Taş Plaklar , Gramofonlar Öksüz Kaldı
Heyecanlı bir rehber, etiğe bağlı bir gazeteci, dürüst bir esnaf, çalışkan bir STK üyesi , doğaçlama ustası bir şair, uslanmaz ,usanmaz müthiş bir taş plak koleksiyoncusu ve bu koleksiyonu her fırsatta paylaşan dinletiler sunan bir müzik sevdalısı, sadece topraktan değil, gönülden de hakiki bir Marmaris aşığı olarak her zaman hayranlık duyduğum Osman Nuri Özer’i ezan sesi ile eller üzerinde ebedi yolculuğuna uğurlarken aklıma, Çetibeli Çağlayan Pınarbaşı Restoran’da Ajans Villa Ekip’in Marmaris’teki 15. yılı dolayısı ile verdiğimiz iftar davetimizdeki Taş Plak dinletisi geldi.
Çetibeli Çağlayan Pınarbaşı Restoran’da Günlük ve Çınar ağaçlarının hışırtısının akan su seslerine karıştığı, şöminedeki odunların çıtırtısının ara sıra bu doğal müziğe ritim tuttuğu bir sonbahar Ramazan ayında, özenle hazırlanmış bir sofranın etrafında toplanmış, Marmaris gününe ve geleceğine yön veren 100 seçkin insan yanı sıra bu geleneği görmeleri, yaşamaları adına davet edilmiş yabancı konuklar.
İçlerinde sivil toplum kuruluşları yöneticileri, Oda Başkanları, turizmciler, bürokratlar, ve gazetecilerin bulunduğu topluluk iftar vaktini beklerken sohbet koyulaşmış, Marmaris geleceği adına öneriler tartışmaya açılmış, herkes sevgi ve saygı çerçevesinde fikrini söylerken Marmaris Müftüsü de yanında getirdiği İngilizce ve Almanca Kuran-ı Kerim i yabancı konuklara armağan ederek onları İslam dini konusunda aydınlatmaya çalışıyorken, bir yandan da gözler iftarı kaçırmamak adına duvardaki saati kolluyordu.
Sisli havada, Çetibeli vadisine inen pus ve bacasından yükselen dumanla masal kitaplarındaki tabloları andıran Çetibeli Çağlayan Pınarbaşı Restoran’ın içinde, her yeri gören köşeye yerleşmiş kocaman bir antika Gramofon zembereği kurulmuş bir halde, her an boşalacakmışçasına elinde taş plağına sıkıca sarılmış, kamburunu çıkartarak üzerine eğilen adamın müziği ile buluşmayı bekliyordu.
Nihayet beklenen an geldi, saat iftar vaktini gösterirken, köyün camiinden yükselen ezan sesini bastıran yaşlı çıtırtılı gramofon iğnesi bir anda şahlanarak, taş plağın üzerinde gezinmeye başladı ve o anda pırıl bir Türkçe ile, herkesin anladığı dilde, Saadettin Kaynak tarafından Saba makamında okunan Türkçe ezan sesi , ortalığı sardı sarmaladı.
Konuklar şaşkın, Osman Nuri Özer ve benim gözümdeki pırıltıdan gözleri kamaşmış halde, iftar açarlarken, O bana yaklaştı ve fısıltı ile, “umarım, bundan böyle, ana dilde ibadet etmenin erdemini yaşarlar, yaşatırlar” dedi.
2010 yılında, sahibi olduğum Park FM 100.5 Turizm Radyosu’ndan, “30 Ramazan, Türkçe Ezan” Programı yayınlanıp Türkiye’de kıyamet koparırken bu mücadeleden habersiz yaşayan Cumhuriyetin Kalesindeki (!) Marmarislilerin duyarsızlığını da “O” tek başına telafi etmiş ve bizi kutlamış, “Ne zaman benden bir dinleti isterseniz göreve hazırım “ diyerek hepimizi yüreklendirmişti.
Ellerimizin üzerinde bir kuş hafifliği ile ebedi yolculuğuna uğurladığımız Osman Nuri Özer’in, usumuzda aldığı yerin , kent belleğine de kazandırılması adına, konusu müzik olan derneklerin duyarlılıkları ile, onun anısına gerçekleşecek “Taş Plakların Unutulmayanları” adlı bir konser ve bu içeriğe uygun bir repertuarı halka sunarak, gelenekselleştireceklerini umuyorum.
Hoşça kalın, dostça kalın, hiçbir koşulda anadilinizden ayrı kalmayın. Umur Özlüer 14/05/2012
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.