CHP adayından Kocadon'a: Bunun adı çakallık!

Mehmet Kocadon'un CHP içinde yarattığı huzursuzluk, aday adaylarına da yansıdı. Başkan Kocadon'un 'atama' pazarlığı yaparak CHP'ye geçmesi durumunda parti içinde 'küskünler'  ortaya çıkacak gibi görünüyor. İşte Bodrum aday adaylarının konuyla ilgili çarpıcı değerlendirmeleri:

DURMUŞ ALİ ÖZTÜRK: ÇAKALIĞA MÜSAADE YOK
 

CHP’nin Bodrum Belediye Başkan adayları, Bodrum Belediye Başkanı DP’li Mehmet Kocadon’un, yerel seçim öncesi CHP’ye ‘transferi’ ile ilgili haberlere sert tepki gösterdi. En çarpıcı açıklama ise Bodrum Belediye Başkan aday adayı ve CHP eski İlçe Başkanı Durmuş Ali Öztürk’ten geldi. Öztürk, “Mehmet Kocadon, CHP’ye gelecekse, buyursun gelsin. Partinin kapısı buradan açılıyor. CHP’ye üye olmak iradeye bağlı bir şeydir. Gelirsiniz, üye olursunuz. Bunun karşısında duracak ne bir yönetici, ne bir kurum ne de bir tüzük maddesi varAma mesele şudur. Kocadon, CHP üyesi olmak istemiyor. CHP’den belediye başkanı olmak istiyor. Benim de itirazım bunadır. CHP’den belediye başkanı olmayı istemek ahlaksızlıktır. Bunun adı, bana göre en nazik şekliyle çakallıktır. Böyle bir çakallığa da CHP Bodrum örgütü müsaade etmez, etmeyecektir” diye konuştu. 
Kocadon’un kendisini siyaset üstü görmesini eleştiren Öztürk, “Ben Bodrum örgütünü tanımam, il başkanını tanımam, gider Genel başkan tarafından ‘atanırım’ diyorsa, bunun adı çakallıktır. Bu çakallara da yer yoktur CHP’de” dedi. 

Kocadon’un partiye üye olmasının CHP’ye artı getireceğini ve bunu her zaman dile getirdiklerini söyleyen Durmuş Ali Öztürk, “Çünkü CHP örgütü, özgüveni olan güçlü bir örgüttür. Özellikle Bodrum örgütü, Türkiye’ye örnek, sağlıklı bir yapısı olan örgüttür. Adaylık konusunda şartlar, koşullar kurallar bellidir. Genel Merkez der ki, sandık koyacağım. Girer o sandığa oradan çıkar gelir. Ben de CHP’nin askeri olurum. CHP kimsenin kullanacağı tramplen tahtası değildir. Sayın genel başkan yardımcımızın söylediği gibi, yakıtı bitenlerin ikmal yapacağı istasyon hiç değildir. Sayın Kocadon bunu anlayacaktır. Biraz zor olacaktır belki. Ama anlayacaktır” ifadelerini kullandı. 

CHP’nin en temel prensibinin temiz, ilkeli siyaset ve dürüst belediyecilik olduğunu söyleyen Öztürk, “Kimseyi bir şeyle suçlamıyorum. Hakkında açılan yolsuzluk, irtikap, görevi kötüye kullanma davaları doğrudur demiyorum. Aklanır gelir” yorumunu yaptı.
 

KERİM CANGIR
 

CHP Bodrum aday adaylarından Dr. Kerim Cangır da CHP’nin şu anki politikasının “AKP’ye karşı olan tüm kesimlerden üye olmak isteyenlerin partiye davet edilmesi” olduğunu söyledi. Cangır, “Genel başkanımız bizzat davet ediyor. Kocadon’un CHP’ye üye olmasının önünde bir engel yok. Ama anladığımız kadarıyla Sayın Kocadon, başkan adayı olarak atanmak istiyor. Örgütün tepkisi bir anlamda ona” diye konuştu. 

Kocadon’un geçen 4.5 yıllık Bodrum Belediye Başkanlığı sürecinde, Bodrum Belediyesinde ne kadar CHP üyesi çalışan varsa, onlara kötü davrandığını söyleyen Cangır, “Ama her şeye rağmen gelip partimize üye olursa, bir şey diyemeyiz. Partimizde ben de dahil 10’a yakın başkan aday adayımız var. Bizim örgüt olarak düşüncemiz sandık konulması. Üyelerin katılımıyla, Bodrum’da şu an 5 bine yakın üyemiz var, onların tercihi kim olursa bizim başkan adayımızdır. Belki daha doğrusu hakim huzurunda önseçim yapmak ama, Muğla’nın geniş bir coğrafi yapısı olması, özellikle büyükşehir adayımızın erken belirlenmesi yönünde kamuoyunda ve parti tabanımızda düşünce var. Ben de bir anlamda haklı görüyorum.  Eğer temayül yoklaması şeklinde üyelerin tercihi alınır da aday bu şekilde belirlenirse ben Bodrum’da da Muğla Büyükşehir’de de CHP’nin seçimi alacağına inanıyorum” dedi. 

