal Gerzile: Aslında benim duymak istediklerimin hepsini söylediniz. Bildiğim kadarıyla Taşhan mevkiinde bir sanayi sitesi yapılmakta. Sanayi Taşhan'a mı taşınacak? Eskiden Belediye Başkanlığı yaptınız. Beldibi'nde altyapı eksikliği var mı? Kültür Merkezi ve Düğün salonu yapacağım dediniz. Tabiî ki bunlar çok gerekli projeler. Peki, öğrenciler için okuldan sonra eğitimden kaçırmayacak projeleriniz var mı? Son olarak da hemen hangi projeleri hayata geçirmeyi düşünüyorsunuz?
Şaban Yıldırım: Biz Beldibi'nde 1999-2004 yılları arasında Belediye Başkanlığı yaparken günü kurtarmayı değil en azından önümüzdeki yarım asrı kurtarmayı planladığımızdan altyapı çalışmalarına gerçekten de çok büyük önem verdik. Muğla bir vilayet olduğu halde Belediyenin kanalizasyonu 2008 ortalarında ihale edildi. Biz Beldibi'nin altyapısını sağlam yaptık. Telefon kabloları yeraltındadır. Elektrik trafolarının büyük çoğunluğu son teknoloji kullanılarak yapıldı. Altyapının her noktada bittiğini söyleyemeyiz ama benim burada anlatmak istediğim şu, altyapısının yüzde doksanı bitmiş bir Beldibi'nin o kalan yüzde onluk kısmı da bir şekilde olur. Nereye ne hizmet verilmesi gerekiyorsa oradan devam edeceğiz. Tabiî ki Kültür Merkezini, spor tesisini yaparken, o açılacak olan Fakültenin öğrencilerinin sağlığını, sporunu düşünmek zorundayız. Bakacağız o okul ile ilgili hemen onay almaya çalışacağız. Temel atıldığında bir yandan da diğer işleri paralel götürmek istiyoruz. Öğrencileri getirdik ama hiçbir hazırlığımız yok. Bundan dolayı her şeyi paralel olarak götürmek zorundayız. Ekip çalışmasına inanan insanları dinlemeyi seven bir yapım var. Benim bir huyum vardır herkesi dinlerim, söylenenlerin en doğrusu yaparım. Bu merci karar mercisidir. Dinlemekten de kaçınmam. Sizin dediğiniz şeyi yapma durumum da var, yapmamama durumumda var. Ama biz işgüzarlık yapmayacağız. Doğru neyse, önce teşhisi yapacağız sonra da tedavisi ile ilgileneceğiz. En önemlisi de bu diye düşünüyorum. Ve çalışmamız esnasında da bu gün hiç aklımızda olmayan çok zaruri bir hal ortaya çıktığında bizim bu düşüncelerimiz ve vaatlerimiz arasında yoktu biz bu işle ilgilenemeyiz demeyeceğiz. Yapacağız. Çünkü hani bir söz var, at ölür eğeri kalır, yiğit ölür eseri kalır. Beldibi Belediye Başkanlığı benim yaptığım ve yaşadığım bir makam. Şimdi adım gibi eminim makam olarak seçimden sonra ordayız. Ama beni o makam heyecanlandırmıyor. Heyecanım mı bitti? Hayır. Beni heyecanlandıran hizmet. Biz gördük, yaşadık, tattık.

