Başkan Acar'dan Mumcu hakkında suçduyurusu
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ceyhan Mumcu, 17 Eylül'de Marmaris Adliyesi önünde yaptığı açıklamalarda Marmaris Belediyesi ve Belediye Başkanı Ali Acar hakkında ağır ithamlarda bulunmuştu. İş adamı ve DP Marmaris Belediye Başkan Aday Adayı Mustafa Karacan'ın da avukatı olan Mumcu, Karacan ailesi ile belediye arasındaki davanın duruşmasının çıkışında, davadan çok belediye ve Başkan Ali Acar hakkında konuşmuştu. Mumcu, aynı gün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bir telgraf çekerek Ali Acar'ı şikayet etmişti. Ali Acar'ı Marmaris Belediye Başkan Adayı göstermesi halinde CHP'nin sıkıntıya düşeceğini öne süren Mumcu, telgrafında şu sözlere yer vermişti. "Acar zihniyetinden kurtulmanız gerek" diyen Mumcu telgrafta şu ifadelere yer verdi: "Ankara eski belediye başkan yardımcısı ve bir hukukçu olarak sizleri mevcut Marmaris belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri ile ilgili uyarmak istiyorum. Bunlar belediye imkanları ile Marmaris'teki tüm inşaat ve konut yapılarının hemen hemen tümünde tekel olmuş, bilhassa ihtilaflı ve şuulu yerleri hallederiz vaadiyle akçeli işlerin içindedirler. Eğer bu belediye başkanında ısrarlı olursanız ülke çapında sıkıntı çekersiniz." Bu gelişmeler Perşembe günü yaygın medyada da yer bulunca Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar, yazılı bir açıklama yaptı. Başkan Ali Acar, açıklamasında Ceyhan Mumcu hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını, ayrıca Ankara Barosu'na dilekçe yoluyla şikayet ettiklerini kaydetti. Mumcu'nun avukatlık meslek kurallarına uymadığını, bir siyasetçi, bir belediye başkanı adayı gibi davrandığını 'şov' peşinde olduğunu iddia eden Başkan Acar'ın açıklaması şöyle:
ELEŞTİRİLERE
AÇIĞIZ
“Marmaris halkının değerli tercihleriyle 2004 yılından bu yana 2 dönemdir Belediye Başkanlığı görevini en iyi şekilde yerine getirmek için tüm gücümüzle çalışmaktayım.
10 yıla yaklaşan görev sürem içerisinde halkımız ve özellikle gelecek nesillerimiz için tamamladığımız devrim niteliğindeki çalışmalar sonrasında iç dünyamda hissettiğim huzur bu görevi yürütmekteki temel dayanağım olmuştur.
Buna karşın, dürüst duygularla hizmetimizi beğenmeyen veya yetersiz bulan vatandaşlarımızın eleştirilerine her zaman açık oldum. Bu tür içten eleştirilerin yanısıra, siyasi olarak şahsıma ve partime karşı duran bir kesim de 2004 yılından bu yana hep farklı tarzdaki yaklaşımlarla, söylemlerle kendi kişisel davalarını topluma mal etmeye çalışarak Marmaris Belediyesi'ne ve şahsıma zarar verme, yıpratma yöntemini tercih ettiler.
Birçoğu imzasız veya aynı kişilerin imzalarıyla hazırlanan şikâyet dilekçeleri sonrasında bugüne kadar 750 adet inceleme veya ön soruşturma geçirmiş bulunuyorum. Diğer tüm muhalefet partisi üyesi belediye başkanları gibi güç koşullar altında ve her türlü denetime tabi olarak bu görevi sürdürmekteyim. Yılın 365 günü, özellikle iktidar partisi üyelerinin veya yasalara uygun tüm uygulamalarımızın sonucunda çıkarları zarar gören kişi ve grupların her türlü iftira ve şikâyetlerinin değerlendirildiği ve en küçük açığımızı yakalamak için fırsat kollandığı böylesine bir ortamda işimizde en üst düzeyde verimli olmaya çalışıyoruz. Bunca yıldır hakkımdaki tüm şikâyetlerin asılsız olduğu; gerek soruşturma izni kararlarının ilgili yargı makamları tarafından kaldırılması, gerekse birkaç yargılama sonucunda verilen beraat kararlarıyla kesinleşmiştir. Her türlü teknik takibe alınan, telefonları dinlenen, attığı her adım önceden bilinen, belediyedeki tüm dosyaları en ince ayrıntısına kadar incelenen, yaptığı her iş bir değil birkaç kez denetlenen bir belediye başkanı olarak bu durumu tüm halkımızın özellikle bilmesinde yarar görmekteyim.
ÇAMUR AT İZİ
KALSIN ZİHNİYETİ
Ancak, Marmaris gibi turizm merkezi bir şehirde bu tür asılsız şikâyetlerin, iftiraların, ‘çamur at, izi kalsın’ zihniyetinin her zaman var olacağını da fazlasıyla anlamış bulunuyoruz.
İşte bu zihniyetin son örneği; avukat olarak bilinen, ancak hukuk adamlığını bir kenara bırakıp kinci bir tutumla bir belediye başkanının hasmı gibi davranan ve konuşan Ceyhan Mumcu isimli şahıstır.
