Babacan: Başka ülkelerin faturasını ödüyoruz

Babacan: Başka ülkelerin faturasını ödüyoruz
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ''kimse ben bu çerçevelerin içine sığamam, çok büyüğüm dememeli ...." dedi.


Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ''kimse ben bu çerçevelerin içine sığamam, çok büyüğüm dememeli. Eğer biz ya da dünyadaki birçok ülke, başka ülkelerde yapılan hataların faturası ödüyorsak, bizim de o ülkelerdeki uygulamalar ile ilgili söyleyeceğimiz şeyler olmalı'' dedi.

TÜSİAD'ın Bodrum'da gerçekleştirilen Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, bu kadar birbirine kenetlenmiş bir ekonomik sistemde kimsenin ''ben buyum, bu adımı atıyorum. Herkes ona göre hesabını kitabını yapsın'' diyememesi gerektiğini de bildirdi. Babacan, TÜSİAD'ın Türk sanayicisinin ve iş dünyasının yıllardır en önemli kuruluşlarından birisi olarak çok önemli bir fonksiyonu yerine getirdiğini söyledi.

Babacan, Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu zor şartları bir kenara bırakıldığında, önemli dönüşüm sürecinde TÜSİAD'ın, TÜSİAD üyesi iş adamlarının ve sanayicilerin çok önemli katkıları olduğunu, bu nedenle TÜSİAD üyelerine yaptıkları işlerde, çalışmalarında başarılar dilediğini belirterek, iş dünyasının başarısı, gelecek ile ilgili beklentileri, atacağı adımlar, vereceği kararlar Türkiye açısından son derece belirleyici kararlar ve adımlar olduğunu bildirdi.

Türkiye ekonomisinin 2002 yılından sonra gösterdiği yüksek büyüme performansında temel etkenlerden birisinin özel sektörün yatırımları olduğunu kaydeden Babacan, yerli ya da uluslararası yatırımcıların Türkiye'yi daha çok yatırım yeri olarak tercih etmeleri olduğunu, büyüme modellerinin özel sektör eliyle özel sektörün aktivitesiyle elde edilen büyüme olduğunu ifade etti.


Dünya ekonomisinin geçen yıllara kıyasla oldukça farklı dinamiklerin etkili olduğu bir dönemden geçtiğini anlatan Babacan, süre gelen finansal kriz nedeniyle ortaya çıkan güven kaybının, küresel ekonomide uzun yıllardan sonra ciddi bir daralmaya beraberinde getirdiğini, İkinci Dünya Savaşından sonra ilk defa bu yıl küresel ekonominin daraldığını göreceklerini belirtti. Babacan şöyle devam etti:

''Küresel krizin etkilerini hafifletmek için birçok ülkede para ve maliye politikaları etkin bir şekilde uygulanmakta. Özellikle gelişmiş ülkelerin likidite ve kurtarma operasyonlarıyla mali destek paketleri tarihsel olarak görülmemiş boyutlarda. Faiz indirimlerin ve likidite operasyonların istenilen sonuçları verememesi üzerine gelişmiş ülke merkez bankaları geleneksel olmayan para politikası uygulamalarını da başvuruyorlar.

Yılın son çeyreğinde sorunlu varlıkların bu operasyonlar çerçevesinde kısmen de olsa finansal kuruluşların bilançolarında temizlendiğine şahit olduk ve bunun sonucunda gelişmiş ülkelerin merkez bankaların bilanço büyükleri tarihi büyük seviyeye ulaştı. Alınan bu tedbirlere rağmen finansal koşullarda aşırı sıkılık devam etmekte. Bununla birlikte, küresel krizin sebep olduğu güven kaybı, iktisadi faaliyeti küresel ölçekte yavaşlatarak büyüme oranlarının belirgin bir şekilde gerilemesine yol açtı.''

İŞSİZLİK ORANLARINDA HIZLI ARTIŞ

Üretim faaliyetindeki yavaşlamaya paralel olarak işsizlik oranlarının hızla yükseldiğini belirten Babacan, AB, Avro bölgesine ve ABD'ye bakıldığında işsizlik oranlarında çok hızlı bir yükseliş olduğunu, bunu gözlemlediklerini söyledi.

Krizin küresel boyutu ve sorunların kökeninde, finans kesiminde dengesizliklerin yatmasının ulusal ölçekte alınan önlemlerin etkinliğini sınırladığını ifade eden Babacan, bu nedenle yaşanmakta olan sorunlar nedeniyle mücadele ederken ulusal politikaların etkin bir uluslararası işbirliği çerçevesinde uygulanması gerektiğini söyledi. Babacan, şöyle devam etti:

''Tek tek ülkelerin münferiden hareket etmesiyle bu krizin üzerinden gelmek mümkün değil. Burada mutlaka bir küresel işbirliği lazım. Küresel bir ortak vizyon ve ortak eylem planı şart. Krizin sürecinin hızla ve mümkün olan en az hasarla atlatabilmesi ancak bu şekilde olacak.

Nitekim küresel krize karşı alınacak önlemleri ve uluslararası finans sisteminin yeniden şekillendirilmesi değerlendirmek üzere G-20 liderleri ilk defa kasım ayında Washington'da bir araya geldi. Türkiye, G-20 toplantılarında aktif bir rol oynayarak küresel ekonomik sistemin yeniden şekillendirilmesi çalışmaların şu anda çok ciddi katkılar sağlıyor.

Bu yaşanan sorunların bir an önce çözümlenmesi ve bunların tekrar etmemesi için neler yapılması ile ilgili görüşlerimizi bu toplantılarda açıkça ifade ettik. İfade etmeye de devam edeceğiz. Bir sonraki toplantı Eylül ayı sonunda ABD'de yapılacak ve yine bir zirve olacak.''

Öncelikle denetim ve düzenleme konularda küresel bir yaklaşımın tüm ülkeler tarafından benimsenmesi gerektiğini söyleyen Babacan, yani dünyanın en büyük ekonomisi dahi denetim ve düzenleme konularında gereken hassasiyeti göstermek zorunda olduğunu ve G-20 çerçevesinde alınan kararları ve paylaşılan yaklaşımı izlemek zorunda olduğunu belirtti.

Babacan, ''kimse 'ben bu çerçevelerin içine sığamam, çok büyüğüm' dememeli. Eğer biz ya da dünyadaki birçok ülke, başka ülkelerde yapılan hataların faturası ödüyorsak, bizim de o ülkelerdeki uygulamalar ile ilgili söyleyeceğimiz şeyler olmalı. Bu kadar birbirine kenetlenmiş bir ekonomik sistemde kimse 'ben buyum, bu adımı atıyorum. Herkes ona göre hesabını kitabını yapsın' diyememeli'' dedi.

Aksi takdirde, bu hususlarda gereken önem gösterilmediği takdirde sorunların ne kadar büyük olabileceğini kendilerine hep beraber gösterdiğini anlatan Babacan, yaşanan sorunlara gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin beraberce içinde olduğu bir karar mekanizmasıyla ve ülkelerin ortak bir hareket zemini yakalamasıyla ancak bir çözüm bulunabileceğine inandıklarını söyledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.