Erkal Gerzile: Şimdi bizde şöyle bir söz var. Ekibimle gelirim. Ekibimle giderim. Sizde mutlaka bir ekiple geleceksiniz oraya. Bunu bize biraz açar mısınız?
Şaban Yıldırım: Bence bir siyasi ekip vardır. Bir de bürokrat takımı vardır. Belediye Meclis Üyesi senin siyasi ekibindir. Oda seçimle yetki alındıysa gelecektir. Birde orada kurulu olan bir düzen vardır. Bu işin bürokrat kanadıdır. Bizim büyük olduğuna inandığımız birçok kavram vardır. Vatan, Bayrak, Namus, emek bunu daha da çoğaltabiliriz. Ekmeğin kutsal olduğuna inananlardanız. Siyasi görüşü ne olursa olsun, o bayrağı kim almış olursa olsun ben veya bir başkası hiç önemli değildir. Arayacak olduğu şart her şeyden önce iyi bir insan. İki mesleğinde başarılı. Yaşamım boyunca bana oy veren insanlara, iyi ki bu adama oyumu vermişim dedirtmek için vermeyenlere de keşke verseydim dedirtmek için hizmet yaptım. Ve şunu gördüm ki bir gün geliyor sana oy vermeyenler en fazla fanatiğin olabiliyor. Amacım bir şekilde bir gün gelip onların oyunu almak değil. Ben Belediye Başkanlığımdan üç lira alırsam yedi sekiz lira vereceğimi de biliyorum. Biz hep öyle yaptık. Belediye Başkanlığı maaşımı benim sekreterim alırdı. Bir kısmını kasabalı olan dışarıda okuyan öğrencilere, bir kısmını fakir askerlere gönderirdim. Biz maaşın bir kısmını da Belediye gelen yardıma muhtaçlara vermişizdir. Bunu canlı şahidi de vardır. Belediye Başkanlığı kapısını bir geçim kapısı olarak değil, hizmet icra etme makamı olarak görüyoruz. Bizim bu konudaki düşüncemiz budur. Taviz vermeyeceğiz, şartlarımızda vardır. Herkes iyi çalışmak zorundadır. İyi insan olmak insanın vasfıdır ama günümüzde özellik oldu. Siz çok iyi keman çalarsınız. Bende o özellik yoktur. Siz benden o konuda üstünsünüzdür. Canım şimdi falanca Ahmet Bey iyi insandır da ne demek, herkes iyi insan olmak zorunda. İnsanlarla iyi diyalog kuran Beldibi Belediyesini temsil etmeye layık olan görevinin ve sorumluluğunun bilincinde olan herkes siyasi görüşü ne olursa olsun ama kadın ama erkek bizim için bir personeldir. Kimsenin ekmeğiyle aşıyla oynama düşüncesinde asla olmayacağız.
Bir köyde bir topluluk camiye girmiyormuş ayağında çizme, üzeride biraz toz toprak olduğu için. Hoca efendi demiş ki; ya siz niye gelmiyorsunuz? Çizmeyi çıkarmak zor demişler. Hoca çizmeyle girin demiş. Hoca tayin olmuş gitmiş, gelen hoca; Bu ne ya demiş çizmeyle hiç camiye girilir mi? Cemaat; öbür hoca girebilirsiniz dedi demiş. Hoca da sormuş diğer hocaya; sen nasıl soktun çizmeli cemaati buraya, hiç olur mu? Hoca cevap vermiş; valla ben çizmeyle sokturabildim. Sende adam olda çizmesiz soktur demiş.


“Bize oy vermeyenlere de kucak açacağız”
Ahmet Irmak: Beldibi beş yıl içinde nelerden mahrum kaldı? Birde koltuğa oturunca ilk ne yapacaksınız?
Şaban Yıldırım: Beldibi beş sene boyunca iktidar desteğinden mahrum kaldı. Onun dışında nelerden yoksun kaldığını halk yorumlasın. Biz hiçbir partinin aşığı sevdalısı olmadık. Bugün de aynıyız, dün de aynıydık. Ak diyorsak bildiğimiz vardır. Gök diyorsak da bildiğimiz vardır. Göreve geldiğimizde sarsılan güveni, sevgiyi, dostluğu ve barışı tesis edeceğiz. Bize oy vermeyenlere de kucak açacağız. Bütün içtenliğimle söylüyorum. Artık herkes mutlu bir kasabalı olduğunun bilincini edinsin. Şu siyasetteki yirmi yıl bize de çok şey öğretti.

  • Yorumlar 12
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0252 412 2141