Normalde, her kamu kurumunun vatandaşlarla, başka kurumlarla, işletmelerle davaları olur ve bu davalar kazanılır veya kaybedilir. Kimi davalarda her iki taraf da kamuoyuna hukuk çerçevesinde gerekli açıklamalarda bulunabilir, haklı olduğunu anlatmaya çalışabilir. Marmaris Belediyesi ile Karacan Ailesi arasındaki dava da bu tür bir davadır ve hukuk nasıl uygun görüyorsa o şekilde sonuçlanacaktır. (Karacan Ailesi'nin 'Karacan Ailesi Belediye'ye karşı bütün davalarını kazandı ve Belediye bu kararları tanımıyor' dediği davaların toplamı 30'dur. Bu davaların 5'i devam etmekte olup, 6 dava Karacan Ailesi lehine sonuçlanmıştır. 19 dava ise Marmaris Belediyesi lehine karara bağlanmıştır. Burada kamuoyunu yanıltıcı bir ifade kullanılmaktadır.)
Ceyhan Mumcu isimli avukat bu davalar konusunda Karacan Ailesi'nin avukatlığını bir tarafa bırakarak, her konuşmasında şahsıma yönelik asılsız, iftira dolu, ilgisi olmadığı halde siyaset dolu, şahsımı ve belediye yönetimimi parti mensuplarım karşısında karalamaya yönelik söylemlere başvuran garip bir kimliğe bürünmüştür. Bırakın mevcut yönetimimiz dönemini, başka yerel yönetimlerle ilgili hiçbir davada bir avukat kendini bu kadar reklam edercesine, müvekkili olduğu kişileri bir kenara bırakarak medya meraklısı bir şekilde işi gösteriye dönüştürmemiştir. Beyefendi bir davayla ilgili şahsımızı Barzani'ye benzetmekten de, kameraları karşısında gördüğünde işi şova dönüştürmekten de, parti başkanımıza defalarca aynı şikâyetleri göndermekten de geri kalmadı. Hatta işi, mahkeme heyetine sanki direktif verir gibi 'Kasım ayında muhtemelen bir keşif yapılacak, Belediyenin haksız işgallerinin bilirkişi raporuna bağlanması için' şeklinde konuşarak yargıyı yönlendirmeye kadar götürdü.
MESLEK KURALLARINA AYKIRI DAVRANDI
Avukatlık meslek kurallarının tanımında şu ifadelere yer veriliyor;
“Avukat, yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat, hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır” (Madde 5)
“Avukat, iddia ve savunmanın hukuki yönüyle ilgilidir. Taraflar arasında anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır.” (Madde 6)
“Avukat, salt ün kazandırmaya yönelen her türlü davranıştan titizlikle kaçınmalıdır” (Madde 7)
“Avukat kesin olarak zorunlu bulunmadıkça, müvekkili adına basına açıklamada bulunamaz. Açıklamalarda, adalete etkili olmak amacı güdülemez.”
ŞOV YAPIYOR
Ceyhan Mumcu bu meslek kurallarının tamamını bir kenara bırakarak kendi ‘şov’unu yapmaya devam ediyor. Bu ilginç kişilik son olarak 3 Ekim 2013 tarihli Takvim gazetesine malzeme olmuş ve daha önce medya önünde açıklayıp da destek bulamadığı sözlerine bu kez kimliği bilinen bu gazetede yer verdirtmeyi başarabilmiş. Aslında İşçi Partisi yöneticisi olan Mumcu'nun bu dayanaksız iddialarına ve iftiralarına yandaş Takvim gazetesinin yer vermesine karşın, kendi partisinin organik bağı olan Aydınlık Gazetesi'nde tek satır yer verilmemesi ise bize göre çok anlamlıdır. Sonucu belli olmayan hukuki bir davanın avukatının çirkin iftirası, muhalif belediyelere karşı kendini “yargısız infaz makamı” olarak gören AYNI ‘TAKVİM’
Takvim gazetesinde her zamanki gibi yer bulmuş, ancak Mumcu'nun tüm girişimlerine karşın bu iftira Aydınlık Gazetesi'nde yer almamıştır. Takvim gazetesi hatırlanacağı üzere Libya'dan işçilerimizin Marmaris'e getirildiği Şubat 2011'de de hiçbir kaynak göstermeden, hiçbir araştırma yapmadan ayaküstü duyumlarla şahsımı halkımız karşısında karalayan büyük bir yalanı manşetine taşımış ve o manşetin altında ezilmişti. Şimdi yine aynı gazetenin Ceyhan Mumcu işbirliği ile haber yaptığı bir başka iftiranın ne Ali Acar'a, ne Marmaris Belediyesi'ne, ne de Cumhuriyet Halk Partisi'ne zarar verebilecek bir durumu vardır.
Marmaris Belediyesi'ne karşı söyleminde AKP çizgisini izleyen Ceyhan Mumcu'nun avukatlık mesleğinde bu kadar öne çıkmaya çalışmasının takdirini kamuoyuna bırakmakla birlikte, şahsıma ve kurumuma yönelik iftiralarını ve hakaret dolu konuşmalarını hem dava, hem de avukatın üyesi bulunduğu Ankara Barosu'na karşı sessiz kalmayacağımızı ve şikâyet konusu olarak gördüğümüzü belirtmek isterim. Son söz olarak, Ceyhan Mumcu'nun bu kadar reklamı avukat olarak değil de, sanki Marmaris'te belediye başkanlığına aday olmaya hazırlanan bir siyasetçi gibi yaptığının da dikkatlerden kaçmadığının altını çizerek, halkımıza saygılarımı sunarım.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.