 

CHP Bodrum’un tek kadın aday adayı Nurhan Yüksel ise CHP’nin tüzük, yönetmelik ve programlar doğrultusunda idare edilen bir parti olduğunu  belirtti. Yüksel, “Tüzüğümüzde başkan adayının, ya da meclis üyelerinin nasıl olması gerektiğiyle ilgili bir tarif vardır. O tarife uyan herkes buna açıktır. Siyasette bir gün bile çok önemlidir. Şu an ben kendi adıma, bir kadın olarak, belediye başkan aday adayıyım ve daha başka bir şey söyleyemem” diye konuştu. Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Meselemiz kişilerle ilgili değil. İnsanların her zaman sevenleri de vardır, sevmeyenleri de. Bu ilk kez yaşanan bir süreç değil. Son da değil. Bundan sonra da karşılaşacağız bu tip söylemlerle. Önemli olan partimizin çok güçlü bir konumda olduğu. Zaten güçlü olan, verimli olan her yerde bir takım sıkıntılar yaşanacaktır. CHP bu sıkıntıları da en güzel biçimde halledecektir. Bunları asla bir kaos olarak değerlendirmiyorum. Yaşadığımız toprakların, ülkemizin geleceği aç ısından çok ciddi günlerden geçmekteyiz. Kimin belediye başkanı olacağı meselesi değil beni ilgilendiren. Cumhuriyet ile ilgili değerlerimiz tam bir tehdit altında ve bundan sonraki genel seçimlere, ülkenin aydınlığı açısından, yerel yönetimleri en sağlıklı kullanabilecek kadroların oluşması beni ilgilendiriyor. İsimlerle ilgilenmiyorum. Sosyal demokrat olmak bir yaşam biçimidir. Belli kriterlerle ölçülmez. O bir yaşam biçimidir, bir duruştur. Bunlar yeterli olabilir diye düşünüyorum. Ama partimizde taçlanması, bize onur verir. Güç verir.”
 

CHP Bodrum Belediye Başkan aday adayı Mehmet Özalın da CHP’nin, yerelde ve büyükşehirde iktidarı hedefleyen bir parti olduğunu belirterek “Böyle partilerin küçük hesaplar peşinde koşması söz konusu olamaz. Dolayısıyla bu partimize gelecek her kişiye kapımız açık. Ancak partimizin belirlemiş olduğu şartlar ortadadır. Ortaya konan şartlara uyulacak. BU anlamda ben inanıyorum ki tek yürek, tek güç olarak iktidarı alacağız. Bodrum’u, Muğla Büyükşehir’i alacağız. Bunu da tam bir birliktelik içinde gerçekleştireceğiz. Yeni oluşacak yönetim de bunun bir numaralı enstrümanı olacak” dedi. 

Özalın, “Mehmet Kocadon geldiğinde, kendisinin getireceği artılar söz konusu olduğu gibi, CHP’nin kendi adaylarının da her birinin artısı vardır. Kocadon’la ilgili olarak etkileyecek olan şey, konsensüsün yakalanmasıdır. CHP’nin iktidarı alması demek, Türkiye içinde en büyük endişemiz hangi partiyse,bizim rakibimiz budur. Mücadele ettiğimiz kişi ve kurumları karıştırmamalıyız” diye konuştu.  
 

ERMAN ARAS: KOCADON DA GELSİN YARIŞSIN
 

CHP’nin aday adaylarından Erman Aras, dileyen herkesin CHP’nin adayı olabileceğini vurgulayarak “Kocadon da gelir bizlerle birlikte bu yarışa girerse ben memnun olurum. Gayet demokratik bir yarış olur. Tüm konuşulanlar da sona erer. Sonuçta CHP’nin kazanacağı bir yarış olur. Hangi aday çıkarsa CHP’liler onun arkasında duracaktır. Önemli olan demokratik bir şekilde bu yarışın yapılması” dedi. Aras, “Tabii atamalar olur da, farklı bir şekilde, tabanın istemediği, demokrasi dışında bir yöntem olursa doğaldır ki rahatsızlıklar olacaktır” diye konuştu.  
 

KEMAL GÜNERİ: İSTİFAMI VERİRİM
 

Kemal Güneri de tüm aday adaylarının ve CHP’lilerin “sandık” talep ettiğini belirterek “Daha önce defalarca dile getirdim. Sosyal demokrasinin CHP’de gerekliliğini hepimiz biliyoruz. Kocadon da aday olabilir. Ama Kocadon aday olurken, yukarı ile görüşmelerinde pazarlık yapıyorsa, farklı değerlendirilir. Benim düşüncem şudur. Şayet önseçim olmazsa kesinlikle istifa ederim. Partimi çok sevmeme rağmen bunu yaparım. Daha önce 2004’te yaptım. O dönemde de atamaya karşı olduğum için istifamı vermiştim. Bunun nedeni, ben sosyal demokrat bir partide gençlik kolları başkanlığı yaptım. Üye bazında resmi önseçime süreç yetmiyorsa, yine sandık konur ve CHP kendi içinde aşar bunu. Biz isimlere karşı değiliz. Sayın Kocadon bizim belediye başkanımızdır. Gelmesinde elbette sakınca yoktur. Ama gelirse sandık olmak zorunda”  diye konuştu. 
 

Güneri, CHP Bodrum İlçe Örgütü’nün içinden geçtiği süreci de değerlendirerek, “Şu anda Kayyum atanmıştır. Yöneticilerimizin de partimiz adına süreci doğru götüreceklerine inanıyorum. Tecrübeli insanlar var bu partide. Sürecin sağlıklı aşılacağını düşünüyorum” dedi. Güneri, 31 Temmuz olarakbelirlenen aday son başvuru tarihinin de bayram sonuna kadar uzatılması gerektiğini sözlerine ekledi. 

kaynak: http://www.muglasehir.com