Demokrasiden yoksun kalanlar ona yabancılaşır

Demokrasiden yoksun kalanlar ona yabancılaşır
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, ifade ve inanç özgürlüğü konusunda çağdaş dünyayla örtüşmeyen uygulamalara çözüm sağlamayı amaçladıklarını söyledi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Muş Alparslan Üniversitesinin (MŞÜ) 2013-3014 Akademik Yılı açılışına katıldı.

Kılıç, konuşmasında ifade ve inanç özgürlüğüne değinerek, "Amacımız çağdaş dünya uygulamalarıyla örtüşmeyen ifade ve inanç özgürlüğüne ilişkin sorumlu alanların ortaya konularak onarıcı ve tedavi edici anlayışların ışığında çözümü sağlamaktır" dedi.

Hak ve özgürlükler konusu

Kılıç, şunları kaydetti:

"Hak ihlalleri, baskı ve dayatma, insanları kendisine ait olmayan sahte bir hayatı yaşamaya mecbur etmektedir. Demokrasinin imkanlarından yoksun kalanlar ona yabancılaşır ve bağlılıklarını kaybederek, hukuk dışı yöntemlerle seslerini duyurmaya çalışır. Baskılayarak, 'içinden düşün, içinden konuş ya da içinden inan' mantığı devlete düşman yaratmaktan başka sonuç doğurmamıştır. Bunun içindir ki hak ve özgürlükler alanında uluslararası sözleşmeler imzalanmış ve bunu denetleyen mahkemeler oluşturularak küresel bir vicdan denetimi sağlanmaya çalışılmıştır.”

Kılıç, hak ve özgürlüklerin barış içinde yaşanmasında en başarılı ve yürekli sistem olarak tanımlanan demokrasinin, uygulamaların ön plana çıkmasıyla evrensel anlayışı etkisiz ve tartışılır hale getirdiğini bildirerek, ikiyüzlü anlayış ve uygulamaların, demokrasi inancını yok etttiğini, kin ve nefret duygularının gelişmesine imkan sağladığını söyledi.

Evrensel değerler

Gelişen bu duygu ve söylemlerin daha sonra eyleme dönüştüğünü anlatan Kılıç, konuşmasına şöyle devam etti:

"Buna bağlı olarak ırk, din ve mezhep bağlamında hızlanan ayrışmalar kaygı vericidir. Siyasi aktörler, maalesef evrensel değer ve doğruları çok çabuk terk edebilmektedir. Büyük emek, ter ve gözyaşıyla oluşturulan bu evrensel değerler küçülürken, nefret söylemi ve eylemleri maalesef büyümektedir. Bunun sonunda elde edilen tek sonuç yoğun hak ihlalleri ve ağır yara almış insanlık onurudur.

İnsan, tüm varlığın özü ve özetidir. İnsan da ancak onuruyla insandır. Onursuz bir insanlık asla düşünülemez. Ancak son yıllarda dünyada yaşanan olaylar maalesef insandan daha kıymetli varlıkların olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bir damla petrolün insan onurundan üstün olduğu vahşi bir çağı yaşıyoruz. Irk, din, mezhep ve gelir paylaşımı adına hareket edenler çocukları bile acımasızca katledebilmektedirler. Yurtlarından yoksun bırakılan milyonlarca insan aç, sefil ve çaresiz bir durumda kendilerine sahip çıkacak bir nefes beklemektedir. Bu felaketi yaşayanlar, din, ırk ve mezhep farkı gözetmeden sadece insan oldukları için kendilerine uzanacak ellere ihtiyaç duymaktadır. İnsanlık onurunu ancak insan olanlar savunabilir. Bu göreve sahip çıkarak katkı sunmalıyız. Kendi mutluluk ve refahını başkalarının felaketi üzerine inşa edenleri insan olarak tanımlayamıyorum."

"Farklı olma Allah'ın iradesidir"

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, üniversitelerin temel dinamiklerinden birisinin, farklı olma hakkının sorunsuz ve yoğun yaşanması gereken en temel kurumların başında gelmesi olduğunu vurgulayarak, "Bu aynı zamanda üniversitelerimizin bilimsel özerkliği ve özgür yapısının olması gereken en doğal sonucudur. Farklılıklar olmasaydı doğrulara biz nasıl ulaşacaktık. Farklı olma Allah'ın iradesidir. O'ndan iz ve işaretler taşır. Farklılıkları ötekileştirmeden bu gözle yaklaşabilirsek siyaset hukukunun yarattığı, demokrasinin çoğulculuk niteliğine oluşmuş oluruz. Başka bir ifadeyle çoğulculuk, yaradılışın özünde vardır diyebiliriz" dşeklinde konuştu.

Kaynak:AA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.