UFUK KIRABALI - İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla 2000'li yılların ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan sosyal medya, kendine özgü yapısı ve kullanıcı kitlesiyle, yerel seçimler öncesi siyasi partiler ve adaylar için fark yaratacak önemli bir mecra olarak öne çıkıyor.
Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Aşman Alikılıç, sosyal medya kullanımına ilişkin yapılan araştırmaların ortaya koyduğu sonuçlarla genç nüfus yoğunluğuna sahip Türkiye'de, bu yeni mecranın siyasi arena açısından taşıdığı önemi AA muhabirine değerlendirdi.
Genç nüfusa sahip Türkiye'de, üniversite çağındaki gençlerin önemli bir seçmen kitlesini oluşturduğuna işaret eden Alikılıç, siyasi partilerin ve adayların yaklaşan yerel seçimlerde yürütecekleri kampanyalarda, bu kitleye en etkili şekilde sosyal medyayla ulaşabileceklerini söyledi.
Alikılıç, siyasilerin, sosyal medyaya en az diğer geleneksel kitle iletişim araçları kadar önem vermeleri ve bu mecrayı iyi kullanmaları gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Yapılan araştırmalar, siyasi partilerin bugüne kadar gazete, televizyon benzeri geleneksel medyaya çok ağırlık vermiş durumda olduklarını gösteriyor. Oysa önümüzdeki seçimlerde çok büyük bir seçmen kitlesi karşımıza çıkıyor ve bu genç kitleyle orta yaş seçmen arasında çok büyük bir jenerasyon farkı var. Bu jenerasyon farkı gözardı edilerek tamamen bütün tanıtım kaynaklarının geleneksel medyaya yansıtılması artık çok doğru değil çünkü özellikle üniversite öğrencilerinden bahsediyoruz ve yaptığımız bir araştırmaya göre, günde minimum 5 saatini sosyal medyada çeşitli paylaşımlarda bulunarak geçiren bir hedef kitle var karşımızda."
- Etkili kullanım için tavsiyeler
Sosyal medyanın, gençlere ulaşmak için en etkili mecra olduğunu ancak istenilen sonuca ulaşabilmek için bazı çok önemli ayrıntılara dikkat edilmesi gerektiği vurgulayan Alikılıç, şu önerilerde bulundu:
"Her şeyden önce sadece 'Sosyal medyada bir sayfam olsun, oraya çeşitli siyasi içerikler yükleyeyim' demek yanlış. Bir sayfa açıyorsanız o sayfayı takipçilerinizin sürekli izlemesi için içeriğini canlı tutmalısınız. Sosyal medyada yapılan bir diğer önemli hata ise tek taraflı iletişime yönelinmesi, yani orayı bir bilgi panosu şeklinde kullanmaları. Oysa sosyal medya kendi özelliğinden ötürü paylaşımcıdır, interaktiftir. Yani dans gibi en az iki kişiyle yapılır. Orayı tek taraflı mesaj panosu halinde kullanırsanız, resmi binalarda duvara asılan ilan panosundan başka bir işe yaramaz."
Alikılıç, üniversitelerinde bir tez çalışması için yapılan çalışmanın da siyasi partilerin en çok düştüğü hatayı bu şekilde tespit ettiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Yapılan o araştırmada, maalesef siyasi partilerin sosyal medyayı, daha çok tek yönlü olarak, yani asimetrik olarak kullandıkları ortaya çıktı. Oysa sosyal medyada iletişim simetrik olmalıdır. Asimetrik iletişimde, parti, aday veya lider oraya bir mesaj gönderir, altına seçmen ya da beğenen kişi bir şey yazar, ama o ilk mesajı yazan bir daha cevap yazmaz. Bu, yorumda bulunan seçmende ya kendi yazdığının okunmadığı ya da fikrinin o siyasi için önemli olmadığı algısı yaratır. Genç hedef kitleye bakıldığında da en temel arzuları, muhatap alınmak ve bunu hissetmektir. Adaylar bunu sosyal medyada çok rahat yapabilirler. Geleneksel medya dediğimiz televizyonda, gazetede, karşınızdaki insana onu dikkate aldığınızı hissettirmek çok zor fakat sosyal medyanın öyle güzel avantajları var ki, aklı olan bunu etkili şekilde kullanırsa ve onları dikkate aldığını hissettirirse, gençleri kendisine çok kolay çekebileceğini düşünüyorum."
- "Samimiyet çok önemli"
Sosyal medyada, en önemli unsurun ise samimiyet olduğunu ve özellikle adayların, siyasi liderlerin adlarına açtıkları hesapları, kendilerinin yönetmesinin önem taşıdığını belirten Alikılıç, sosyal medyanın özelliği gereği, insanların ilgi duyduğu ve gelecek 4-5 senesini emanet edeceği kişiyi gerçekten karşısında görmek istediğine dikkati çekti.
Alikılıç, ne kadar zor olursa olsun siyasi liderlere ve seçimlerde adaylara, nasıl bir televizyonda röportaj vermek için zaman ayırıyorlarsa ve ekrana kendileri yerine danışmanlarını çıkartmıyorlarsa günün belirli saatlerinde bilgisayar ya da mobil iletişim araçlarının başına oturarak, hedef kitlesiyle doğrudan etkileşime geçmesini önerdi.
Muhabir: Ufuk Kırabalı
Yayınlayan: Nevbahar Kabaklı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.