Sığınma merkezine dönüştürülen okullardan birinde kalan Fatıma Ebu Reyale (50), evinin sular altında kaldığını, kendisinin ise bir kayıkla kurtarıldığını dile getirerek, "Yaşananlar, babamın anlattığı göç hikayelerini hatırlatıyor" dedi.
Ailesinin, 1948’de "siyonist çeteler" tarafından Gazze’deki Hamame köyünden çıkarıldığını anlatan Ebu Reyale, “60 sene öncesine döndük. Sanki göç her dönem ve her mekanda Filistinlilerin kaderi. Sanki seneler önce babalarımızın, dedelerimizin yaşadıklarının aynısını yaşıyoruz. Evimi, eşyalarımı her şeyimi bırakmak zorunda kaldım ancak canımı kurtarabildim” ifadesini kullandı.
Evini 3 sene önce büyük zorluklarla inşa ettiğini söyleyen Ebu Reyale, “70 metrekarelik evimin inşasını hayırseverlerin yardımlarıyla tamamladım. Daha önce oturduğumuz evde birçok sorun yaşamıştık. Eşimin kanser hastası olması nedeniyle kirayı da ödeyemiyorduk” diye konuştu.
"Gerçek felaketle karşı karşıyayız, kabus gibi"
Sel ve su baskınlarında 2 katlı evi su altında kalan ve arabasını kaybeden Muhammed Berekat (57) ise yaşadıklarının kendisine 1948’de göç ettirildiklerinde kamplarda geçirdiği çocukluğunu hatırlattığını belirterek, şunları söyledi:
"İsrail savaşlarının yaşattıklarının dışında şu anki durumdan daha zorunu yaşamadım. Bugün insani gerçek felaketle karşı karşıyayız. Kabus gibi. Resmi evraklarımızı, kimliklerimizi, eşyalarımızı, evlerimizi, herşeyimizi kaybettik. Hava şartları nedeniyle mağdurlar, okullarda toplanmak zorunda kaldı. Bize burada yemek de veriyorlar. Bunların hepsi kendimi sığınmacı gibi hissetmeme neden oluyor.”
Şiddetli soğuk ve ısınacak elbise bulamadığı için 2 aylık çocuğunu düşüren sığınma merkezinin bir diğer odasındaki Semahir İdris, son yaşadıklarının İsrail'in saldırı düzenlediği 2008-2010 yıllarını hatırlattığını vurguladı.
Kendisinde korku ve panik gibi psikolojik rahatsızlıklar bırakan o yılları unutmaya çalıştığını anlatan İdris, eşinin işsiz olduğunu, akrabalarının da su baskınlarından etkilendiğini ve bu nedenle nereye gideceklerini bilmediklerini ifade etti.
5 saat yağmur sularıyla mücadele ettikten sonra sivil savunma ekipleri tarafından kurtarılarak sığınma merkezine getirilen 50 yaşındaki Ziyad el-Velid ise "Eşyalarımın tümü ıslandı. Hiçbiri kullanılacak halde değil. Hastayım da... Hepsini yeniden nasıl temin ederim bilmiyorum" sözleriyle yaşadığı çaresizliği dile getirdi.
Gazze'de şiddetli fırtına ve yağışın neden olduğu sel ve su baskınlarında 2 kişi ölmüş, olaydan etkilenen 108 kişi sağlık kuruluşlarına müracaat etmişti.
Sosyal İşler Bakanı Müsteşarı Mustafa es-Savvaf da olumsuz hava koşulları nedeniyle 5 bin 246 Filistinlinin evsiz kaldığını ve sığınma merkezlerine götürüldüğünü kaydetmişti.
İsrail devleti kurulmadan önce 1948’de de “Siyonist çetelerin” katliamlarından kaçan yüz binlerce Filistinli, evlerini, köylerini, kasabalarını terk etmek zorunda kalmıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.