5. İzmir İktisat Kongresi
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin geçen 10 yıllık dönemde bir çok reform yaptığını, gelecek için yapılan planlarda önemli riskin reform ve değişim yorgunluğu olduğunu belirterek, "Bu irademizi devam ettirmeli, gelecek 10 yıla taşımalıyız. Buna ikinci atılım, ikinci sıçrama diyebiliriz" dedi.
Swiss Otel Grand Efes'te düzenlenen 5. İzmir İktisat Kongresi kapsamında 10'uncu 5 yıllık Kalkınma Planı ile ilgili basın toplantısı düzenleyen Bakan Yılmaz, planda yıllık ortalama yüzde 5,5'lik büyüme hedefinin iddialı ama gerçekçi bir hedef olduğunu, bölgede yaşanan sıkıntılar ve küresel krizin birkaç yıl olumsuz etkileyebileceğini ancak orta vadede Avrupa ekonomisinde toparlanma yaşanacağını, bölgedeki siyasi hadiselerin "oturacağını" öngördüklerini ifade etti.
Bazı yıllarda bu büyüme rakamının altında kalınabileceğini ancak özellikle 2015 sonrası Türkiye'nin hızlı büyüme süreci içine gireceğini belirten Yılmaz, 5 yılda 4 milyon yeni iş yaratmayı öngördüklerini, işsizliğin yüzde 7,2'ye inmesinin hedeflendiğini kaydetti.
Tarımda toplulaştırılan arazinin iki katına çıkarılacağını, enerjide kurulu gücü 58 binden 78 bin megavata yükseltileceğini, lojistikte Türkiye'nin bölgesel bir üs olması için yatırımlara hız verilmesinin planlandığını aktaran Yılmaz, nükleer enerjide geç kalınmasının ise avantajlı bir ortam yarattığını söyledi. Nükleer santral teknolojilerinde çok ileri bir noktaya gelindiğini, güvenlik ve çevre açısından çok daha güvenli bir şekilde nükleer enerji alanına girileceğini bildirdi.
- Çözüm süreci
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, çözüm sürecinin de planda konan hedeflerin gerçekleşmesine önemli katkılar sağlayabileceğine dikkat çekti.
Cevdet Yılmaz, huzur ve güven ortamı içinde Türkiye'nin bölgesel potansiyelini çok daha hızlı bir şekilde hayata geçirebileceğini, gelecek 10 yılda önceki dönemden farklı olarak bölgesel problemlerin yarattığı maliyet yüküne katlanmadan yollarına devam edeceklerini, bölgede oluşacak refahın Türkiye ekonomisi ve 2023 vizyonuna önemli katkı sağlayacağını söyledi.
Bu konuda siyasi varsayımlarda bulunmanın çok zor olduğunu ancak vatandaşın büyük beklentisi ve desteğinin bulunduğunu anlatan Yılmaz, "Çözüm sürecini aksatacak olanlar büyük vebal altında kalacak, milletimizden de ciddi bir karşılık görecekler. Halkın sahiplenmesiyle bu sürecin yürüyeceğine inanıyorum. Ufak tefek iniş çıkışlar olabilir, heyecanlı günler olabilir, şuradan buradan müdahale etmek isteyen, sorunlar devam etsin isteyen olabilir. Ama ana doğrultuya baktığım zaman çözüm sürecinin kesinlikle başarıya ulaşacağına inanıyorum. Belki biraz sabırlı olmamız gerekiyor bu konuda" diye konuştu.
GAP Bölgesi'nden yapılan ihracatın 8 milyar dolara ulaştığına işaret eden Yılmaz, özellikle büyük ölçekli özel sektör yatırımlarının bu bölgelere hareket etmesiye rakamların katlanarak artacağını kaydetti.
Büyük sermaye gruplarından özellikle bölgesel kalkınma ve Ar-Ge yatırımları konusunda çağrıda bulunduğunu anlatan Yılmaz, yatırımcının orta vadede çok kazandıracak alanlara odaklanılması gerektiğine değindi.
Bakan Yılmaz, yapılan nüfus projeksiyonlarında Türkiye'nin nüfusunun 2050 yılında 93 milyonu aşacağını ancak 2075 yılında 88-89 milyona düşeceğini ifade ederek, bu projeksiyonların büyük oranda gerçekleştiğini, nüfusun yaşlanması konusunda ciddi bir problemin olduğunun açık olduğunu belirtti.
Yılmaz, "Gelişmekte olan ülkelerin riski zenginleşmeden yaşlanma riski. Gelişmiş ülkeler zenginleştikten sonra yaşlandılar. Bu mirasın üzerinde rahat yaşıyorlar, gelişmekte olan ülkeler zenginleşmeden yaşlanırsa yani hem yaşlı hem yoksulsanız bu ciddi problem. Zengin ve yaşlıysanız idare edersiniz. Türkiye'nin yaşlı ve orta gelirli olma riski var" diye konuştu.
2023 hedeflerinin gerçekçi olmadığı ve revize edilmesi gerektiği yönündeki düşüncelerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Bu hedefler gerçekçi, belli bir hesaba kitaba dayanıyor. 10 yılda milli gelirde 230 milyar dolardan 800 milyar dolarlara geldik üç kattan daha fazla performans var. Önümüzdeki dönemde 2,5 kat artırma hedefi koyduk. Bu, geçmiş 10 yıllık performansın biraz daha aşağısında aslında.
Ben bir problem görmüyorum. Hedefler her zaman tartışılabilir ama iddialı olmak durumundadır. Birkaç yıl küresel anlamda biraz daha olumsuz hava yaşayacağız. Tüm ülkelerde perspektif ve hedeflerde aşağı yönlü bir revizyon olması normal ama bu 10 yıllık bir perspektif. 2023 hedeflerinin geçerli ve 10 yılda ulaşılabilir hedefler olduğuna inanıyorum. Tabi bu bizim reformları ve istikrarı devam ettirmemizle yakından bağlı. Esas önemli unsur Türkiye'nin reform, değişim iradesini devam ettirmesi. Türkiye çok reformlar yaptı ama reform, değişim yorgunu olmamalıyız. Bu irademizi devam ettirmeli, gelecek 10 yıla taşımalıyız. Buna ikinci atılım, ikinci sıçrama diyebiliriz."
(Bitti)
Muhabir: Tolga Albay
Yayınlayan: Mehmet Yılmaz Güldaş
Kaynak:AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.