Bizim Çocuklar Platformu'ndan açıklama

 Üniversite öğrencilerinden oluşan "Bizim Çocuklar Platformu", Türkiye'de son bir haftadır yaşanan operasyonların siyasete dışarıdan müdahale olduğunu ve hükümetin bu girişimleri durdurmak için her türlü adımı ivedilikle atmak mecburiyetinde bulunduğunu belirtti. 

Sultanahmet Meydanı'nda bir araya gelen "Bizim Çocuklar Platformu"üyeleri, İstanbul merkezli operasyona yönelik basın açıklaması yaptı. Platform üyeleri adına açıklamayı okuyan Yusuf Şimşek, Türkiye'nin, son yılların en büyük "toplum mühendisliği girişimlerinden biri" ile karşı karşıya bulunduğunu söyledi.

 "Suçları ispatlanmamış insanların, hiçbir gizlilik kuralına riayet edilmeden bazı basın yayın organları tarafından suçlu ilan edildiğini" kaydeden Şimşek, insanlara kolaylıkla "rüşvetçi, hırsız, dolandırıcı" gibi isimler takılarak, itibarlarının yok edilmek suretiyle yerel seçimler arifesinde siyasi iktidara diz çöktürülmek istendiğini savundu.

Yolsuzluk yapanların savunulması ve onlara sahip çıkılmasının mümkün olmadığını, yetim malı yemenin ve kamu imkanlarını kişisel çıkarlara alet etmenin affedilmesi mümkün olmayan suçlar olduğunu ifade eden Şimşek, şu ifadeleri kullandı.

"Devletin sunduğu imkanları suistimal edenler hakkında, ne gerekiyorsa yapılmalı, kanun dışı hareket eden hiç kimseye iltimas sağlanmamalıdır. Ancak gizli kapalı dinleme ve izlemeler yapılarak, devlet içindeki hiyerarşiye meydan okunarak, elde edilen bilgiler kasıtlı olarak farklı bir bağlama oturtularak, aylar öncesinden sağlanan veriler, 'uygun zaman'da ortaya çıkarılmak üzere bekletilerek hazırlanan bu dosyalar, yaşanan fikir ayrılıklarından dolayı öç alma malzemesi olarak kullanılarak, yolsuzluklar önlenemez." 

Türkiye'nin, devlet içinde kendini devlet olarak gören, bunun kavgasını veren, bu uğurda ülkenin kazanımlarını hiçe saymaktan bile çekinmeyen örgüt ve yapılanmalardan çok çektiğini dile getiren Şimşek, geçmişte bu yapılanmaların birçok kanlı eyleme, insan hakkı ihlaline ve maddi manevi kayba da neden olduğunu bildirdi.

Şimşek, siyasi iktidarların görevinin, böylesi yapılanmaların devlet içinde yuvalanmalarını kesin bir şekilde engellemek, tespit ettiği anda müsamaha göstermeden kökünü kazımak olduğunu aktardı.

"Hükümet bu girişimleri durdurmak için her türlü adımı ivedilikle atmalı"

Demokrasilerde halkın, kendisini bir dönem yönetecek olan kadroları belirlemek üzere sandığa gittiğini dile getiren Şimşek, seçimler sonucu iktidara gelen siyasi partinin, halktan, ülkenin ekonomisini, dış politikasını, güvenliğini ve istihbaratını onun adına biçimlendirmek üzere yetki aldığını anlattı.

Halkın, seçtiği partiye ve onun liderine, "Adaletle hükmet ve devletin kurumlarında benden oy isterken verdiğin sözleri yerine getir" dediğini kaydeden Şimşek, şöyle konuştu:

"Bunun da yerine getirilmesi gerekir. Bu anlamda, devlete ve siyasi sürece dışarıdan yapılacak her türlü müdahale, halkın verdiği emanete karşı işlenmiş bir suçtur.

Halkların kaderi, oy verilerek değiştirilemeyecek, devlete bir kez yerleşti mi yerinden edilemeyecek, kendi iç hiyerarşisine bağlı şekilde hareket eden, kendine ait gündemi olan ve bu gündemi ülkeye dayatan gizli yapılanmaların eline bırakılmamalıdır. Halk, oy vermek suretiyle siyasi iktidarı denetleyebilmeli, hoşuna gitmeyen kadroları seçim döneminde koltuğundan ederek, istediklerini getirebilmelidir."

Platform üyeleri  olarak, Türkiye'de son bir haftadır yaşanan operasyonların siyasete dışarıdan müdahale olduğunu ve hükümetin bu girişimleri durdurmak için her türlü adımı ivedilikle atmak mecburiyetinde bulunduğunu düşündüklerini belirten Şimşek,  bunun, herhangi bir siyasi partiyle alakalı bir taraftarlık durumu olmadığını, Türkiye'nin on yıllarını etkileyecek bir egemenlik, bağımsızlık ve güvenlik meselesi olduğunu sözlerine ekledi.