ŞEMŞİYE

Doktor Altan ile çoğu zaman zevklerimiz uyar.
-"Abi bu pazar Süleymaniye'ye gidelim. Orada Türkiye'nin en güzel fasulyesi pişer.Bide yanında pilav turşu tadından yenmez. Sonrada camiiyi ziyareet ederiz. Çocuklar artık büyüdü. Biraz gezelim görelim olsun."
-"Olsun doktorum. Hazırlanalım."
Saat ayarları yapıld. Yarım saat sonra arabanın başındayız. Önce Tuzla'dan Kadıköy sonra vapurla Eminönü. Biraz nostalji işte karşımızda Süleymaniye.
-"Çok acıktık çok. Önce karınımızı doyuralım. Gel hocam gel. Şurda boş yer var."
Toplam 6 kişiyiz. İkisi güzel kızlarımız. Fasulye nefis. Süleymaniye'nin muhteşem görüntüsü altında karnımızı doyurduk. Büyük kapıdan girenler çıkanlar.Herhalde restorasyon var. Genede bir bakalım. Evet kimseyi içeri almıyorlar. Ama türbeler açık. Tam Sultan Süleyman'ın türbesine girdik ki, o güzelim Mayıs ayında acayip bir yağmur.
-"Geçer hocam geçer bu bahar yağmuru."
Duamızı ettik hemen yanımızdaki Hürrem Sultan'a. Türbenin içi yağmurdan kaçanlarla dolu. Duamızı bitirdik dış kapı yakın.
-"Abi şu kemerli dış kapıya geçelim. Buarad çocuklar sıkıldı."
-"Tamam."
Tam karşımızda şemsiye satan bir satıcı. 
-"Şemsiye, şemsiye, 5 lira 5 lira."
Gözü bizde. Bi,zim gözümüz havada. yağmur ha durdu ha duracak.
-"Şemsiye şemsiye, 5 lira 5 lira."
-"Abi burada çakıldık akldık. Alalım şu şemsiyeleri yıla devam edelim."
-"Ya bu bahar yağmuru şimdi diner. Zaten 5 liraya şemsiye mi olur bunlar Çin işi."
-"Olsun abi. Ver kardeşim şu şemsiyeleri."
Herkesin elinde şemsiye iniyoruz aşağıya doğru.Daha yüz adım atmadık ki yağmur kesildi. 
-"Verin şu şemsiyeleri. En büyük pazarlamacı burada. Ben bunları satarım."
O sıra büyük kız Yasemin bir gözlükçünün önünde durdu.
-"İşte benim istediğim gözlük."
Hemen anında herkes gözlükçü de kapı önünde yalnız kaldım. 
-"2 şemsiye 15 lira. Sevenler sevilenler için bitti bitiyor. Aldanma inanma kanma. Yağmurun ne zaman geleceği belli olmaz. Al al al pişman olma ansızın gelebilir."
Biraz sonra.
-"Hadi 5 lira 5 lira"
Daha sonra
-"Batan geminin malları hepsine ver 20 lira."
Bir anda etrafım çevrildi.
-"Kardeşim burada işportacılık yapmak yasak bilmiyor musun? Toparlan büroya."
Beş zabıta biri telsizli.
-"Dit.. Ditt. Amirim olay mahallindeyiz. Mallarla birlikte intikal ediyoruz."
-"Arkadaş ne malı ne işportacısı. Ben şakasına yapıyordum durun bırakın benin."
-"Altan Altan hocammm. Çık şu dükkandan bir şeyler söyle bu beylere.Memur bey biz alışverişe geldik. İçerde ailelerimiz var. Bir yanlış anlaşılma var. Dur yapmayın bırakın!."
Son bağırışmalarla bütün aile ve dükkan sahibi durumu anlamaya ve anlatmaya çalışıyorlar. 
Nihayet zabıta ikna oldu. Şemsiyeleri aileye teker teker verdi. 
-"Şemsiye mi?"
-"5 lira 5 lira"

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

Bisiklet Yolu

16 Haziran 2021 Çarşamba 13:30

Mezarlıklar

12 Haziran 2021 Cumartesi 12:39

Görev

01 Haziran 2021 Salı 11:30

Horozlar Tavuklar

31 Mayıs 2021 Pazartesi 15:30

Artezyen ve tulumba

28 Mayıs 2021 Cuma 13:44

Dilenci

25 Mayıs 2021 Salı 15:58

DOKUNDURMAK: Ticari pankartlar

10 Mayıs 2021 Pazartesi 12:20

DOKUNDURMAK : PARK ALANLARI

04 Mayıs 2021 Salı 14:47

DOKUNDURMAK: Marmaris iskelesi

30 Nisan 2021 Cuma 16:08

DOKUNDURMAK (4)

26 Nisan 2021 Pazartesi 12:54